Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ihtiyati tedbir isteyen tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık ispat etmediği, dava sonucunu elde eder şekilde tedbir kararı verilemiyeceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ...'ın temsil yetkisini kötüye kullandığını, şirkete ait mal, hak ve gelirleri sakladığını, ...'ın ... şirketinin 2000 yılından beri mal sahipleri ile düzenlenen kira sözleşmesi yapmasına, bu sözleşme Vergi Dairesi, resmi kurumlarda bulunmasına, beyannameler verilmesine ve yakın tarihe kadar ... şirketi adına mal sahiplerine kira ödemesi yapılmasına rağmen birden bire mal sahipleri ile ...'...

    İlk derece mahkemesi 02/01/2023 tarihli kararında; HMK 389. maddesi gereği uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ve dava sonucu elde edilecek yarar ihtiyati tedbirle istenemeyeceğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dava; kira bedelinin uyarlanmasına ilişkindir. Taraflar arasında 08/02/2022 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunmaktadır. Dava 29/12/2022 tarihinde açılmıştır. Davacının talebi; enflasyonun aşırı artışı, kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve ödenen kira bedelinin son derece düşük kaldığı, kira parasının günün ekonomik koşullarına göre uyarlanması gerektiğinden yargılama devam ederken karar verilinceye kadar aylık 15.000,00 Türk Lirası olarak ödenmesi için ihtiyati tedbir talebi ile kira bedelinin dava tarihinden itibaren 25.000,00 Türk Lirası olarak uyarlanmasına ilişkindir....

    İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında 01/01/2018 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir talebine gelince: 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmı "Geçici Hukuki Korumalar" başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa'nın “ihtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü öngörülmüştür....

    İŞ KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haciz KARAR : İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİ VE SAFAHAT : Talep eden vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TRY43 numaralı fatura ile davalı taraftan Eylül ve Ekim 2022 dönemine ilişkin kira alacağının bulunduğunu, söz konusu kira bedellerinin 20.10.2022 tarihi itibariyle vadesi çoktan gelmiş olmasına rağmen hala karşı tarafça ödenmediğini, davalı tarafa daha önce de geçmiş aylara ilişkin kira paralarının zamanında ödenmemesi nedeniyle birçok icra takibi yapıldığını, Bursa 6....

    İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 sayılı HUMK'nu iptal eden 6100 sayılı HMK'nın da 1086 sayılı Yasanın 101 ve takip eden maddelerinde, ihtiyati tedbirle ilgili öngörülen düzenlemelerden ayrılacak değişik hükümlere yer verilmiştir. Bunlardan bir tanesi ihtiyati tedbir isteğinin reddine dair verilen veya itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yolunun açılmış olması, öncelikle incelenip, kesin olarak karara bağlanmasıdır.(6100 sayılı HMK. 391/3 Md. ve 394/5)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İncelenen dosya kapsamında talebin, baz istasyonunun bulunduğu binaya giriş-çıkışa karşı tarafça yapılan müdahale, davacı şirketin geçerli bir kira sözleşmesi kapsamında kullanım hakkına sahip olduğu taşınmazı kullanamamasına ve Lisans Sözleşmesi ile üstlendiği kamu hizmetini yerine getirememesi nedeniyle baz istasyonuna müdahalenin engellenmesi talebine ilişkin olduğu, nisbi hakka dayandığı, uyuşmazlık noktasının el atmadan kaynaklı olduğu, davalının sahip olduğu gayrimenkulün uyuşmazlık konusu olmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. maddesi gereği yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbire karar verilebileceğinden, ihtiyati tedbir yolu ile nihai karar ile elde edilecek sonuca ulaşılması mümkün bulunmadığından bu aşamada davacı vekilinin İhtiyati Tedbir Talebi yerinde görülmemiş olup davacı vekilinin tedbir talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....

    edilen dönemlere dair icra takibi açılamamasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/05/2019 tarih 2019/275 Esas sayılı müteferrik kararı uyarınca 21/05/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere konkordato geçici mühlet kararı verildiği, 14/10/2019 ve 19/10/2020 tarihlerinde ise, verilen mühlet kararının 1'er yıl süre ile uzatılmasına karar verildiği, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesin mühlet kararında İİK'nun 294 ve devamı maddeleri uyarınca"... hangi nedene dayanırsa dayansın ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemi yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına..." şeklinde hüküm kurulduğu görüldüğünden borçlu şirket hakkında 01/10/2020 tarihinde mühlet içerisinde takip başlatılamayacağı anlaşılmakla borçlu şirketin kesin mühlet içerisinde işletmenin devamı için kira sözleşmesi imzalaması mümkün olmakla birlikte borçlu şirket aleyhine bu kira sözleşmesinden kaynaklı olarak İİK nın 294/1 maddesi uyarınca takip yapılamayacağından mahkemece davanın reddine dair verilen hükümde isabetsizlik...

    Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

    Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir. Kural olarak dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi çerçevesinde hükme bağlanır....

    UYAP Entegrasyonu