Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, uzman inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi kuruluna delil tespiti dosyalarına sunulan bilirkişi raporlarından hangisine üstünlük tanınması gerektiğini açıklayan, taraf itirazlarını karşılayan, uyuşmazlığı aydınlatan, denetime açık rapor hazırlatılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi kararın bozulmasını gerektirmiştir. 2-) Karşı dava yönünden; Güvence Bedeli (depozito) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (TBK) 342. maddesinde düzenlenmiştir. Depozito (güvence), kira sözleşmesinin başında kiracı tarafından kiraya verene teslim edilir.Çoğunlukla para veya kıymetli evraktan oluşur ve kira sözleşmesi sona erdiğinde kiracının kiralanana verdiği zararların teminatını oluşturur. Davalının kiralananı 15/08/2012 tarihinde tahliye ettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur....

    Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, belediyeye birtakım dönemlerde ecrimisil bedeli ödendiği iddiası bulunsa dahi bu hususun görevli mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla dava tarihi itibariyle görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. Buna göre mahkemece; uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Mahkemece kiralanan dükkana zarar verme iddiası karşısında davacıların malik olmalarından dolayı taraf sıfatının bulunduğu dava dilekçesinde binaya zarar verilmesi suretiyle haksız eylemden kaynaklı alacak talebinde bulunulduğu ancak davalının binaya zarar verdiğine dair geçerli ve alacağın varlığını ispatlayan delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK.nun 316 (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. ./.. Davacılara ait binanın üst kiracı......

        Nitekim kiralanan tahliye edildikten sonra davacı kiralananı yine kirayalayan ... ve ... adına kiraya vermiştir. Davacı kiralananı vekil sıfatı ile ... ve ... adına kiraya vermiş olup sözleşmenin tarafı değildir. Kira sözleşmesine göre kiralayan ... ve ...’ dır. Temerrüt ihtarnamesi davacı tarafından keşide edilmiş ve dava da kendisi tarafından açılmıştır.Bu durumda davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Loca Park Sitesi A Blok Kat:2 No:4 Tarsus/Mersin adresinde kain yeni konutuna taşınmak zorunda kaldığını, müvekkilin davalıya ait konutta son olarak aylık 550,00 TL kira bedeli ve 100,00 TL aidat ödeyerek ikamet ettiği halde, hali hazırdak ikonutta ise peşin 16.500,00 TL ödeyerek aylık 1.375,00 TL ve 250,00 TL aidat ödeyerek oturmaya başladığını, müvekkilin ayrıca davalının konutundan taşınmak amacıyla BRN Nakliyat ile imzalamış olduğunu, eşya taşıma sözleşmesi çerçevesinde 1.000,00 TL ücret ödeyerek 15/08/2018 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, davalının TMK'nın 355 Maddesinde yer alan hükme göre 3 yıl boyunca kiralananı başkasın akiralama yasağı bulunmasına rağmen kiralananı 3....

          Uyuşmazlık davacı kiracının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK’nun 301.maddesi gereğince; kiraya veren, kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125.maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir. Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir....

          Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle kiraya veren davacı, kiralananı da başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır (TBK. m. 301)....

            Davalı kiracının kira süresi bitmeden kiralananı 15.4.2008 tarihinde tahliye etmesi, sözleşmenin hukuken feshedilmiş olduğu anlamına gelmez. Kural olarak davalı kiracı sözleşme ile bağlıdır ve kira parasından sorumludur. Davalının kiralananı ... taraflı olarak tahliye etmesi haklı fesih değil, sözleşmeye aykırı davranış sayılır ve kiralayanın bu yüzden uğradığı zararı tazmin ile sorumludur. Ancak bu durumda davacı kiralayanın da zararın artmasına sebebiyet vermemesi gerekir. Davacının davalı tarafından kiralananı tahliye ettiğini öğrendiği tarihten itibaren BK'nun 98.maddesi ile 44.maddesi gereğince zararın artmaması için gerekli çabayı göstermek zorundadır....

              Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslimini ispat yükü kiracıdadır. Davalı borçlu her ne kadar kiralananı boşalttığını ve kira yardımı alındığını iddia etmiş ise de kiralananı tahliye ettiğini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Dosya içeriğinde kiralananın yıkıldığına ve yok edildiğine ilişkin bir belge de yer almamaktadır. Mahkemece anılan hususta davalı borçluya delillerini bildirme imkanı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. Maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3....

                Mahkemece yukarda açıklanan ilkeler çerçevesinde kiralanan tahliye tarihi tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda 2 no'lu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu