İcra Müdürlüğünün 2016/5897 takip sayılı dosyası ile haksız ve mükerer olarak davacıdan tahsil edilen kira bedellerinin tahsilinin talep edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5897 takip sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı İdarenin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının, davalı İdarenin kiracısı iken kira sözleşmesinin süresinin dolması nedeniyle 5393 sayılı belediye kanunu gereği kira sözleşmesinin feshedildiğini, davacının 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75/3....
Noterliği’nin 19.2.2004 tarih ve 4629 yev. nolu kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira sözleşmesinin haksız nedenlerle encümen kararı ile feshedildiğini, başka bir encümen kararı ile kira sözleşmesinin sona erme tarihinden itibaren yenilenmeyeceğinin ve 15 gün içinde tahliye edileceğinin bildirilmesi üzerine, mecuru tahliye etmek zorunda kaldığını, daha iyi hizmet sunabilmek için mecurda değer arttırıcı imalatlar yaptırdığını ileri sürerek, 7.500-TL imalat bedelinin tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mecurun kiralama amacı dışında kullanıldığının Emniyet tarafından bildirilmesi üzerine kira sözleşmesinin feshedildiğini, fesih işleminin 5393 Sayılı Kanun’un 15. maddesine göre yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre davacının bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
, araçlar ve sonrası süreçle ilgili davacı şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, davalı şirket ile yapılan şifahi görüşmelerden, söz konusu dönemde araç bedellerinde ve kira bedellerinde yaşanan yüksek artış nedeniyle araçlara haksız şekilde el konulduğunu, kira bedellerinin arttırılmasını istediklerinin anlaşıldığını, davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmesi, kira süresi devam eden araçlara haksız şekilde el koyulması ve sözleşmedeki yükümlülüklerini ifadan imtina etmesi üzerine, davacı müvekkili tarafından ----....
İş Merkezi adında 6 katlı bir iş hanının bulunduğunu, davalının ise müvekkilinin hissedar olduğu taşınmazda kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin diğer kardeşleri tarafından yapıldığını, kira sözleşmesinin müvekkilinin kardeşi ve davalılar tarafından kendilerine verilmediğini bunun üzerine ... 2. Noterliği kanalı ile ihtarname göndererek müvekkilinin hissesine düşen 1/2 kira bedelini talep ettiğini ancak davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı hakkında ödenmeyen alacaklarla ilgili icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından yıllık kira toplamının senetle ispat sınırı altında kaldığının belirtildiğini, söz konusu davada yıllık kira bedelinin değil dava tarihi itibariyle dava konusu olan icra takibi miktarının baz alınması gerektiğini, yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanına muvafakat etmediklerini, yerel mahkeme tarafından kira sözleşmesinin formaliteden ve aslında var olmayan şeklinde tanımlandığını, hukuken geçerli kira sözleşmesinin yok sayıldığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. Ecrimisil ise gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır....
04/08/2011 tarihli encümen kararı ile kiralananın 11/08/2001 tarihinde mühürlenerek işletmenin faaliyetinin durdurulduğunu, işletme faal olmadığı halde mühürleme tarihinden dava tarihine kadar 10 aylık kira bedelinin ödendiğini, davalı kiralayanın kiralananı kullanma amacına uygun olarak teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek kira sözleşmesinin yürürlüğünün sağlanabilmesi için muarazanın giderilmesi, mühürleme tarihinden dava tarihine kadar geçen süre ve bu davada geçecek sürenin kira sözleşmesi süresine eklenmesini talep etmiş, 05/10/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile kira sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti, davalıya ödenen 198.175....
süresinden önce ve haksız şekilde fesih etmesi nedeniyle müvekkilin uğradığı zararlarının tazmini gerekeceğini, müvekkili şirketin transmikserlerinin sözleşme süresince kullanılacağına güvenerek söz konusu kira sözleşmesini yaptığını, ayrıca transmikser ihtiyacı olan diğer firmalara boşta araçlarının kalmadığını söyleyerek muhtemel iş tekliflerini kaçırmış ve daha iyi şartlarda sözleşme yapma imkanını kaybetmiş, bu sebeple büyük maddi zarara uğramış olduğunu, davalının 15.10.2015 tarihli tek taraflı düzenlenen ve herhangi bir fiili hukuki dayanağı olmayan tutanağın da taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını belirterek, 13.558,2 TL bakiye kira alacağı ile sözleşmenin süresinden önce haksız feshedilmesi dolayısıyla uğradığı zararın karşılanması amacıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000.00 TL tazminat olmak üzere toplam 18.558,20 TL'nin sözleşme tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep etmiştir....
Dairemizce verilmiş olan 08/11/2019 tarih ve 2019/1625 esas 2019/2356 karar sayılı kararımız " Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Her ne kadar davalı vekili tarafından kira sözleşmesinin zorunlu unsurlarından ücret unsurunun sözleşmede yer almadığı belirtilse de; kira szöleşmelerinde ücret unsurunun belirlenmeyerek kira sözleşmesinin ifasının başlandığı durumlarda; kiracının kira bedelini ödediğinde kiraya veren tarafından kira bedeli kabul edilmiş ise sözleşme baştan itibaren bu bedel üzerinden kurulmuş sayılacak, kiraya veren kira bedelini kabul etmez ise sözleşme sadece ifa edilen kısım için kurulmuş sayılacak ve ücretin belirlenmesi artık yetkili merci olan mahkemelere kalacaktır. Eldeki dava dosyasında her ne kadar davalı vekilinin kira bedeli belirlenmediğinden sözleşmenin geçersiz olduğuna dair iddiası olsa da, bu iddiasını kanıtlar nitelikte ücretin belirlenemediğine dair herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır....