Davacı vekili dava dilekçesinde; 07.05.2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile davalı kiracı hakkında kira sözleşmesinin sona ermiş olduğu gerekçesine dayalı tahliye talebinde bulunduklarını, kiracının haksız olarak tahliye emrine itiraz ettiğini, dilekçesinin ekinde sulh hukuk mahkemesine açmış oldukları kira tespit davasının reddine dair kararı, noterden çekmiş oldukları tahliye ihtarını sunarak kira sözleşmesinin uzatılmadığını, taşınmazın çatılı iş yeri vasfında olmadığını bildirerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı, davacı ile aralarındaki kira sözleşmesi süresinin uzatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Maddesine göre ihale şartnamesinin sözleşmenin eki kabul edildiğini, tarafların imzalamış olduğu kira sözleşmesinin 26/12/2013 tarihli olup, bijuteri dükkanı olarak kiralandığını, davacının kira bedellerini zamanında ödeyerek sözleşmenin uzatılmasını sağladığını, kira sözleşmesin imzalanana kadar ihale süreci kamu hukuku, ihaleden sonra kira hukukunun uygulanmasının gerektiği, kira süresinin ne zaman sona erdiğini tespit etmenin tarafların değil Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkisinde olduğunu, ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerine TBK'nın 339 ila 356. maddesi hükümlerinin uygulanacağını, davalı idarenin kira sözleşmesinin sona erdiğine ilişkin kararının geçersiz olduğunu, kira sözleşmesinin kanunun emredici hükümleri gereği 1 sene uzadığının tespitini talep etmiştir....
Bu durumda kira sözleşmesinin 10.maddesinde yazılı kiracının tebligat adresine yapılan tebligatın geçerli olarak 21.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Ancak kira sözleşmesinin 11.maddesinde yazılı 1 ay öncesinden ihtar düzenlenerek kiracıya tebliğ edilmesi gerektiği şartı yerine getirilmediğinden kira sözleşmesinin 11.maddesinde yazılı ihtarname şartı bu durumda gerçekleşmemiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin bitim tarihinden 1 ay öncesinden kiracı taraf veya kiraya veren sözleşmeyi feshettiğini yazılı olarak karşı tarafa bildirmediğinden, 6098 Sayılı TBK'nun 347.maddesi gereğince, kira sözleşmesi aynı şartlarla 1 yıl daha uzamıştır. Bu nedenle kira sözleşmesinin 1 yıl süreli olarak belirli süreli uzadığının kabulü gerekir. Belirli süreli konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri süre bitimi nedeni ile hiçbir zaman belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüşmez....
Yine kira sözleşmesinin aynı maddesinde kira bedellerinin ödenme zamanı ‘’,ilk yıl kira bedelinin kira sözleşmesinin imzalanmasından önce,2. ve müteakip yıl kira bedellerinin ise,her yıl ilk yıl kira bedelinin yatırıldığı tarihte peşin olarak ilgili defterdarlıklara/mal müdürlüklerine yatırılacağı’’ şeklinde düzenlenmiş olmakla,mahkemece vade tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir....
-TL kira bedelli yazılı bir kira sözleşmesi olduğunu, iki aylık kiranın eski malike peşin ödendiğini, Mart, Nisan, Mayıs 2014 aylarına ait kira bedelleri ile ilgili ödeme yapacağını bildirdiğini; taraflar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğunu, bu nedenle fuzuli şagil olan davalının taşınmazdan tahliye edilmesini, mahkemece davalının dayandığı kira sözleşmesinin geçerli olduğu yönünde kanaat hasıl olması halinde ise 15.01.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 500.-TL olarak tespitini talep etmiştir. Davalı ; eski malik ile imzalanan sözleşmenin muvazaalı olmadığını, kira ilişkisinin 2002 yılından bu yana devam ettiğini, dava konusu konutta kira akdine dayalı olarak oturduğunu, fuzuli şagil olmadığını, mevcut kira dönemi için kira tespiti talebinde bulunulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece davalı savunması doğrultusunda, sözleşmenin belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesi ve sözleşmede kiralayana fesih yetkisi tanınmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebilir. Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür....
Dava, kira süresinin sona ermesine rağmen teslim edilmeyen gün için kira sözleşmesinde kararlaştırılan cari yıl kira tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile akdedilen kira sözleşmesinin 26.08.2013 tarihinde sona ermiş olmasına rağmen davalının kiralananı tahliye etmediği, kiralananın 29.11.2013 tarihinde tahliye ettirildiği belirtilerek kira sözleşmesinin 14. maddesi gereğince 26.08.2013 tarihinden 29.11.2013 tarihine kadar taşınmazın idareye teslim edilmediği her gün için cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında hesaplanan 8.160 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında akdedilen 26.08.2010 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu halı saha niteliğindeki taşınmazın 3 yıl süreli olarak kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Taraflar arasında imzalanan 01.11.2008 başlangıç tarihli, 15 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin hususi şartlar 5. Maddesinde “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE+TÜFE+%5 oranında artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder.” Şeklinde artış şartı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesine dayanılarak 02/04/2015 tarihinde başlatılan icra takibinde 2014 yılı eylül, ekim , kasım, aralık ayları için aylık 324 TL den 2015 yılı ocak, şubat, mart ayları kira farkı aylık 470 TL üzerinden tahsili istenmiştir. Davalı icra takibine yaptığı itirazında istenilen kira farkına itiraz etmiş yargılama sırasında açıkça her yıl kira bedelinin artışlı olarak ödendiğini, kira farkı konusunda anlaşmaya varamadıklarını kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, mülkiyeti kendisine ait taşınmazı tapuda 21.3.2003 tarihinde dava dışı ... ’a sattığını, bilahare ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.3.2007 tarihinde kesinleşen kararı ile ehliyetsizlik nedeniyle satışın iptal edildiğini, bu kez davalı tarafından aynı taşınmazın 29.1.2002 tarihinde aylık 60TL bedelle 25 yıl süreyle kiralandığına dair kira sözleşmesinin çıktığını, bedelin çok düşük ve kira süresinin çok uzun olup hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,satış iptal edilmişse aynı nedenle kira sözleşmesinin iptal edilmesinin gerektiğini ileri sürerek,29.1.2002 tarihli kira sözleşmesinin iptalini istemiştir....
Bu itibarla, 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle anılan Kanun'un 75. Maddesi uyarınca tesis edilen tahliye işleminin iptali istemiyle idari yargıda açılan davada; kira sözleşmesinde gösterilen sürenin, uyuşmazlığın çözümünde belirleyici olacağı; kira sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülen iddiaların idari yargıda incelenemeyeceği; ancak davacı tarafından, kiracılığının sürdüğü yolunda kiralayan idareye karşı adli yargıda açılmış bir dava var ise bu davanın bekletici mesele kabul edileceği; verilen kararın ise kira sözleşmesinin taraflarını bağlayacağı, tarafların sözleşme serbestisi kapsamında kurulmuş oldukları hukuki tasarruf olan kira sözleşmesinin sürüp sürmediğini belirleyeceği, bu karar sonucuna göre tahliye işleminin sonuçlandırılacağı açıktır....