Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kira sözleşmesinin feshinin haklı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ....Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek ....Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sayılı dosyası ile kiralanan taşınmazın ilamsız tahliyesi yoluyla takip başlatıldığını, davalı tarafından 29.12.2021 tarihinde haklı bir nedene dayanmadan tahliye takibine itiraz ettiğini, davalının itirazlarının tamamının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalının yazılı olarak tahliye taahhüdünde bulunmasına rağmen taşınmazı tahliye etmemesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazda kira sözleşmesinin davacı ile aralarında düzenlenmediğini iddia ettiğini, iş bu itirazın geçerli bir itiraz olmadığını, kira sözleşmesinin taşınmazı kiraya veren eski malik İrem Karasu ile davalı arasında düzenlendiğini, İrem Karasu'nun taşınmazı müvekkiline devretmesi ile müvekkilinin kanun gereği kiraya verenin halefi olarak eski malike verilen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye talep etme hakkına sahip olduğunu, kira sözleşmesinin akdedildiği tarihin 24.08.2021, kira sözleşmesinin başlangıç...

    İlk Derece Mahkemesince; "Taraflar arasında imzalanan 03/07/2017 tarihli Devir Sözleşmesinin 5.a maddesine gereğince; okuldaki işletme hakkını devreden davacının, devralan davalı ile devralınan okulların malikleri ile kurulacak kira ilişkisini sağlamak yükümlülüğünde olduğu, buna göre kendisi ile malikler arasındaki kira koşullarından daha ağır olmamak ve 12+12=24 yıllık kira sözleşmesinin kurulmasını sağlamayı taahhüt ettiği ancak, sunulan sözleşmelere göre devralan davalı ile malikler arasındaki kira sözleşmesinin daha ağır koşullarda ve öngörülen süreden kısa olarak yapıldığı, bunun aksinin davacı tarafça iddia ve ispat edilemediği, bu durumda davacının yüklendiği edimi yerine getirmediği ve bu nedenle karşı taraftan ifayı isteyemeyeceği, dolayısı ile davalının takipteki itirazının haksız olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının takipteki kötüniyeti kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan davalı tarafın tazminat isteminin reddine" karar verilmiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili arasında 03/07/2006 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının 13/08/2007 tarihli ihtarnamesi ile kira sözleşmesini 31/08/2007 tarihi itibarıyla feshettiğini, kira sözleşmesinin 7.2.5 maddesinde “Kiracı kira süresi içinde mecuru tahliye ve terkettiği takdirde kira döneminin kalan aylarına ilişkin kira bedelinden ve mecurun kiralanması için yapılacak ilan ve mecurun tamir masraflarından sorumlu olacaktır.” düzenlemesi olduğunu, davalının sözleşme süresi devam ederken kiralananı tahliye ve terk etmesinin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, davalı hakkında cezai şart bedelinin tahsili için yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Hukuk Dairesinin 28/09/2012 tarih ve 2012/11451 E-2012/20366 K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay ilamında iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedene dayandığının belirtildiğini, bu ilam doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, Yargıtay tarafından işe iade davasının reddine karar verildiğini, iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli nedenlere dayandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Hukuk Dairesinin 28/09/2012 tarih ve 2012/11452 E-2012/20367 K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay ilamında iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedene dayandığının belirtildiğini, bu ilam doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, Yargıtay tarafından işe iade davasının reddine karar verildiğini, iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli nedenlere dayandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2020/488 ESAS - 2021/575 KARAR DAVA KONUSU : tazminat KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız, hukuki dayanaksız, usule ve mevzuata aykırı işbu davayı kabul etmediklerini, kira sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca kira başlangıç tarihinin 28/01/2015 tarihi olup, süresinin 4 yıl olduğunu, 4 yılın sonunda kira sözleşmesinin 3. maddesine uygun olmak üzere idarenin 16/12/2019 tarihli yazı ile kiralayana kira süresinin sonu olan 28/01/2020 tarihinde binanın tahliye edilip teslim edileceğinin bildirilerek bu tarihte tahliye edildiğini, kira sözleşmesinin sonunda, kira sözleşmesine uygun olarak en az bir önceden kiralayana resmi yazı ile bildirilerek kira süresinin hitamında müvekkili idare tarafından tahliye edildiğini, dolayısıyla kira süresinin bir yıl daha uzamasının söz konusu olmadığını, davacı tarafın müvekkili idareden herhangi bir alacağının olmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir....

          No:300 Kepez/Antalya" adresinde bulunan taşınmaz için 01/05/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kiracının kira ödemeleri hususunda her ayın en geç 5.gününde ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşme tarihi itibariyle 01.05.2019 tarihinden itibaren aylık ödenmesi gereken 700,00 TL olan kira borcunu 01.06.2019 tarihten itibaren ödemediğini, kira borcunun ödenmemesi üzerine Antalya Genel İcra Dairesi 2021/51853 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı borçlunun ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra ödeme emrine itiraz ettiğini, kira sözleşmesinin yazılı kira akdine dayandığını, kiracı tarafından doldurulduğunu ve imzaladığını, davalı borçlunun emlakçılık faaaliyeti yürüttiğinü, Kiralanan yerin dükkan olarak işletilebilmesi için ilgili vergi dairesine ve belediyeye ruhsat aşamasında kira sözleşmesinin sunulması gerektiğini, emlakçılık faaliyetinin yürütülebilmesi için Emlakçılar Odasına kaydının da yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazdaki adreste ise Elektrik...

          süresinden önce ve haksız şekilde fesih etmesi nedeniyle müvekkilin uğradığı zararlarının tazmini gerekeceğini, müvekkili şirketin transmikserlerinin sözleşme süresince kullanılacağına güvenerek söz konusu kira sözleşmesini yaptığını, ayrıca transmikser ihtiyacı olan diğer firmalara boşta araçlarının kalmadığını söyleyerek muhtemel iş tekliflerini kaçırmış ve daha iyi şartlarda sözleşme yapma imkanını kaybetmiş, bu sebeple büyük maddi zarara uğramış olduğunu, davalının 15.10.2015 tarihli tek taraflı düzenlenen ve herhangi bir fiili hukuki dayanağı olmayan tutanağın da taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını belirterek, 13.558,2 TL bakiye kira alacağı ile sözleşmenin süresinden önce haksız feshedilmesi dolayısıyla uğradığı zararın karşılanması amacıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000.00 TL tazminat olmak üzere toplam 18.558,20 TL'nin sözleşme tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep etmiştir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 01/04/2019 tarihli 2017/6666 Esas- 2019/2764 Karar sayılı kararıyla; "Mahkemece davaya esas kira alacağına konu kira sözleşmesinin niteliği itibariyle ürün kirası olduğu dikkate alınarak, yöresel teammüller gereğince sözleşmelerin sözlü olarak düzenlenip düzenlenmediği ziraat odası ve ilçe tarım müdürlüğünden araştırılarak, gerekirse çiftçi kayıt sistemi kayıtları da getirtilip kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve kira bedeli, ispat kuralları çerçevesinde araştırılarak her bir davalı bakımından kira sözleşmesinin ve kira bedelinin kanıtlanması üzerinde durulması, TBK'nın ürün kirasına ilişkin 367. maddesinde yer alan "Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer. Ancak, tarafların örtülü olarak sözleşmeyi sürdürmeleri hâlinde, aksi kararlaştırılmadıkça, kira sözleşmesi birer yıl için yenilenmiş sayılır....

              UYAP Entegrasyonu