Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiracı kiralananı 22.05.2013 tarihinde tahliye ettiğini bildirmiş ise de anahtar teslimini usulüne uygun olarak yazılı bir delil ile kanıtlayamamıştır. Davacı alacaklı takip talepnamesinde yeniden kiraya verilebilecek süre için alacak isteminde bulunduğuna göre, kiralananın tahliye edildiğini kabul etmiş bulunmaktadır. Bu durumda Mahkemece davacıdan kiralananı hangi tarihte teslim aldığı sorulup, kiracının bu tarihten itibaren kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gereken makul süre kirasından sorumlu olacağı dikkate alınmalıdır. Taraflar sözleşmenin 15. Maddesinde; kiracının kiralananı boşaltmak istemesi halinde 2 ay önceden ihbar şartı öngörmüş olup, davalı kiracı kiralananı ihbar koşuluna uygun olarak tahliye ettiğini kanıtlayamadığından, makul sürenin tarafların kararlaştırdığı 2 ay olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece kiralananın teslim tarihinden itibaren 2 aylık kira bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

    Davalının kiralananı tahliye ederek anahtarını usule uygun olarak teslim ettiği tarihi kanıtlaması gerekir. Davalı kiralananı 15.8.2002 tarihinde tahliye ettiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu durumda davacının kiralananda tespit yaptırdığı 24.9.2002 tarihinin tahliye tarihi olarak kabulü gerekir. Nitekim mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Mahkemece 1.9.2002 tarihinden tahliye tarihi olan 24.9.2002 tarihine kadar ödenmeyen kira alacağının sözleşmenin artış şartına göre belirlenip, bu tarihe kadar kira alacağına hükmedilmesi gerekir. Davalı kiracı, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek, kiralananı tahliye ettiğinden, kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Buna karşın davacının da, kendi üzerine düşeni yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi, Borçlar Kanunu’nun 98. maddesinin yollaması ile aynı kanunun 44. maddesi hükmü gereğidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 10/03/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananı lokanta olarak kiraladığını, ilk 6 aylık kira bedelini peşin ödediğini, kiralananın dekorasyonu ve tadilatı için bir takım masraflar yaptığını, ancak binanın yapı kullanım izin belgesi olmaması nedeniyle ilgili belediyeden işletme ruhsatı alamadığını belirtmiş, peşin ödemiş olduğu altı aylık kira bedeli olan 10.500TL ile 48.000TL zorunlu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı dava dilekçesinde feshin en önemli sebebi olarak AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin bulunmamasını göstermiştir. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 29/12/2017 tarihli E.675/62875 sayılı yazısı ile Sorgun Mahallesi 2452 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kira konusu taşınmazın bulunduğu AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin 18/10/2016 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ise davalı tarafa 18/10/2016 tarihinden sonra 27/10/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi göndermiştir. Ayrıca davacı kiracı, ticaret şirketi olarak tacir unvanına sahiptir ve ileriye dönük yatırımlarında gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek basiretli bir tacir gibi davranması kiralananın durumunu, niteliğini ve AVM'nin yapı kullanım izin belgesine sahip olup olmadığını araştırması gerekir....

        Davacı dava dilekçesinde feshin en önemli sebebi olarak AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin bulunmamasını göstermiştir. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 29/12/2017 tarihli E.675/62875 sayılı yazısı ile Sorgun Mahallesi 2452 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kira konusu taşınmazın bulunduğu AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin 18/10/2016 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ise davalı tarafa 18/10/2016 tarihinden sonra 27/10/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi göndermiştir. Ayrıca davacı kiracı, ticaret şirketi olarak tacir unvanına sahiptir ve ileriye dönük yatırımlarında gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek basiretli bir tacir gibi davranması kiralananın durumunu, niteliğini ve AVM'nin yapı kullanım izin belgesine sahip olup olmadığını araştırması gerekir....

        nun 249. maddesi gereğince kiralayan, kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmakla mükelleftir. Açıklanan madde hükmünden anlaşıldığı gibi davalı kiralayan taraf, kalorifer kazanlarını sağlam ve çalışır şekilde bulundurmakla mükelleftir. Davacı, kalorifer kazanlarının kiraya mahsuben kendileri tarafından değiştirilmesine izin verilmesi yada davalı tarafça değiştirilmesi için davalıya gerekli başvuruyu yapıp, temerrüde düşürmüş, ancak davalı yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Öyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece, yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

          Bundan ayrı davacı kiralananı 12.07.2014 tarihinde tahliye ettiğini ispatlayamadığından davalı kiraya verenin bildirdiği tarihe itibar olunmalıdır. Davalı kiraya veren ise yukarıda belirtildiği üzere davacının kiralananı Ağustos ayı ortalarında tamamen tahliye ettiğini bildirdiğinden davacı kiracı bu tarihten itibaren sözleşmenin 8. maddesine göre bir ay süreyle makul süre kirasından sorumludur. Yine davalı kiraya veren davacının Ağustos ayı kira bedelini ödediğini belirttiğinden kiracı 2014 yılı Eylül ayının 15'ine kadar kira bedelinden sorumludur. Bu durumda 15 günlük kira bedelinin de depozitodan mahsup edilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

            Davacı vekili, 01.11.2011 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin 17. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak davalı kiracının, kiralananı alt kiraya verdiğini çekilen ihtarın sonuç vermediğini belirterek, davalı kiracıların akde aykırılık nedeniyle tahliyelerine karar verilmesi isteminde bulunmuş, davalı kiracılar kiralananı alt kiraya vermediklerini geçici olarak eşya depoladıklarını ve alt kiralama iradesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 14.10.2015 tarihli karar ile davanın kabulü ve davalıların tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davalı kiracının, kiralananı akde aykırı olarak kullandığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....

              Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Davaya dayanak yapılan önceki malik ile davalı arasında düzenlenen 01/07/2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 750 TL olarak belirlenmiş ve her ayın 5. günü akşamına kadar kiralayanın sözleşmede belirtilen banka hesap numarasına ödeneceği kararlaştırılmıştır. Kiralananı satın alan davacı T.B.K'nun 310. maddesi gereğince önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik ihtar göndermesi gerekir....

                Davacı kiracının, yargılamada, kiralananı iki ay kadar kullandığını, kiraya verenin bilgisi dahilinde kiralananı boşalttığını ve kiraya verenin izni ile anahtarı apartman görevlisine teslim ettiğini beyan etmiştir. Kural olarak kiralananın anahtarının üçüncü kişiye teslimi yasal bir teslim olarak kabul edilemeyeceğinden davacı tarafından kiralananın tahliye edildiği sonucuna varılamaz. Ancak davalı kiraya veren tarafından Nisan 2016-Mart 2017 dönemi kira alacaklarının tahsili için davacı kiracı hakkında 17/03/2017 tarihinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2017/9252 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, 23/06/2017 tarihinde icra dosyasına apartman görevlisi olduğu beyan eden ... ...'...

                  UYAP Entegrasyonu