İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alt kira sözleşmesinin geçerli olduğunu, kira borcunun ödenmesi gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı ile dava dışı tereke arasında imzalanan 09/11/2016 başlangıç tarihli ve 12 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan metruk boş bina olarak kiralanmış, işhanı olduğu anlaşılmıştır. Daha sonra kiracı/davacı 01/03/2020 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanana ait bağımsız bölümü davalıya kiraya vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/50 D.İş sayılı dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali Dava, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası gereğince kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile aralarında 01.01.2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, senelik 15.000,00TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığını, 27.09.2013 takip tarihli icra dosyasında davalı kiracı aleyhine 2011 dönemi kira bedeli 9.334,00-TL ile 2012 dönem kira bedeli 10.000,00-TL olmak üzere toplam 19.334,00-TL alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde davalının 2011 dönemi kirasını kabul ettiğini ancak 2012 dönemi için itiraz ettiğini; 10.000-TL alacaklı olduğunu belirterek bu kısma yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ise; kira sözleşmesinin davacılar ile yapılmadığını, mükerrer talepte bulunulduğunu, kira borcu olmadığını savunmuştur....
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan rucuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere,alt kira sözleşmesinin asıl kira sözleşmesinin feshi ile sona ereceğine,alt kira sözleşmesinin birinci maddesinde yazılı şartın tahliye taahhüdü niteliğinde bulunmadığına,ilk kira sözleşmesinin usulüne uygun olarak feshedilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin alt kiracı olarak davacıya ödenen 2010 Eylül ayı kira bedelinin mahsubuna ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Hükme esas alınan 01.09.2008 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli asıl kira sözleşmesi ve 08.04.2009 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli alt kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Asıl kira sözleşmesi ile davacı tarafından dava dışı asıl kiraya veren ......
Davalılar davalının dayandığı kira sözleşmesini kabul etmediklerini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01/03/2004 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davacının beyan ettiği tarihte yeni bir kira sözleşmesi imzalamadıklarını, muhtemelen davacının 1999 yılında imzalanan, önceki kira sözleşmesi döneminde elinde kalan kira sözleşmesini doldurduğunu, kira borçları olmadığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir. Davacı, 01.04.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 400,00 TL kira bedelli kira sözleşmesine dayanmakta olup, kira sözleşmesinde Kiralayan İMirasçıları adına E.. G.., kiracı A.. T..'dir. Kira sözleşmesini davalı L.. T.. adi kefil olarak imzalamıştır. Davaya konu taşınmaz, kira sözleşmesinin yapıldığı tarihde adına kayıtlıdır. Bursa 3....
İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir." hükmü yer almış, kira sözleşmesinin bitiminden itibaren, tahliyeler bu hüküm çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Sözleşme tarafları arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin süresinin bitimi nedeniyle değil, kiracı - kiralayan ilişkisi nedeniyle, kira sözleşmesinin uygulanmasından doğduğundan, bu davada; kira sözleşmesinin feshinin hukuka uygun olup, olmadığının adli yargıda incelenebileceği ve devamında, işyerinin tahliyesi için adli yargıda dava açılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan; işlemin iptali yönünde verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum....
ve itirazın iptali davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.Bu nedenle kira sözleşmesinin iki dükkan için yapıldığı ve tek kira bedeli tayin edildiği nazara alınarak alacağın tamamı üzerinden değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Öte yandan, ......
Öte yandan davalı şirketin dosyaya sunulan kira sözleşmesindeki kaşe altındaki imzaların o tarihteki şirket temsilcilerine ait olmadığı yönünde bir itirazı da bulunmadığından imza incelemesine gerek dahi bulunmamaktadır. Bir an için kira sözleşmesinin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığı düşünülse bile davalı şirket, sözleşmenin kurulduğu 1.6.2001 tarihinden takibin başlatıldığı 30.05.2008 tarihine kadar sözleşmeyi imzalayanların şirketi temsile yetkisi olmadığı, bu itibarla sözleşmesinin geçersiz olduğu yolunda bir uyuşmazlık çıkarmamış, kira sözleşmesinin iptali için dava açmamıştır. Bu suretle yapılan sözleşmeye muvafakat edilmek suretiyle geçerlik tanınmıştır. Bu nedenle kira sözleşmesi ve koşulları tarafları bağlar. Kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira parasının ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapılmasında ve itiraz üzerine tahliye istekli dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Kira sözleşmesinin hususi şartlar 16. maddesinde “kefilin kefaleti kiracı kiralananda kaldığı sürece devam eder” düzenlemesi kabul edilmiş ayrıca kira sözleşmesinin 6. maddesinde uzayan dönemlerde kira parasının %25 arttırılacağı kararlaştırılmıştır. Taraflarca kira parasının artış miktarı sözleşmede belirlenmiş ise de, kefilin azami sorumlu olacağı süre belirlenmemiştir. Bu nedenle kefilin uzayan dönemde de kefaletinin devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmü geçersiz olup, kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirlenen bir yıl kira süresi ile sınırlıdır. Takibe konu kira alacağı uzayan döneme ilişkin olduğundan, davalı ... hakkındaki itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'...