Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki süresi yönünden; davalı erkek tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tarafların vekillerine tebliğ edilmiş, davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, kişisel ilişki süresi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise katılma yoluyla, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, velayet, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası şartları ve miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuşlardır....
, kişisel ilişki yönünden temyiz yolu açık, nafaka ve velâyet yönünden ise kesin olmak üzere karar verilmiştir....
Taraflar “anlaşma” suretiyle boşanmışlar, velayet anneye verilmiş, baba ile çocuk arasında beş yaşını ikmal edinceye kadar yatılı olmayacak şekilde, beş yaşın ikmalinden sonra ise, her ayın 1. ve 3. hafta sonları, dini bayramlar ve temmuz ayında yatılı kişisel ilişki kurulmuş, karar 28.11.2012 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 29.04.2014 tarihinde açılmıştır....
Davalı-davacının istemi, Ankara 3.Aile Mahkemesinin 2019/692 esas ve 2019/897 sayılı ilamındaki , " yatılı kişisel ilişkininin" kaldırılması ve dava dilekçesinde belirtiği şekli ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesidir. Davacı-davalının dava dilekçesinde, söz konusu ilamda yer alan dini bayram lar ve anneler gününde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yönünde de bir talebi bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince asıl davanın "asıl davanın kısmen kabulü ile Ankara 3....
yükseltilmesine, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
Şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı babalık duygularının tatminine yeterli düzeyde olduğu gibi, annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyici mahiyette de değildir. Bu itibarla davacı davalı kadının şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmü tesis edilmiştir....
Şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı babalık duygularının tatminine yeterli düzeyde olduğu gibi, annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyici mahiyette de değildir. Bu itibarla davacı davalı kadının şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmü tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; velayet, kişisel ilişki, nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki de çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi ve Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve nafaka artırımına ilişkin verilen kararların Yargıtay incelemesinin duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....