"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen kira sözleşmesinin feshi ve tazminat davasında ... 4.Sulh Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesindeki hususların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aştığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8. maddesi hükmüne göre kira sözleşmesinin feshine ilişkin davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Ulus Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın konusunun kira bedelinin tespiti olduğu, dava dilekçesi ve eklerinden anlaşıldığı üzere kira sözleşmesinin uzun süreli olmayışı ve bu hali ile uyarlama davasına konu olamayacağı belirtilip, davanın kira tespit davası niteliğinde olduğu bildirilerek HMUK'nun 8 /2-1 maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmiştir. Ulus Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davaya konu taşınmazın köy hudutları içinde olması sebebiyle 6570 sayılı kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğini, taşınmazın bulunduğu yer itibariyle Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanabileceğini, dava konusu kira sözleşmesinin on yıl süreli bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin bitimine 5 yıl gibi uzun bir süre olması nedeniyle davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini ve değere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
No. 8/1 Bursa adresinde bulunan 3 katlı binanın (önce 2 katlı olarak) davalı Belediyenin yer tahsis kararı sonrasında davacı müvekkil spor klubü tarafından yapıldığını, 17.02.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına ihalesiz şekilde davacı spor kulübüne kiralandığını, kira sözleşmesinin her yıl kendiliğinden yenilendiğini, davacının dava tarihine kadar kiralarını düzenli olarak ödediğini, T3'nın 10.07.2019 tarihli ve 17217 sayılı yazısıyla kira sözleşmesinin varlığının kabul edildiğini, davacı ile davalı Belediye arasındaki kira sözleşmesi sona ermemesine rağmen davalı Belediye Başkanlığının haksız olarak aldığı encümen kararı ile kira sözleşmesinin feshine ile taşınmazın tahliyesine karar verdiğini belirterek davacının kiracısı olduğu Şükraniye mah. Kütüphane sok....
arasında 05.12.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, 03.03.2004 tarihli encümen kararı ile kira sözleşmesinin davacı kiracıya devrinin uygun bulunduğu, davacı ile 05.03.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 05.03.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin eki sayılan şartnamenin 5.maddesinde önceki kiracı ile yapılan kira sözleşmesi ve şartnameler bu sözleşmenin eki sayılmıştır. Söz konusu 5.maddeye göre, kiracının taşınmaza açık çay bahçesi, 6 m2 alanlı büfe ve açık spor salonları yapacağı, tahliye ederken bu üniteyi belediyeye terk edeceği, belediyeden bedel talep etmeyeceği ve kiralanan üzerinde izinsiz eklenti yapılmayacağı kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 9. maddesine göre kiralananın çevre ve peyzaj düzenlemesi, çevre aydınlatmasının kiracı tarafından yapılacağı belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, davalı ile aralarında kendilerine ait işyerinin kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinin 15/20 Ocak 1994 tarihleri arasında sözlü olarak yapıldığını ve yaklaşık 20 yıldır devam ettiğini, davalıya gönderdikleri ihtarnamelere verdiği cevaplarda kira sözleşmesinin başlangıç tarihini reddettiğini, ancak taşınmazın elektrik aboneliğinin resmi açılış tarihinin 09/02/1994 olarak tespit edildiğini, dolayısıyla kira sözleşmesinin bu tarihten önceki bir tarihte yapıldığının açık olduğunu, kira sözleşmesinin akdedilmesinin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçtiğini, yeni 6098 sayılı T.B.K.nun 347maddesinin...
alındığında, kira sözleşmesinin tarafı olan müdahilin, kiracısına kira süresinin dolduğuna veya kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin herhangi bir bildirim yapma zorunluluğu bulunmamaktadır....
Kural olarak kira sözleşmesinin başlangıç tarihini ispat yükü kiraya verene aittir. Davacının iddia ettiği yıllık kira miktarına göre 6100 sayılı HMK.nın 200.maddesi gereğince sözleşmenin başlangıç tarihinin yazılı belge ile ispatlanması gerekir. İddia edilen yıllık kira miktarına göre tanık dinlenme olanağı bulunmadığından tanık beyanlarının hükme esas alınması doğru değildir. Davacı kira sözleşmesinin başlangıç tarihini ispata yönelik yazılı belge ibraz edemediği gibi davacı tarafından davalıya gönderilen 28/10/2011 keşide tarihli ihtarnamede, sözlü kira ilişkisinin 17/08/2008 tarihinde başladığı beyan edilmiştir. Bu durumda kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 17/08/2008 olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davanın açıldığı 30/10/2015 tarihi itibariyle on yıllık uzama süresi dolmamış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
bildirimde bulunmaması halinde sözleşmesinin aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağının hüküm altına alındığı, Kanun gereği kira sözleşmesinin tarafının ancak sözleşmenin feshi sebeplerinin varlığı halinde adli yargı mercilerinde açılacak dava ile kira sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep edebileceği, adli yargı mercilerince sözleşmenin feshine dair bir karar veya sözleşmenin tarafları arasında kira sözleşmesinin feshine dair karşılıklı bir mutabakat olmadıkça mevcut kira sözleşmesinin geçerliliğini koruyacağı konusunda şüphe bulunmadığı, bu durumda kiracılık ilişkisinin tarafı olmayan davalı idarenin, adli yargı mercilerince sözleşmenin feshine dair bir karar veya sözleşmenin tarafları arasında sözleşmenin feshine dair karşılıklı bir mutabakat olmaması ve sözleşmenin geçersizliğine dair adli yargı mercilerince verilmiş bir kararın da olmaması karşısında, kira sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığından bahisle, mevzuata göre değerlendirme yapılmaksızın ruhsat başvurusunun...
Noterliği’nin 19.2.2004 tarih ve 4629 yev. nolu kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira sözleşmesinin haksız nedenlerle encümen kararı ile feshedildiğini, başka bir encümen kararı ile kira sözleşmesinin sona erme tarihinden itibaren yenilenmeyeceğinin ve 15 gün içinde tahliye edileceğinin bildirilmesi üzerine, mecuru tahliye etmek zorunda kaldığını, daha iyi hizmet sunabilmek için mecurda değer arttırıcı imalatlar yaptırdığını ileri sürerek, 7.500-TL imalat bedelinin tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mecurun kiralama amacı dışında kullanıldığının Emniyet tarafından bildirilmesi üzerine kira sözleşmesinin feshedildiğini, fesih işleminin 5393 Sayılı Kanun’un 15. maddesine göre yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre davacının bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ile tahliye istemine ilişkin davada Eceabat Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira sözleşmesinin iptali ile tahliye istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki sözleşmenin tümü birlikte değerlendirildiğinde kira sözleşmesinin bulunmadığı, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....