Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, taahhüt ve akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemlerine lişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, maliki olduğu 1 ve 8 nolu parselde bulunan taşınmazların 01.01.1998 tarihinden beri davalı tarafından kullanıldığını, davalının izin ve onayı olmaksızın taşınmaz üzerine idari bina olarak kullanılan bir yapı ve arıtma havuzları yaptırdığını; ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Türk Borçlar Kanunu 304. maddesine göre, “Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.”, TBK.nun 305.maddesine göre “Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez....

        E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının ek bilirkişi raporu alındıktan sonra bu rapora karşı beyanlarını belirttiği 26/06/2014 tarihli dilekçesinin ekinde, davacının 2000 yılında 2 hafta, 2001 yılında 2 defada toplam 14 gün, 2002 yılında ise 10 gün yıllık izin kullandığına ilişkin toplam 4 adet izin istek formu ibraz edildiği, mahkemece bu formların hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, söz konusu 4 adet izin istek formundaki davacı imzası inkâr görmez ise bu formlardaki izin sürelerinin yıllık ücretli izin ücreti hesabından dışlanması, imza inkârı olması halinde ise öncelikle imzanın davacıya ait olup olmadığı hususu belirlenerek ulaşılacak neticeye göre hüküm kurmaktır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Davalı vekili ise, yıkılıp yeniden inşaat yapılması halinde tasdik edilmiş inşaat ruhsatı ve proje olması ve buna Belediye ya da ilgili resmi kurumlarca izin verilmesi gerektiğini, esaslı tadilat yapılması halinde ise bununda yasal belgelerinin ruhsat ve projesinin yapılması ve ilgili mercilerden izin alınması gerektiğini, belediyece tasdikli projenin ibrazı, ibraz edilen projenin mahalline uygulanması gerektiğini, tadil işlerinin imar amaçlı ve esaslı olduğunun da bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı; 01/04/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi taraflarca feshedilmediğinden halen ayakta olduğunu, sözleşmeye göre kiracının, izin almadan tadilat yapamayacağını ve yapılan masraflar için bedel talep edemeyeceğini, davacının kira bedellerini ödediğini ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini ve lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği, bu itibarla davacı/kiracının kiralananı tahliye ettiğini ispatlayamadığı, kiracı/davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin devam ettiği, usule uygun fesih ve tahliye olgusu ispatlanamayan davada zorunlu ve faydalı masrafları da talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              Kiralananın mühürlenmesine, dolayısıyla varsa iş yapamaması nedeniyle uğradığı zararlara kendisi sebebiyet veren kiracının bu konuda sözleşmesel hiçbir yükümlülüğü olmayan kiraya verenden talepte bulunması mümkün değildir....

                Kiralananın vasfının açıkça anlaşıldığı durumlarda galip vasfının tespit edilmesi için keşif yapılmasına gerek bulunmamakla beraber mahkemece keşif yapılmış olup mahkemece kiralananın baskın vasfı da genel hükümlere tabi çatısız işyeri olarak belirlenmiştir. Dava konusu sözleşmede kiralananın kullanım amacı tarafların iradesi ile belirlenmiş olduğundan kiracının sonradan yapılan yapılarla kiralananın vasfının değiştirildiği söylenemez. Bu nedenle davalı tarafın keşfe ve bilirkişi raporunun çatısız işyeri değerlendirmesine yaptığı itirazları sonuca etkili olmadığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünde geçen "otopark işletmeciliği için yapılacak yatırımlar kiracıya aittir" belirtmesinde geçen yatırım kelimesinin, açıkça üstü kapalı yapı yapılacağı ve bu yapılara kiralayanın izin verdiği şeklinde yorumlanması mümkün değildir....

                İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 14 yıl 2 ay 14 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır....

                  İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 14 yıl 2 ay 14 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu