Somut olayda, davalı borçlular vekili itirazında, kira ilişkisine itiraz etmemiş, aksine alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisini kabul ederek, kira bedelinin yeniden uyarlama ile tespiti gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı borçlular vekili takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiştir. Zira kiracılık sıfatında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kira miktarı konusundadır. Bu durumda mahkemece aylık kira bedeli sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu dava öncesinde kira sözleşmesinin feshi için dava açmasına karşılık bu davadan vazgeçip uyarlama istemli dava açtığını, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, öte yandan Cumhurbaşkanı Kararları ve buna dair çıkartılan genelgeler uyarınca alınan belediye meclis kararlarına istinaden davalıdan tahsili gereken kiraların bir kısmının alınmadığını, bir kısmının da eksik alındığını, bu haliyle uyarlama koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Tedbir kararı verilmemesi durumunda; kira bedelinin eksik ödenmesi nedeniyle Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi ile temerrüt nedeniyle tahliyesi mümkün hale gelir. Uyarlama davalarında amaç taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta tutulması ile gerçekleşen olağanüstü durumlar karşısında başlangıçta var olan edimler arasındaki adaletin yeniden tesis edilmesidir. Uyarlama talepli olarak açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmediğinde, dava sonuna kadar kira sözleşmesinin ayakta tutulması bazı hallerde mümkün olmayabilir. Uyarlama davasından beklenen, sözleşmenin gerçekleşen olağanüstü duruma rağmen koşulların değiştirilmesi ile ayakta tutulmasıdır....
Hukuk Dairesi 2021/3452E., 2021/6001K. - Kira uyarlama davalarında dava devam ederken ihtiyati tedbir kararı ile yeni kira bedelinin belirlenmesi mümkündür.) için huzurdaki davanın ikame olunduğunu, ancak yerel mahkemenin tüm bu açıklamalara ve Yargıtayında görüşüne rağmen ihtiyati tedbir taleplerini reddetmesinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini bildirerek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasını taleph etmiştir. DELİLLER: Kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı....
Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin aylık 13.500 $ olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kiralananda 01.10.2006 başlangıç tarihli 15 yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 6.500 $ bedelle kiracı olarak bulunduğunu, sözleşmenin başlangıç tarihinden bu güne kadar hiçbir artış yapılmadığını belirterek kira bedelinin 01.10.2014 tarihinden itibaren aylık 13.500 $ olarak tespitine karar verilmesini istemiştir....
üzerinde yer alan santral odasına ilişkin olarak yapılan 03.02.1994 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin değişen şartlar nedeniyle yeni kira döneminde (03.02.2019) kira bedelinin yıllık 4.616,00 TL olarak uyarlanmasına, bundan sonraki kira dönemleri için yıllık kira artış oranının mahkemece uyarlanacak kira bedeline yurt içi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) oranın uyarlanarak devamına,gecikme fazinin 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanun gereğince yıllık %16,80 oranında gecikme zammı uygulanmasına ilişkin şartın eklenerek uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davada, taraflar arasında aktedilen kira sözleşmesindeki kira parasının %30 artırılacağına dair artış şartının günün koşullarında fahiş olduğu, takip eden dönemler itibariyle kiracıyı bağlayıcı olmayayacağı bu nedenle geçersiz olduğununu tespiti ile bu doğrultuda fazla tahsil edilen 1827 TL'nin geri tahsili istenilmiş; mahkemece kira sözleşmesine dayalı olarak yapılan tahsilatın sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağı bu nedenle dönem bittikten sonra önceki dönemde yapılan ödemenin geri istenemeyeceği, gerekirse kira tespiti ya da uyarlama istenebileceği gerekçeleriyle istemin reddine karar verilmiştir. HUMK'md.8/1'e göre mamelek hukukundan doğan dava tarihindeki (2007) değer ve miktarı 5910 YTL'yi geçmeyen davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür....
Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde; 29.06.2012 tarihinde başlatmış oldukları haciz ve tahliye istekli icra takibi ile aylık 10.952,00-TL den Temmuz/2007 ile Aralık/2007 arası toplam 65.712,00-TL asıl alacağının tahsilini istediklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazların ödemeyi geciktirmek için yapıldığını, itirazın kaldırılması ve tahliye talep edildiğini, Davalılar vekilleri ise; kira indirimi için uyarlama davası açıldığını, tedbir istemli indirim davasında, mahkemenin öncelikle tedbir talebinin kabulü ile, kira bedellerinin davada ortaya çıkacak duruma göre değişmek koşulu ile şimdilik ilk ihale bedeli üzerinden alınmasına karar verildiğini ve mahkemenin kararında davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine konu zeytinliklerin 2007 yılı toplam kira bedellerinin %50 oranında indirilmek suretiyle tespitine karar verildiğini, bu hükümlerin kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini...
Davacı yeni malik kira süresi dolmadan kira bedelinin uyarlanması talebinde bulunmuş olup, mahkemece kira bedeli tespiti yoluna gidilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş davacı yeni malikin kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin talebini yukarıda ayrıntılı şekilde yazılan uyarlama davası şartları yönünden incelemektir. Mahkemece, uyarlama davası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davayı yanlış nitelendirerek hatalı karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/477 ESAS 2021/339 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile kiraya veren arasında 15/05/2020 kira başlangıç tarihli olarak kira sözleşmesi imzalandığını, 2020 yılı Ağustos ayında yanında Mehmet Taşkın da olduğu halde gidip, 2020 yılının aralık ayı sonuna kadar olan kirayı ödediğini, pandemi sürecinin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle işlerinin bozulduğunu, bu kapsamda aylık 34.500,00- TL olan kira bedelinin 17.250,00- TL. olarak uyarlanmasını talep etmiştir....