Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 15.01.2019 tarih, 01049 yevmiye nolu ihtarnamesi ile kiralananı rızası ve bilgisi olmadan sözleşmeye aykırı olarak başkasına kiraya verdiğini, kiralanandan başka kişiyi çıkartmasını, sözleşmeye aykırılığı 35 gün içerisinde ortadan kaldırmadığı takdirde sözleşmeye aykırılıktan dolayı tahliye davası açacağını ihtar ettiği, dinlenen tanık beyanlarından davalının kiralananı dava dışı Ali Fariz adlı kişiye kiraladığı ve kiralananı adı geçen kişinin kullandığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davalının kiralananı dava dışı Ali Fariz isimli kişiye sözleşmeye aykırı olarak kiraladığı, davacı tarafından davalıya akde aykırılığın 35 gün içerisinde giderilmediği takdirde tahliye davası açılacağının ihtar edildiği saptanarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğrudur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın gösterilmesine izin Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın gösterilmesine izin davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, satışa çıkarılan kiralananın haftanın belli gün ve saatlerinde alıcılara gösterilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, halen davalının kullanımında olan taşınmazın Pazar günleri hariç haftanın 6 günü saat 10:00 ile 17:00 saatleri arasında talep gibi alıcılara gösterilmesine, her bir alıcı için günde üç kez ve yarım saati aşmamak üzere süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davalı vekili kiralananı eski kiracının bıraktığı haliyle kiraladıklarını, akde aykırı tadilatları müvekkilinin yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taşınmaz dava sırasında tahliye edildiğinden tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına, akde aykırı tadilatlardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....

      Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davaya konu kiralananı 01.03.2009 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile lokal olarak işletilmek üzere davalı Belediyeden kiraladığını, müvekkilinin, kiralananı bizzat işletmediğinden bahisle davalı ... tarafından ruhsatının iptal edildiğini Belediyeden temin ettiği belgelerden öğrendiğini, sonrasında ise Belediye itfaiye ekipleri ile kiralananın kilidinin davalı ... tarafından değiştirilerek, kullanmasına engel olunduğunu, 2 aydır kiralananı kullanamadıklarını belirterek, kiralananı kullanamaması nedeniyle 12.000 TL ve kira parasından peşin ödenen 6.000,00 TL nin iadesini talep etmiştir. 31.05.2011 tarihinde davasını ıslah ederek ayrıca 35.000 TL kiralanana yapılan masraflar nedeniyle talepte bulunmuştur....

        ün davaya dahil edilmesine yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ...'e yönelik ihtar çekilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesi hatalı olmakla birlikte sonucu itibariyle doğru olan hükmün düzeltilmiş gerekçeyle ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 12.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bu sebeple varsa hor kullanmaya ilişkin zarar kalemlerinden yıpranma payları da düşülmek sureti ile tazminat miktarının belirlenmesi , uzman inşaat mühendisi bilirkişiye rapor hazırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken , bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hukukçu bilirkişinin tespit dosyasına sunulan itiraza uğrayan bilirkişi raporuna yollama yapan raporuna dayanılarak karar verilmesi de hatalı olmuştur....

            Borçlar Kanununun 249. maddesine göre; kira sözleşmelerinde kiralayana ait edim, kiralananı kiracıya teslim etmek ve kira süresi boyunca onu kiracının kullanımına elverişli bulundurmaktır. Borçlar Kanununun 256 ve 257. maddelerine göre kiracının edimi ise, kira paralarını ödemek, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde kullanıp süre sonunda iade etmektir. Taraflar, kira sözleşmesinde, kiralananın istenirse tek taraflı bildirimde bulunmak üzere kira sözleşmesinin bitiminden önce tahliye edilebileceğini kararlaştırabilirler. Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi tanınmadan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış sayılır. Böylesi bir durumda kiracı, kiralayananın bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur....

              Mahkemece bu nedenle yasal sürelere uygun ihtarname ile akde aykırılığın giderilmesi hususu ihtar edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile akde aykırılık kanıtlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de; sonuç olarak ret kararı doğru olduğundan ve bu nedenle de yeninden yargılama yapılmasında fayda görülmediğinden hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek, düzeltilmiş şekliyle kararın onamasına karar vermek gerekmiştir. 2-) Davalı ... hakkında karara yönelik temyiz itirazlarına gelince, davalı ...'nin haksız işgal nedeniyle tahliyesi talep edilmiş olup, kiralananın davalı ... tarafından kullanıldığı vergi kayıtları ve tanık beyanları ile ispatlanmıştır. Davalı tarafından da taşımazın haklı bir sebeble kullanıldığı ispatlanamadığına göre davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                -TL'nin ödenmesini istemiş, davalı ise kiralananı 16.12.2004 tarihinine kadar kiracı sıfatıyla kullandığını, bu tarihten sonra işyeri ile ilgisinin kalmadığını ve kiralananı tahliye ettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Kiralananın tahliye edilerek anahtarın kiralayana teslim edildiğini davalının kanıtlaması gerekir. Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için boşaltılarak anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Bu da tevdi mahalli tayini veya notere anahtarın teslimi ile olur. Kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalı, anahtarı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Anahtar teslimi kanıtlanamadığına göre kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Bahsi geçen sözleşmelerin 16. maddelerinde "......, kiralanan yeri idareden izin almadan kullandıramaz veya yerin bir kısmını veya tamamını başkasına devredemez, hiç bir nedenle kiralananı kısmen veya tamamen başkasına işgal ettiremez, iş ortağı veya kar ortağı alamaz." düzenlemesi mevcut olduğu halde davaya konu ......ların davalı şirket tarafından kullanıldığı davalı ......ların da kabulündedir. Akde aykırılık nedenine dayalı açılan kiralananın tahliyesi davalarında ihtarın yazılı yapılması yeterlidir. Davacı tarafından akde aykırılığın giderilmesi hususunda davalı ......lara gönderilen ihtarnamelerde, ihtarların tebliğinden itibaren 30 gün içinde akde aykırılığın giderilmesi aksi halde dava açılacağının belirtilmiş olduğu, bu itibarla davacı tahliye davası açma hakkını kazandığı tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu