Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B.K.nun 249. maddesi uyarınca kiralayan, kiralananı akidden maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu 2008/13977-2009/4469 halde bulundurmak ile mükelleftir. Bu nedenle davalı Vakıfın kiralayan ve sözleşmenin tarafı olarak davacıya karşı sorumluluğu mevcuttur. Açıklanan nedenle sözleşmenin tarafı olan davalı Vakıf hakkındaki davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken husumetten redde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    B.K.nun 249. maddesi uyarınca kiralayan, kiralananı akidden maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu 2008/13977-2009/4469 halde bulundurmak ile mükelleftir. Bu nedenle davalı Vakıfın kiralayan ve sözleşmenin tarafı olarak davacıya karşı sorumluluğu mevcuttur. Açıklanan nedenle sözleşmenin tarafı olan davalı Vakıf hakkındaki davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken husumetten redde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nun 266. maddesi hükmü uyarınca davalı kiracı kiralananı teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Kiracının bu sorumluluğu kira sözleşmesinden doğan bir sorumluluktur. Yine, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 8. maddesinde;”kiracı mecurda yapacağı ilave inşaatlar için kiralayanın yazılı rıza ve iznini alacaktır...” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre davalı kiracı değişiklikler için işyeri sahibinden yazılı izin aldığını ispat edemediğine göre mecuru eski haline getirmekle yükümlüdür. O halde mahkemece, kiraya verilen yerde davacı kiralayanın yazılı izni alınmaksızın yapıldığı saptanan projeye aykırı değişikliklerin eski hale getirilmesi için gereken miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Davalı, Aralık ayı sonunda kiralananı tahliye ettiğini savunmuştur. Davacı tarafa Ocak ve Şubat aylarında kiracılık ilişkisinin devam edip etmediği konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması üzerine teklif edilen yemini kabul eden davalı, Aralık ayında kiralananı tahliye ettiğine dair yemin etmiştir. Mahkemece, Aralık ayı kira bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Takipde dayanılan ve hükme esas alınan 01/01/2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kira ilişkisine karşı çıkmamış 2008 yılının Aralık ayında kiralananı tahliye ettiğini savunmuştur. Kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararı ile veya kiralananın ortadan kalkması ile sona erer. Öte yandan kiracının kiralananı iade borcunun yerine getirildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir....

          Kiralananın tahliyesinden sonra yeniden kiraya verilmesi için yoksun kalınan makul süre kira parası ile ortak gider ve yakıt parasından kiralananı erken tahliye eden davalı kiracı sorumludur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda üç aylık kira alacağı ile aidat ve yakıt giderinden davalı borçlunun sorumlu olacağının belirtildiği ancak hesaplamaya yakıt giderinin dahil edilmediği bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu ile belirlenen makul süre içerisinde davalı kiracının ödemesi gereken yakıt parasının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

            Borçlar Kanunu'nun 256.maddesi hükmüne göre kiracı kiralananı özen göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yine Borçlar Kanunu'nun 266/1.maddesi gereğince kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kira süresinin sonunda aynı halde geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinde kiralananın niteliklerine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş ise de, Borçlar Kanunu 266/3.maddesi uyarınca kiracının kiralananı iyi halde teslim aldığı asıldır....

              Kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi için 02.04.2013 tarihinde açılan işbu davada davalı borçlu, davacı kiralayanın kiralananı başkasına sattığını, taşınmazda mülkiyet hakkının kalmadığını ileri sürmüş, dosyaya sunulan tapu senedine göre de Kemerkaya mh. 270 ada 87 parsel, 1. Kat, 54 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken 01/11/2012 tarihinde 3. Kişi Ahmet Varol adına satış işlemi nedeni ile tescil edildiği anlaşılmıştır. Taşınmazın satıldığı tarihe göre kiralananı satan davacının kiralayan veya malik olarak dava tarihi itibariyle davacı sıfatı kalmamıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerektirmiştir....

                Bu durumda Mahkemece, belirtilen hususlarda tarafların gerekli açıklamaları alınıp, tüm delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.(...) Mahkemece kararının gerekçesinde, davacının tazminat talepleri, her bir kalem yönünden ayrı ayrı tartışılmamış, hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmaksızın bu taleplerin tümden reddine karar verilmiştir. Davacının, fesih tarihinden önce kiralanana girilmesine izin verilmediği yönündeki iddiasının, bu halde kira ilişkisinin fiilen sona erip ermeyeceğinin, bu durumun tazminat taleplerine etkisi olup olmayacağının, kiracı tarafından kiralanana masraf yapılıp yapılmadığının, yapıldığı ise zorunlu veya faydalı masraf olup olmadığının, kiraya veren tarafından benimsenip benimsenmediğinin gerekçede değerlendirilmediği görülmektedir. Bu durumda, hükmün HMK'nın 297. maddesinde gösterilen şartları taşımadığı açıktır....

                  Davacıların, eski hale getirme ihtarına konu ettiği ve davaya dayanak yaptığı kiralananda davalı tarafından gerçekleştirilen eylem kiralanana yönelik esaslı bir tadilat niteliğinde olmayıp, kiralananı güzelleştirmeye yöneliktir. Yapılan değişiklik taşınmazın mimari yapısında da herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu bakımdan çok basit bir ameliyenin yapılması akde aykırılık olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, akde aykırılık olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacıların, eski hale getirme ihtarına konu ettiği ve davaya dayanak yaptığı kiralananda davalı tarafından gerçekleştirilen eylem kiralanana yönelik esaslı bir tadilat niteliğinde olmayıp, kiralananı güzelleştirmeye yöneliktir. Yapılan değişiklik taşınmazın mimari yapısında da herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu bakımdan çok basit bir ameliyenin yapılması akde aykırılık olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, akde aykırılık olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu