Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olayda; taraflar arasında 15/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalanmış olup, davacı kiracı kiralananı 2012 yılı Nisan ayı başında tahliye ettiğini iddia etmekte, davacı ise tahliyenin 2013 yılı Ocak ayında gerçekleştiğini savunmaktadır. Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir....

    Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olayda; taraflar arasında 15/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalanmış olup, davacı kiracı kiralananı 2012 yılı Nisan ayı başında tahliye ettiğini iddia etmekte, davacı ise tahliyenin 2013 yılı Ocak ayında gerçekleştiğini savunmaktadır. Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir....

      Sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden kiracı kiralananı kullanımında bulundurduğu süre kira bedelinden sorumlu olup erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumlu değildir.Bu nedenle mahkemece davacı kiracının kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kiracının sadece kiralananı kullanımında bulundurduğu süreye kadar olan kira bedelinden sorumlu tutulabileceği gözetilmeksizin makul süre kira bedelinden de sorumlu tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 98. maddesi yollamasıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 44. maddesi uyarınca, kiraya veren de, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez. 18. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir....

          Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 98. maddesi yollamasıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 44. maddesi uyarınca, kiraya veren de, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez. 18. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ulaşan bir fesih bildirimi bulunmadığını, müvekkilinin kiralananı Gün Eczanesi ismiyle işletmekte olduğunu, işyerinin taraflar arasında imzalanan 01.08.2015 tarihli kira sözleşmesi gereğince kullanılmakta olduğunu, kiralanan yerin eczacılar ve eczaneler hakkında yönetmenliğinin 20. maddesi gereğince belirtili kıstaslara sahip olma zorunluluğunun bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan tadilatların bu amaçla yapıldığını, gerçekleştirilen tadilatların zorunlu ve faydalı tadilatlar olduğunu, yapılan tadilatlar için müvekkilince site yönetiminden izin alındığını, sözleşmede açıkça yazılı rıza istenmediği için buna gerek duymadığını, müvekkilinin kira sözleşmesinin imzalanmasından kısa bir süre sonra 28.09.2015 tarihinde tadilat işlemlerine başladığını, davacının dava dilekçesinde belirttiğinin aksine yapılan tadilatların dışarıdan gözüktüğünü, tadilatlar bittikten sonra kiralananın 6 ay boş kaldığını, davacı tarafın bu süre zarfında...

            Buna göre kiracının borcu kira sözleşmesi karşılığı bir bedel ödemek, kiraya verenin borcu da belli bir süre için kiralananı kiracının emrinde hazır bulundurmaktır. Dairemizin taraflar arasındaki aynı kira sözleşmesinden kaynaklanan farklı dönemi kira alacağına ilişkin 2017/833 Esas, 2017/937 Karar sayılı ilamında da temas edildiği üzere; TBK'nun 301. maddesine göre kiralayan “....kiralananı kullanmaya uygun tam ve eksiksiz bir şekilde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti boyunca bu halde bulundurmak ile mükelleftir...”. Taşınmazın kiralandıktan sonra ayıplı hale gelmesi hali, TBK'nun 305. ve 306. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nun 305 maddesinde "Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez....

            İcra Müdürlüğünün 2016/18460 Esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğu, davacı tarafça 21/12/2017 tarihinde kiralananın anahtarının ve su sayaç kartının icra dosyasına teslim edildiği, davacı kiracının cebri icra ile kiralananı tahliye etmediği, kiralananı kendiliğinden tahliye ettiği anlaşılmıştır. TBK'nun 355.maddesi gereğince tazminat istenebilmesi için kiracının ya da cebri icra ile kiralananı tahliye etmesi gerekmektedir. Davacı kiracı tarafça kiralanan taşınmazın cebri icra ile tahliye edilmediği gibi dava konusu taşınmazın kiraya verilmediği satıldığı anlaşıldığından TBK'nun 355. maddede düzenlenen tazminat koşulları oluşmadığından mahkemece verilen kararda bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmıştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 13....

            - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında noterde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davacının kiralananı teslim edimini yerine getirdiği halde davalının kira bedellerini ödemediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını belirterek, kiralama konusu malın davalıdan alınarak davacıya teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında bağıtlanan finansal kiralama sözleşmesine istinaden davacının sözleşmeyle yükümlendiği kiralananı teslim edimini yerine getirdiği, davalının ise kira bedelini ödeme edimini yerine getirmediği, bu yönde keşide olunan ihtarnamenin sonuçsuz kaldığı, sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle fesholunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, finansal kiralama sözleşmesine konu traktörün davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalılar, davacıların aralarında anlaşamadıkları için kiralananı tahliye ettiklerini, kiralananı 1.10.2002 tarihinde boşaltmalarından sonra 2004 yılına kadar yeniden kiraya veremediklerini, keşideci ile lehtar arasındaki akti ilişkinin cirantayı ilgilendirmeyeceğini ve davalılardan ... hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu