Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli tedbir kararında "ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, taraflar arasında akdedilen 01/04/2017 tarihli kira sözleşmesinin 2020 yılı Mart, Temmuz ve sonraki aylar ile 2021 yılı Nisan ayı arasına ilişkin olarak kira bedelinin ödeme şartlarının tedbiren ve takdiren aylık 4.400,00 TL olarak ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine" karar verildiği, ancak 22/10/2021 tarihli karar ile "her ne kadar ihtiyati tedbir verilmiş ise de, dava 20/04/2021 tarihinde açılmıştır....
HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş, meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/597 Esas sayılı dosyasında tedbir kararı verildiğini, iş bu tedbir kararında şirkete ait araçlar üzerindeki muhafaza işlemlerinin ve yakalama şerhlerinin kaldırılarak davacıya iadesine, banka hesapları üzerine konulan hacizlerin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, yeni takip yapılmamasına, hacizlerin kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verildiğini, bu nedenle karar gereğince işlem yapılarak müvekkili yönünden icra takibinin durdurulmasına, konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek takibe itiraz etmiş, itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce 04.09.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira parasının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu süresinde itiraz ettiği halde, davacı İcra Mahkemesinden yalnızca kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
Bu açıklamalar ışığında, salgın (pandemi) hastalık sebebiyle, kira sözleşme koşullarının (kira bedelinin) uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin HMK m.389 vd. hükümlerine uygun olduğundan, Ankara 15. Bölge Adliye Mahkemesinin, kira bedelinin uyarlanması davasında, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf talebinin reddine ilişkin kararı yerinde değildir." Yukarıda açıklanan ilkeler, somut yasal düzenlemeler ve yüksek mahkeme kararları ışığında somut dosya ve tedbir talebi değerlendirildiğinde; Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin kiracısı olduğu kiralananın 6.000 TL olan kira bedelinin yüzde 50 oranında indirilmesinden az olmamak üzere mahkemece takdir edilecek miktar üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Yargıtay 3....
Davanın ihtiyati tedbir talepli olarak açıldığı, mahkemenin 30.12.2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebini reddettiği, davacı vekilinin ara kararı istinaf ettiği ve dairemizin 2021/276 Esas, 2021/357 Karar sayılı ilâmı ile kararın kaldırılıp; dosyanın dava şartı ve yetki itirazı talebinin öncelikle değerlendirilmesi gerekçesiyle dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Dava, Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesince 2020/1439 Esas sayısına kaydedilmiş ve yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın yetki itirazının kabulüne ve dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemizin ihtiyati tedbir talebine ilişkin istinaf incelemesinin yapıldığı, 2021/276 Esas sayılı kararımızda ihtiyati tedbir talebi asıl dava ile birlikte yapıldığı takdirde ihtiyati tedbir talebinden önce dava şartlarının bulunup bulunmadığının mahkemece incelenmesi gerektiği belirtilmiştir....
Mahkeme, davalının tedbir kararına itirazı üzerine, 26/01/2023 tarihli celsesinde davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir. Dava, taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin bir davadır. Dosyada davalı tarafça ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair karar istinaf edilmiştir. İstinafın incelenmesinde; İİK.'nun 72/2. maddesi hükmüne göre; İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
tedbirin geçici hukuki korumalardan en önemlisi olduğunu, taraflar arasında belirlenen bir yıllık kira süresinin dolması akabinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürüldüğünü ve kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünü, davalı T1 tarafından 06/04/2023 tarihinde davacının hesabına güncel aylık kira bedeli olarak 2.900 TL yatırıldığını, ödenen bedelin TBK madde 138 gereğince kabulünün mümkün olmadığını, uyarlama davalarında amacın taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta tutulması ile gerçekleşen olağanüstü durumlar karşısında başlangıçta var olan edimler arasındaki adaletin yeniden tesis edilmesi olduğunu, kira uyarlama davalarında dava devam ederken ihtiyati tedbir yoluyla yeni kira bedelinin belirlenebileceğinin düzenlendiğini, uyarlama talepli olarak açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmediğinde, dava sonuna kadar kira sözleşmesinin ayakta tutulmasının bazı hallerde mümkün olmayabileceğini, uyarlama davasından beklenenin sözleşmenin...
Bu açıklamalar ışığında, salgın (pandemi) hastalık sebebiyle, kira sözleşme koşullarının (kira bedelinin) uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin HMK m.389 vd. hükümlerine uygun olduğundan, Ankara 15. Bölge Adliye Mahkemesinin, kira bedelinin uyarlanması davasında, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf talebinin reddine ilişkin kararı yerinde değildir."...
DELİLLER:Dava; kira sözleşmesi, ihtarname ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Davanın kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğine karar verilmesi talepli olduğu ve kiracılığın tespiti niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava sonuna kadar geçecek sürede tahliyenin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını talep etmiş mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tahliye işlemlerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesi üzerine davalı tarafça ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş olup mahkemece, 14/12/2022 tarihli duruşmalı olarak yapılan değerlendirmede davalı tarafın ihtiyati tedbire yönelik itirazının reddine karar verilmesi üzerine, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir müessesesi 6100 sayılı HMK'nın 389 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, tedbir talep edenin tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, dava sonucunu elde edilecek şekilde tedbir kararının verilemeyeceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....