WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığını, Türk Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmesine ilişkin hükümlerinde kira sözleşmesinin akdedilmesine ilişkin eşin rızasının bulunmasıyla ilgili herhangi bir hüküm bulunmadığını, 16/07/2016 tarihli kira sözleşmesinin hususi şartlarına ilişkin 16. maddesinde kefilin sorumluluğunun uzayan kira dönemleri içinde devam edeceği açıkça kararlaştırıldığını, kefilin sorumluluğunun miktar yönünden belli olduğunu, kira sözleşmesinin hususi şartlarına ilişkin 6. maddesinde, kira kontrat bitiminde kira bedelinin TEFE-TÜFE ortalaması oranında artışı kabul edildiğini, kefilin sorumlu olacağı üst meblağ, kira sözleşmesinde yazan toplam kira bedeli olduğunu, sonraki yıllar için de TEFE-TÜFE ortalamasına göre olduğunu, 16.07.2016 tarihinden takip tarihi olan 27.08.2020 tarihine kadar kefilin sorumluluğunun devam etmesininin usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, ayrıca TBK'da sözleşme türü olarak sınırsız kefalet düzenlendiğini ve sınırsız sorumluluk altına alınmışken...

Takibe konu kira sözleşmesinin 8. maddesinde, kira sözleşmesinin süresinin 6 ay olduğu, 30.10.2020 ye kadar geçerli olduğu, sözleşmenin yenilenmesi uzatılması halinde iş bu sözleşmenin KİRA BEDELİ HARİÇ aynı şartlarla ve kanunen birer yıllık dönem için uzatılmış, yenilenmiş olacağını, kira dönemi sonunda yıllık kira bedeline TÜİK'in tespit ettiği TÜFE+Yİ-ÜFE ortalaması oranında artış yapılacağını; 9. maddesinde, kira bedeline yeni dönemde artış yapılarak peşin olarak sözleşmede yazılı hesaba ödeneceği; 10. maddesinde ise; sözleşmenin yenilenmesi uzaması halinde bedelinin peşin olarak ödeneceği şeklinde düzenlenmiştir....

Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Çınarcık Belediyesinin taşınmazı 3 yıllık süre ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 45. maddesine istinaden açık teklif usulü ile davacıya kiraladığını, arttırma şartnamesinde ve kira sözleşmesinde açıkça belirtildiği üzere kira süresinin 3 yıl olarak belirlendiğini, yine kira sözleşmesinde kira süresi sonunda taşınmazın 2886 sayılı ihale kanunun 75. maddesine istinaden tahliye edilir hükmünün bulunduğunu, 3 yıllık yapılmış olan sözleşmenin bitiminden itibaren davalı idare ile 1 yıl süreli yeni bir kira sözleşmesi imzalanarak kira sözleşmesinin 1 yıllık süre ile yapılmış olduğunun ve süre bitiminde taşınmazın 2886 sayılı ihale kanunun 75. maddesine istinaden tahliye edileceğinin açık bir şekilde belirtildiğini, kira sözleşmesinin bitiş tarihinden önce müvekkil idare tarafından davacıya ihbarname gönderildiğini, söz konusu sözleşme dolayısı ile müvekkil ile davacı arasında imzalanmış olan ve dosyada mübrez kira sözleşmesinin sona ereceğini...

Mahkemece, hazinenin özel mülkiyetinde olan dava konusu taşınmazın 3 yıllığına davacıya kiralandığı, davalının ihale şartları gereği 3 yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle taşınmazın tahliyesi talepli 27/02/2013 tarihli ihtarname ile taşınmazın boşaltılmasını ihtar ettiğini, bu ihtarın çekilmesinden önce davalı yanca kira sözleşmesinin yenilendiğine dair zimnen hareket edilerek 06/12/2012 tarihli ve 11924 sayılı, kantin 2013 kira ödeme plan yazısının gönderildiği, davacı tarafından ilk 3 aylık ödemenin peşin yapıldığı, taşınmazı 2,5 ay önce tahliye etmesi sebebiyle fazla ödenen parada davacının herhangi bir kusuru olmadığı, ihale gereği kira sözleşmesinin 3 yıllık olmasına rağmen davacı yanın sunmuş olduğu belgeler doğrultusunda taraflar arasındaki kira sözleşmesinin zımnen uzadığı, davalı idarece gönderilen '06/12/2012 tarihli 2013 yılı kantin ödeme planı' doğrultusunda ödemenin yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 114.699,30 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren (17/05/2013) işleyecek...

    HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara..." dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Ancak, anılan maddeye göre Sulh Hukuk mahkemesinin görevli olduğunun kabulü, için ortada geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı ve bu sözleşmenin kanunda öngörülen nedenlerden ötürü feshi ile tahliye istenmesi gerekmektedir. Somut olayda; paydaşlardan biri tarafından yapılmış bulunan kira sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiası ile kira akdinin iptali ile taşınmazdan davalının müdahalesinin meni (tahliyesi) istenmektedir. Bu durumda, kira akdinin İptali ile kiralanandan davalının müdahalesinin meni(tahliyesi) istemlerinden oluşan uyuşmazlığın genel hükümlere göre belirlenecek mahkemede bakılıp sonuçlandırılması gerekir....

      Dava dilekçesinde, mülkiyeti Maliye Hazinesine ait taşınmazın 01.07.2009 tarihli kira sözleşmesi ile üç yıl süre ile kiralandığı, kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 1.maddesi gereğince ve 2886 sayılı yasanın 62.maddesi uyarınca kira sözleşmesinin feshine karar verildiği ancak feshin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, davacı taraf ile aralarında yapılan kira sözleşmesine davacının aykırı davranması nedeniyle kira sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kira sözleşmesine aykırı davrandığı taraflar arasında çekişmesiz olduğundan taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin eki durumundaki özel şartlar başlıklı metnin 2.maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir....

        Kira sözleşmesinin bitiminden sonrada bu güne kadar tahliye konusunda hiç bir işlemin yapılmamış olması ve devam eden aylarda da kira bedellerinin ödenerek market işletmesine devam edilmesi ve daha öncesinde de aynı konuda Denizli 7.İcra Müdürlüğünde 2021/4542 E sayılı dosyası ile takibe geçilmiş ve bu takipte de aynı şekilde kiranın uzadığına dair itirazda bulunmamız da kira sözleşmesinin taraflar arasında uzadığını göstermektedir....

        Bu açıklamalar ışığında mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle kiralananın 2886 sayılı Yasa kapsamında mı kiraya verildiği yoksa TBK hükümleri gereğince mi kiraya verildiği hususunun tespit edilmesi, bunun için davacı idareden kira ile ilişkili varsa ihale evrakları, kira şartnamesi ve kira sözleşmelerinin onaylı birer örneklerinin getirtilmesi, kira sözleşmesinin 2886 sayılı Yasa kapsamında ihale sonucu gerçekleştiği sonucuna varılırsa yenilenen her kira sözleşmesinin ilk kira sözleşmesinin devamı niteliğinde olduğu ve bu nedenle kira sözleşmesinin süresinin bitmesi ile kendiliğinden kira akdinin son bulmuş olacağının gözetilmesi, bu durumda sözleşmede yer aldığı taktirde cezai şartın da istenebileceğinin gözetilmesi, aksi taktirde taraflar arasındaki kira sözleşmesinin TBK hükümleri gereğince akdedildiği sonucuna varılırsa davacının tek taraflı olarak sözleşmeyi süre bitimi nedeniyle feshetmesinin mümkün olmadığının düşünülmesi ve bu durumda da cezai şarta hükmedilmesinin mümkün olmadığının...

        boşa çıkan kira dönemi için ödediği, kira bedelini ancak kira sözleşmesini akdettiği eski malikten isteyebileceği savunmasının yerinde olmadığı, her ne kadar boşa çıkan süre açısından 3. kişi Şirketin bayilik ilişkisine devam etmeyeceği iradesi neden olmuş ise de, kira sözleşmesinin amacına ilişkin sözleşmenin 2. maddesi dikkate alındığında ve de kira sözleşmesinin bayilik sözleşmesinin süresini belirleme amacıyla yapıldığı, her iki sözleşme birlikte değerlendirildiğinde baskın sözleşmenin bayilik sözleşmesi olduğu, kira sözleşmesinin varlığının ve geçerliliğinin bayilik sözleşmesine bağlı olduğu, bu kapsamda her iki sözleşmenin bağlantılı sözleşme olarak kabul edilmesi gerektiği tüm bunlara göre bayilik ilişkisinin bayilik anlaşmasının 12.maddesi gereğince kendiliğinden son bulması nedeniyle kira ilişkisinin amacının ve konusunun kalmayacağı ve bu nedenlerle de boşa çıkan süre nedeniyle doğan durumdan tapuya şerh verilen bu kira sözleşmesi gereğince davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır...

          UYAP Entegrasyonu