WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 249. maddesi gereğince kiralayan, kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmakla mükelleftir. Açıklanan madde hükmünden anlaşıldığı gibi davalı kiralayan taraf, kalorifer kazanlarını sağlam ve çalışır şekilde bulundurmakla mükelleftir. Davacı, kalorifer kazanlarının kiraya mahsuben kendileri tarafından değiştirilmesine izin verilmesi yada davalı tarafça değiştirilmesi için davalıya gerekli başvuruyu yapıp, temerrüde düşürmüş, ancak davalı yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Öyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece, yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Bundan ayrı davacı kiralananı 12.07.2014 tarihinde tahliye ettiğini ispatlayamadığından davalı kiraya verenin bildirdiği tarihe itibar olunmalıdır. Davalı kiraya veren ise yukarıda belirtildiği üzere davacının kiralananı Ağustos ayı ortalarında tamamen tahliye ettiğini bildirdiğinden davacı kiracı bu tarihten itibaren sözleşmenin 8. maddesine göre bir ay süreyle makul süre kirasından sorumludur. Yine davalı kiraya veren davacının Ağustos ayı kira bedelini ödediğini belirttiğinden kiracı 2014 yılı Eylül ayının 15'ine kadar kira bedelinden sorumludur. Bu durumda 15 günlük kira bedelinin de depozitodan mahsup edilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      Davacı vekili, 01.11.2011 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin 17. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak davalı kiracının, kiralananı alt kiraya verdiğini çekilen ihtarın sonuç vermediğini belirterek, davalı kiracıların akde aykırılık nedeniyle tahliyelerine karar verilmesi isteminde bulunmuş, davalı kiracılar kiralananı alt kiraya vermediklerini geçici olarak eşya depoladıklarını ve alt kiralama iradesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 14.10.2015 tarihli karar ile davanın kabulü ve davalıların tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davalı kiracının, kiralananı akde aykırı olarak kullandığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....

        Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Davaya dayanak yapılan önceki malik ile davalı arasında düzenlenen 01/07/2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 750 TL olarak belirlenmiş ve her ayın 5. günü akşamına kadar kiralayanın sözleşmede belirtilen banka hesap numarasına ödeneceği kararlaştırılmıştır. Kiralananı satın alan davacı T.B.K'nun 310. maddesi gereğince önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik ihtar göndermesi gerekir....

          Davacı kiracı kiralananı 08.04.2013 tarihinden önce tahliye ettiğini savunmuş ise de anahtar teslimini yukarıda ilke kararında yazılı olduğu şekilde kanıtlayamamıştır. Bu durumda davalı kiralayanın 20.06.2013 olarak bildirdiği tahliye tarihine itibar edilmesi gerekir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar 8. Maddesi "Kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır" hükmünü içermekte olup, taraflar bu özel hüküm ile erken tahliye halinde yoksun kalınan kira kaybını bir ay olarak sınırlamışlardır. Davacı kiracı sözleşmede kararlaştırılan bir aylık feshi ihbar koşuluna uymadan kiralananı erken tahliye ettiğine göre mahkemece davacının tahliye tarihine kadar olan kira bedeli ile tahliye tarihinden itibaren bir aylık makul süre kira parasından sorumlu olduğu gözetilmeden ikinci yıl kira bedelinin tamamından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmadır....

            Davacı kiracının, yargılamada, kiralananı iki ay kadar kullandığını, kiraya verenin bilgisi dahilinde kiralananı boşalttığını ve kiraya verenin izni ile anahtarı apartman görevlisine teslim ettiğini beyan etmiştir. Kural olarak kiralananın anahtarının üçüncü kişiye teslimi yasal bir teslim olarak kabul edilemeyeceğinden davacı tarafından kiralananın tahliye edildiği sonucuna varılamaz. Ancak davalı kiraya veren tarafından Nisan 2016-Mart 2017 dönemi kira alacaklarının tahsili için davacı kiracı hakkında 17/03/2017 tarihinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2017/9252 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, 23/06/2017 tarihinde icra dosyasına apartman görevlisi olduğu beyan eden ... ...'...

              B.K.nun 249. maddesi uyarınca kiralayan, kiralananı akidden maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu 2008/13977-2009/4469 halde bulundurmak ile mükelleftir. Bu nedenle davalı Vakıfın kiralayan ve sözleşmenin tarafı olarak davacıya karşı sorumluluğu mevcuttur. Açıklanan nedenle sözleşmenin tarafı olan davalı Vakıf hakkındaki davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken husumetten redde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                B.K.nun 249. maddesi uyarınca kiralayan, kiralananı akidden maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu 2008/13977-2009/4469 halde bulundurmak ile mükelleftir. Bu nedenle davalı Vakıfın kiralayan ve sözleşmenin tarafı olarak davacıya karşı sorumluluğu mevcuttur. Açıklanan nedenle sözleşmenin tarafı olan davalı Vakıf hakkındaki davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken husumetten redde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nun 266. maddesi hükmü uyarınca davalı kiracı kiralananı teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Kiracının bu sorumluluğu kira sözleşmesinden doğan bir sorumluluktur. Yine, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 8. maddesinde;”kiracı mecurda yapacağı ilave inşaatlar için kiralayanın yazılı rıza ve iznini alacaktır...” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre davalı kiracı değişiklikler için işyeri sahibinden yazılı izin aldığını ispat edemediğine göre mecuru eski haline getirmekle yükümlüdür. O halde mahkemece, kiraya verilen yerde davacı kiralayanın yazılı izni alınmaksızın yapıldığı saptanan projeye aykırı değişikliklerin eski hale getirilmesi için gereken miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    Davalı, Aralık ayı sonunda kiralananı tahliye ettiğini savunmuştur. Davacı tarafa Ocak ve Şubat aylarında kiracılık ilişkisinin devam edip etmediği konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması üzerine teklif edilen yemini kabul eden davalı, Aralık ayında kiralananı tahliye ettiğine dair yemin etmiştir. Mahkemece, Aralık ayı kira bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Takipde dayanılan ve hükme esas alınan 01/01/2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kira ilişkisine karşı çıkmamış 2008 yılının Aralık ayında kiralananı tahliye ettiğini savunmuştur. Kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararı ile veya kiralananın ortadan kalkması ile sona erer. Öte yandan kiracının kiralananı iade borcunun yerine getirildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu