Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kiralanandaki ayıp nedeniyle tazminat davasıdır. Borçlar Kanunun TBK'nun 301 maddesine göre kiraya veren “....kiralananı kullanmaya uygun tam ve eksiksiz bir şekilde kiracayı teslim etmek ve kira müddeti boyunca bu halde bulundurmak ile mükelleftir...” TBK'nun 304- 305 ve 306.maddeleri gereğince “... kiralananın tam ve eksiksiz sözleşmenin amacına uygun şekilde teslimi ya da kullanımı mümkün olmazsa kiracının akdi feshedebileceği gibi kiranın tenzilini isteyebileceği...” düzenlenmiştir. Ancak kiracı kiralanandaki ayıbı,eksikliği derhal kiralayana bildirmelidir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının 6098 sayılı TBK'nun 123. ve 125.maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kiralanandaki ayıp nedeniyle aylık 1.200 TL olan ... parasının 800 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken aynı mahkemenin 2005/225 D. Iş ... tespit dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın dosyasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık, asıl davada kiralanandaki ayıp nedeniyle sözleşmenin feshedildiği ve uğramış oldukları zararın tazmini istemine, karşı davada ise kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin kira bedelinin tahsili istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı dava dilekçesinde tahliye tarihine kadar olan kira bedelinin tahsilini de istediğine göre mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      Davalı vekili, sözleşme akdedildikten bir yıl sonra ayıp ihbarında bulunulduğunu, makinenin satıcı tarafından değiştirilmesinde kendilerine bilgi verilmediğini, müvekkilinin finansman şirketi olup kiralanandaki maddi ayıplardan hukuki sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kiralanandaki ayıp nedeniyle aylık 1.200 TL olan kira parasının 800 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 66.50 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

          .- YTL. olan kira bedelinin kiralanan dükkandaki bazı ayıplar nedeniyle 2000.- YTL. ye indirilmesinin istendiği anlaşmaktadır. Kiralanandaki ayıp nedeniyle kira bedelinin giderilmesi (uyarlama) davasında görev değere göre belirlenir. Somut olayda; bir yıllık kira bedeli ve dava tarihi gözetilerek uyuşmazlığın Adliye Hukuk Mahkemesine çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/04/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, davacının ihtarnamesine rağmen davalının ayıbı gidermediği, kiracının 01/06/2012 tarihinden 09/04/2015 dava tarihine kadar geçen süre için peşin ödediği kira bedelinden ayıp oranında indirim talebinin haklı olduğu, manevi tazminat yönünden ise kişilik haklarının ihlalinin oluşmadığı gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, 5.597,00 TL kira bedelinin 01/06/2012'den itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte tahsiline, 15.000,00 TL mahrum kalınan karın 01/06/2010 tarihinden itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davada dayanılan ve hükme esas alınan 22/02/1999 tarihli, 99 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır...

              Davacının talebinin, yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince; ayıplar nedeniyle kira bedelinde indirim yapılması ve tazminat talebi olduğu halde; mahkemece davacının talebinin TBK 138. maddesi gereğince uyarlama talebi olduğu ve "kira sözleşmesinin uyarlanabilmesi için borçlunun kira borcunu henüz ifa etmemiş olması veya ifanın aşırı güçlüğü halini saklı tutarak ifa etmiş olması şartını aramaktadır ancak kira bedellerinin ifa edildiğinden uyarlama talep edilemeyeceği ayrıca "maddi tazminat yönünden davacı davasını somutlaştırma ilkesi ve delillerini sunmasının şartlarını yerine getirmediğinden" gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının talebinin açıkça TBK 307. maddesi kapsamında kira bedelinin ayıpla orantılı indirilmesi ve tazminat olduğu görülmektedir....

              Mahkemece taşınmazın dava sırasında tahliye edilmiş olması nedeniyle fesih hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kiracının ayıp nedeniyle TBK'nun 306. maddesi uyarınca işlem başlatmadığı, manevi tazminat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle alacak ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının depozito alacağına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince; Taraflar arasında düzenlenen 01.04.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                kaynaklı olduğunu, kiralanandaki ayıp da kiralanan taşınmazın mesken niteliğinde olup ticari olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınamamasına dair hukuki ayıp olduğunu, oysa bizim davamızda kamu ihalesi şeklinde yapılan bir kira sözleşmesi ve kiralanan boş arazinin üzerine kantin inşa edilmesi ve işletilmesi hakkında olup dava konusu kiralanandaki ayıp da iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınmasına değil ihale konusu kantinin inşa edilmesine mani olan inşaat yapı ruhsatı alınmasını engelleyen hukuki ve gizli bir ayıp olduğunu, bu nedenle anılan Yargıtay kararının mevcut dosyada uygulanabilmesinin mümkün olmadığını, İş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alımı hususunda kiraya verene herhangi bir yükümlülük yüklenmemekle birlikte iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınabilmesi için inşaat yapı ruhsatı alınması gerektiğini, inşaat yapı ruhsatı da ancak kiraya veren tarafından alınabileceği gibi mevcut durumda hukuki ayıp nedeniyle inşaat ruhsatı alınması...

                UYAP Entegrasyonu