bir anlaşması olmaksızın kira ilişkisinin sürdürülmeye devam ettiğini, böylelikle belirli süreli olan kira sözleşmesinin belirsiz süreli hale geldiğini, TBK 347. maddesine göre kiracının belirli süreli kira sözleşmesinin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmaması durumunda sözleşmenin 1 yıl daha uzayacağının belirtildiğini, davalı kiracının 2017 yılı Mart-Nisan-Mayıs aylarının kira bedelini ödemediğini, bu nedenle toplamda 14 tane icra takibi başlatıldığını, bunlara rağmen davalının kira borcunu ödemediğini, bu durumun davacı açısından çekilmez bir hal aldığını, bu nedenlerle TBK 331. maddesi gereği taraflar arasında imzalanan 15/02/2012 tarihli kira sözleşmesinin feshine ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşma sırasında da beyanlarını tekrar etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin feshi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin feshi davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeni ile kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile temerrüt nedeniyle kira sözleşmesinin feshine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir....
TBK'nın 322 ve 323.maddelerinde düzenlenen alt kira ve kira sözleşmesinin devri kiralayanın yazılı rızasına bağlı olmakla birlikte özel durumlar saklıdır. Taraflar sözleşmeye de hüküm koyabilirler. Somut davada, davacı ile davalı arasında 13/09/2019 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hakkında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalının 3.kişiyle alt kira ilişkisinde bulunduğunu ve bunun da sözleşmeye aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek fesih talebinde bulunmuştur. Davalı ise, alt kiranın ve dolayısıyla akde aykırılığın söz olmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi Sayberk Sağlık Ltd.Şti'nin adresinin kiralanan yerle aynı olduğu gerekçesiyle sözleşmenin feshine karar vermiştir. TBK'nın 299.maddesi uyarınca kira sözleşmesinin asli unsurlarından birisi kiracının kiralanan şeyi kullanması ve yararlanmasıdır. Kullanma ve yararlanmanın bulunmadığı yerde kira sözleşmesinden bahsedilemez....
Yanlar arasındaki 10.04.2006 günlü ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin başlangıcı 01.04.2006 tarihidir. Sözleşmenin eki ihale şartnamesinin 4.maddesinde aynen “ süre bitiminden 15 gün öncesinde taraflar arasında herhangi bir fesih bildiriminde bulunulmamış ise kira akti ... bu şartname ve eki özel şartnamede belirlenen şartlarla 1 (bir) yıl uzamış sayılır” hükmüne yer verilmiştir. 01.04.2006 başlangıç tarihli sözleşme süresi 01.04.2007 tarihinde sona erecektir. Davalı ... Emlak Ve İstimlak Daire Başkanlığı Emlak Müdürlüğü, davacı kiracıyı yedi gün içinde başvurulması koşuluyla kira sözleşmesinin uzatılıp uzatılmayacağı konusunu görüşmek üzere davet etmiş, bu yazısında başvuruda bulunulmazsa kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini de ihtar etmiştir. Davacı ise, yedi günlük süre geçtikten sonra 26.03.2007 tarihinde davalı belediyeye kira süresinin kira parası %10 arttırılarak uzatılması önerisinde bulunmuş ise de kiralayan belediye bu öneriyi kabul etmemiştir....
nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmaz üzerindeki dört antrepo ile içindeki tüm demirbaşları ve teferruatları 14.1.2002 tarihli kira sözleşmesi ile 8 yıllığına davalı...Ltd.Şti'ne kiraladığını, 5 yıllık kira bedelinin 240.000 Dolar olarak peşin ödendiğini,davalı borçlunun ticari faaliyetlerine kira sözleşmesi altında davalı ...Ltd.Şti üzerinden devam ettiğini belirterek davalılar arasındaki 14.1.2002 tarihli kira sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ....vekili,müvekkilinin aciz halinde olmadığını, iptali istenen kira sözleşmesinin gerçek olduğunu, davacının aynı konudaki iddialarının ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/54 Esas sayılı dosyasında incelenerek reddedildiğini, davacının dava açmakta hukuki menfaati olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı yan, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı feshinden dolayı asıl ve birleşen davalarda ödenen kira, yapılan masraf, peşinat ve teminat olarak verilen bedellerin iadesi amacıyla yapılan takiplere vaki itirazın iptalini istemiştir....
Mahkemece 2693 sayılı parselin bir yıllık kira tutarı gözetilerek Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen 30.6.2005 tarihli kira sözleşmesinin hile ile yapılmış olması nedeniyle 2693 sayılı parsel yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesinde 1090 ve 2693 sayılı parsellerin 10 yıllığına kiraya verildiği,2693 sayılı parsel için yıllık kira bedeli 3.500 YTL olarak belirlenmiş,dava dışı diğer 1090 sayılı parsel için yıllık 2009/4190-8405 kira bedeli 2000 YTL olarak belirtilmiş, kira sözleşmesinin 7.maddesinde 10 yıllık kira bedeli 55.000 YTL toplam kira bedelinin nakten ve peşinen alındığı belirtilmiştir....
Taraflar arasındaki düzenlenen kira sözleşmesinin 2886 sayılı yasa gereği ihale ile yapıldığı, kiralananın davalı idare tarafından yapılan ihale sonucu davacıya kiralandığı, kira sözleşmesinin 20.02.2018- 19.02.2029 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1 yıllığına yapılmış olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmenin 20. maddesinde "Nevşehir İl Yürütme Komisyonu'nun 21.12.2016 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı karar gereğince alkollü içecek satışı yapılmayacak olup aksi takdirde sözleşme feshedilecektir. Sözleşmenin feshi halinde cari yıl kira bedelinin yüzde yirmibeşi tazminat olarak tahsil edilir hükmü bulunmaktadır. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra aynı kira sözleşmesinin 1. maddesi uyarınca takip eden kira yıllar kira bedellerinin yıllık ÜFE artış oranlarına göre artırılacağı düzenlenmiş ise de bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 98 parsel sayılı taşınmazın 16/48 hissesinin maliki olduklarını, davalı şirketin izinleri ve muvafakatları olmaksızın diğer maliklerle yaptığı kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullandığını, kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, muarazanın men’i ile davalı şirketin tahliyesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, kira sözleşmesinin geçerli olduğunu, davacıların zımni muvafakatları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı şirket ile dava dışı malikler arasındaki kira sözleşmesinin davacılar için bağlayıcı olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmesinin Konya 7. Noterliğinin 22/08/2008 tarih ve 30295 yevmiye numarası ile noter tarafından onaylandığını, kira sözleşmesi gereğince ödemesi gereken 20 yıllık kira bedelini davacı şirkete ödediğini, davacı şirket tarafından ödenen kira bedelleri ile ilgili olmak üzere müvekkili olduğu davalıya 25/08/2008 tarih ve 007462 sıra numaralı fatura düzenlendiğini, sözleşmesinin 14. maddesinin devamında kira sözleşmesinin tapuya şerh edileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen davacı şirketin kira sözleşmesini tapuya şerh etmeye yanaşmadığı ve bunun üzerine taraflarınca Konya 4....