WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihten sonra kira ilişkisi sürdüğünden dolayı kira sözleşmesinin TBK 372/2 hükmü kapsamında belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünü, kiracılık ilişkisi devam etmekte iken davalı tarafından müvekkilinin fuzuli şagil olduğundan bahisle 31/03/2017 tarih ve 3104 sayılı Ecrimisil İhtarnamesinin müvekkili şirkete gönderilerek ecrimisil talep edildiğini, müvekkilinin fuzuli şagil olmadığından dolayı, kiracılık sıfatının tespitini talep ettiklerini, kira sözleşmesinin hiçbir şekle tabi olmadığını, davalı tarafından taşınmazın kiralanıp kiralanmayacağının sorulmasına üzerine icap kabul şeklinde kiralamaya devam edeceklerini bildirdirmeleri neticesinde yeni kira sözleşmesinin kurulduğunu, taraflar arasında kira akdinin mevcut olduğunu, kiracılık sıfatının devam ettiğini, ayrıca TBK'nın 327/3 maddesi gereğince açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürüldüğü takdirde kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünden kiracılık sıfatının bu yönden de devam ettiğini, yazılı aktin süresinin...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 05/05/2011 tarihli kira sözleşmesinin davalının eşi Kadir Ardıç tarafından davacının iradesinin fesada uğratılmak suretiyle hataya düşürüldüğünden sahteliğinin ve geçersizliğinin tespiti talebidir. Davacı ile Kadir Ardıç arasında 01/03/2011 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, aylık 1.200 TL bedelli kira sözleşmesi ve yine davacı ile davalı T3 arasında 05/05/2011 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, aylık 200.TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yargıtayın yerleşik kararlarında aynı tarihte, aynı taraflarla fakat kira bedellerinin farklı olması durumunda düşük bedelli kira sözleşmesinin vergi dairesine sunulmak üzere düzenlendiği kabul edilerek yüksek bedelli kira sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir....

İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...davanın ödenmeyen kira bedelinin tahsili ve kira bedelinin tespiti niteliğinde olduğu, dava konusu kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 12.10.2004 tarihi olduğu ve kira sözleşmesinin 10 yıllık belirli süreli olduğu, kira sözleşmesinin süresinin 12.10.2014 tarihinde biteceği, ancak tarafların sözleşme ilişkisinin feshine dair beyanı bulunmadığından kira sözleşmesinin her kira yılının bitiminden itibaren bir yıllığına uzamaya devam ettiği, davacının dava konusu taşınmazı daha sonradan edinerek kira sözleşmesinin tarafı olduğu, davacının kira sözleşmesinin tarafı olması ile birlikte kira bedelinin kendisine ödenmesini de talep edebileceği, her ne kadar davacı tarafından kira bedelinin tespiti davası da açılmış ve bu dava her zaman açılabilse de, davanın açıldığı 15.12.2015 tarihi itibariyle 12.10.2015 başlangıç tarihli kira yılından itibaren kira bedelinin tespit edilmesi gerektiği, bundan önceki dönemlere ait kira bedelinin...

Mahkemece davanın kabulü ile kira sözleşmesinin uygulanmasına yönelik müdahalenin menine, baz istasyonu kira sözleşmesinin devamına karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Taraflar arasında 25/08/2008 başlangıç tarihli, yirmi yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu ve kira sözleşmesini davacı kiraya veren adına vekilinin imzalamış olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiraya verenin tapu siciline kiracı lehine kira şerhi verilmesine muvafakat edeceği kararlaştırılmış olup, 16.09.2008 tarihinde kiracı tarafından kiraya veren aleyhinde, işbu kira sözleşmesinin tapu siciline kiracı lehine kira şerhi verilmesi için talepte bulunulduğu ve ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/396 Esas 2009/489 Karar sayılı dava dosyası ile 14.12.2009 tarihinde 25/08/2008 başlangıç tarihli, yirmi yıl süreli kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmesine karar verildiği ve ilamın temyiz edilmeksizin 29.01.2010 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

      Dosyada mevcut kira sözleşmesinin özel şartlar başlığı altındaki maddelerinde; kiracının, kira dönemi sonunda hiçbir mahkeme ilamına ve protesto keşidesine gerek olmaksızın iş yerini tahliye edeceği ve kira süresinin kiralayanın yazılı izni ile uzatılabileceği kararlaştırıldığı gibi kiralayan davacının 13.06.2008 tarihinde açtığı tahliye davası ile davalı tarafın kullanımına karşı çıktığı anlaşılmakla yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye göre kira sözleşmesinin sonu olan 25.04.2009 tarihi itibariyle kira akti sona erdiğinden bu tarihten sonrası için davalının kiralananda kiracılık sıfatı kalmamıştır....

        taraflar arasındaki kira sözleşmesinin içeriğinden; depolar arasındaki ortak alanın kiraya verildiği, dolayısı ile ortak alanların diğer kat maliklerince kullanımın engellendiği, davacının da ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesi amacı ile kira sözleşmesinin feshini istediği anlaşılmakla ve ayrıca çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince kira sözleşmesinin iptali içinde ortak alanlara müdahalenin önlenmesi istemi de bulunduğundan, davanın bu kapsamda değerlendirilerek kanıtlar toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın salt kira sözleşmesinin feshi olarak nitelendirilerek reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur....

          Bu durumda, mahkemece kiralananın teslim tarihine kadar kira alacağına, bu tarihten sonrada her iki takip dosyasındaki dönemleri aşmamak üzere makul süre kira bedeli kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken, kira sözleşmesinin feshedildiği 22.04.2009 tarihi nazara alınmaksızın, Nisan ayı başından itibaren makul süre tazminatına hükmedilmesi ve ödenmeyen 22 günlük kira parasının nazara alınmaması isabetli değildir. 3-) Asıl dava davalısı ... vekilinin kefilin sorumlu olmayacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi gereğince kiracının sorumluluğu kira parası ile sınırlıdır. Kira sözleşmesinde kiracının belirlenen limitlerle tazminatlardan da sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kefil olan davalının kira sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminattan sorumlu tutulması mümkün değildir....

            Davalılar, davacıların davaya dayanak yaptığı sözleşmenin inanç sözleşmesi olduğunu, inanç sözleşmesinin taşınmazın ¾ payına ilişkin olup kira sözleşmesinin taşınmazın tamamına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin taşınmazın ¼ payını satın almasıyla aynı tarihte düzenlendiğini, başka bir deyişle kira sözleşmesinin 13.09.2006 tarihli inanç sözleşmesi kapsamında olmadığını, istirdatı talep edilen kira bedellerinin inanç sözleşmesinden değil kira sözleşmesinden doğan alacakları olduğunu beyanla davanın reddine, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, finansman sözleşmesinin 6/2 maddesi gereğince davalı şirkete devredilen taşınmazın 3/4 hissesi nedeniyle elde edilecek kira bedeli satıcı tarafa ait ise de, taşınmazın 1/4 hissesinin devri ile birlikte taraflar arasında kira sözleşmesini imzalandığını, kira sözleşmesi gereğince kiraya veren davalı ... Grup şirketinin, kiracı davacı ......

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Çınarcık Belediyesinin taşınmazı 3 yıllık süre ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 45.maddesine istinaden açık teklif usulü ile davacıya kiraladığını, arttırma şartnamesinde ve kira sözleşmesinde açıkça belirtildiği üzere kira süresinin 3 yıl olarak belirlendiğini, yine kira sözleşmesinde kira süresi sonunda taşınmazın 2886 Sayılı İhale Kanunu'nun 75. maddesine istinaden tahliye edilir hükmünün bulunduğunu, 3 yıllık yapılmış olan sözleşmenin bitiminden itibaren davalı idare ile 1 yıl süreli yeni bir kira sözleşmesi imzalanarak kira sözleşmesinin 1 yıllık süre ile yapılmış olduğunun ve süre bitiminde taşınmazın 2886 sayılı ihale kanunun 75.maddesine istinaden tahliye edileceğinin açık bir şekilde belirtildiğini, kira sözleşmesinin bitiş tarihinden önce müvekkil idare tarafından davacıya ihbarname gönderildiğini, söz konusu sözleşme dolayısı ile müvekkil ile davacı arasında imzalanmış olan ve dosyada mübrez kira sözleşmesinin sona ereceğini...

              UYAP Entegrasyonu