Davalı, tacir olan davacının kiralananı gerekli incemeleri yapmak suretiyle kiraladığını, taşınmazın kullanıma hazır şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının izin almadan inşai faaliyetlere başladığını, davacının kendi kusurlu eylemleri ile kira sözleşmesine ve kanuna aykırı şekilde izinsiz inşai faaliyette bulunarak kiralananı kullanılmaz hale getirdiğini, tadilatlar için resmi kurumlardan izin alınmadığını, davacı tarafından verilen zarar nedeniyle binanın yıkım tehlikesi içinde olduğunu, kiralananın anahtarının 14/03/2013 tarihinde notere bırakıldığını, 19/03/2013 tarihinde yapılan tebliğ üzerine aynı tarihte anahtarın teslim alındığını, davacının taşınmazı tahliye tarihine kadar tasarrufunda bulundurduğundan kira bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, davacının, ........
(B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur....
Davacı vekili dava dilekçesinde, kiralananın 2886 Sayılı Yasaya göre ihale edilerek 07.01.2009 başlangıç tarihli sözleşme ile davalıya kiralandığını, süre bitimi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğine dair ihtara rağmen kiralananın tahliye ve teslim edilmediğini, ayrıca davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak kiralayan Belediyeden izin almaksızın kiralananı 3.kişiye devrettiğini, bu durumun da sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuş, mahkemece, süre bitimi hukuksal nedeni ile ilgili bir karar verilmeksizin kiralananın sözleşmeye aykırı olarak 3.kişiye devredilmiş olmasından dolayı akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca (6098 Sayılı Yasanın 316.maddesi) kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....
nun 319/2.maddesi gereğince, kiralananın gezip görülmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya kiralanan taşınmazın satılıncaya kadar muhtemel alıcılara gösterilmesi konusunda gün ve saat belirlenmesini talep etmiş davalı vekili, davalı ve eşinin çalışan kişiler olması sebebiyle ancak tatil günlerinde münasip bir süre için izin verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece altı ay süre ile her hafta Cumartesi, Çarşamba günleri saat 12-14 arası gösterime hazır bulundurulması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nda kiracının borçları başlığındaki düzenlemede, kiralananın gösterilmesine katlanma borcunun varlığından bahsedilerek, bu husus T.B.K.'nun 319.maddesinde açıklanmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2015 NUMARASI : 2015/693-2015/790 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın gösterilmesine izin verilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, satışa çıkarılan kiralananın haftanın belli gün ve saatlerinde alıcılara gösterilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı tarafından hafta içi Salı ve Perşembe günleri saat 18:00- 20:00 saatleri arasında, hafta sonu Cumartesi günleri ise saat 14:00-16:00 saatleri arasında 3 ay boyunca gösterilmesi hususunda izin verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
BK.nun 256. maddesinde de kiracının; kiralananı, kira süresince tam bir ihtimam dairesinde kullanması, komşuluk ilişkilerine riayet etmesi, kimseyi rahatsız etmemesi kuralları açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, davalının ceza dosyası ile sübuta eren eylemleri kiralananın açıktan fena kullanma olgusunu gerçekleştirdiğinden mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi kiralayan mecuru satmak istediğinde kiracının mecuru satın almak isteyen kişilere gösterilmesine izin verilmesi gerekir. Bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki herkes hakkını objektif iyiniyet kuralları içinde kullanmalıdır. Mahkemece, mecurun her hafta ... günleri 14:00-15:00 saatleri arasında müşterilere gösterilmesine izin verilmiştir. Karar bu haliyle davacıya tanınan hakkın kötüye kullanılmasına müsait olduğundan yeni uyuşmalıkların doğmasına engel olmak için verilen izne süre sınırlaması getirilmesi gerekir. Mahkemece, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, ekonomik koşullar, taşınmazın bulunduğu yer, taşınmazın nitelikleri vs. özellikler değerlendirilerek ne kadar sürede satılabileceği tespit edilerek,mecurun gösterimine bu süre ile sınırlı olarak izin verilmesi gerekirken bu konuda süre sınırlamasına gidilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Hükmün her iki tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.11.2012 gün ve 2012 / 17253 Esas 2012 / 15102 Karar sayılı kararı ile, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaretle davacı yararına hüküm bozmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra alınan 20.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda, Hafriyat Malzemelerinin Taşınmasına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesine göre, belediyelerin hafriyat malzemelerinin depolanması sahalarına izin vermek ya da izin iptal yetkilerinin bulunduğu, hafriyat malzemelerinin gelişigüzel depolanamayacağı, mutlaka izin alınması gerektiği, yönetmeliğin 9 / e maddesi gereğince de, bu atıkların belirlenen yerlere dökülebileceği, dava konusu olayda ise davacının bu konuda belediyeden bir izin almadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu çerçevesinde davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı kiracı; davalının tren reklam giydirme taleplerini reddettiğini, davalının 10/12/2010- 25/06/2015 tarihleri arasında trenlere reklam giydirmeye izin vermediğini ileri sürmüştür. 6098 sayılı TBK’nun 301. Maddesinin ( 818 sayılı Borçlar Kanunun 249/1 fıkrasına) ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....
Türk Borçlar Kanununun 322. maddesinde kiracının, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı düzenlediği gibi, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 5. maddesinde de “Kiracı kiralananı alt kiraya veremez ve başkasına devredemez” koşuluna yer verilmiştir. Davacı da kiralananın kiracı tarafından işletilmek üzere diğer davalı G... Ç..'ye devrediliğini, vergi kayıtları ve tanık beyanları ile kanıtlamıştır. Davacı tarafından akde aykırılığın kanıtlanmış olmasına göre davanın akde aykırılık kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetli değildir. Ancak kiracının akde aykırı olarak kiralananı başkasına devretmesi halinde kiraya verenin sözleşmeye aykırılık sebebiyle tahliye davası açabilmesi için TBK.’nun 316. maddesi uyarınca kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi halde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve bu bildirimin sonuçsuz kalması gerekir....