Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...davanın itirazın iptali ve tahliye davası niteliğinde olduğu, davacı tarafından taraflar arasındaki sözlü kira sözleşmesine dayanılarak itirazın iptali ve tahliyenin talep edildiği, kira sözleşmesini/ilişkisini ispatlama külfetinin davacı üzerinde bulunduğu, belirtildiği gibi davacı tarafından sözlü kira sözleşmesine dayanıldığı, her ne kadar yıllık kira bedeli (500 TLx12 ay=6.000,00 TL) dikkate alındığı davacı iddiasını senetle ispatlamak zorunda ise de davalının kira ilişkisini kısmen ikrar ettiği, davalının beyanına göre kira sözleşmesinin davalı ile davacının eşi arasında olduğu, yine 03.02.2020 tarihli son celsede davacı asilin de "kira sözleşmesini eşim yaptı, benim hiçbir şeyden haberim yoktur" şeklinde beyanda bulunarak kira ilişkisinin eşi ve davalı arasında kurulduğunu ikrar ettiği, davacının kulağının az işittiğine dair itirazının geçerli olmadığı, kaldı ki böyle bir ikrar bulunmasa bile dosyada davacının davalı...

Ne kiralandığını, yine kira sözleşmesinin bitim tarihi olan 31/12/2003 tarihinde aynı şirketle ve aynı tarihte yapılan ikinci bir kira sözleşmesiyle taşınmazın aylık kira bedeli aynı kalmak üzere 31/12/2005 tarihine kadar kira süresinin uzatıldığını, yapılan her iki sözleşmede de kiracıya alt kiraya verebilme yetkisinin verildiği verilen bu yetkiye dayanılarak taşınmazların çok yüksek kira bedelleri üzerinden ve 2011 yılına kadar devam eden kira sözleşmeleri ile 3. Şahıslara kiraya verilerek yüksek miktarlarda gelir elde edildiği, davacı müvekkili şirkete bugüne kadar tevdi mahalli tayini yolu ile gönderilen 3.200,00TL nin dışında (ki bu miktarda ihtirazi kayıtlı olarak alındığını) hiçbir kira bedeli ödenmediğini, kira sözleşmesinin altında da gerçek kişi olan ... 'in imzasının bulunduğunun görüldüğünü, bunun üzerine kira akdinin feshi için kiracı şirkete ve taşınmazlardaki kiracılara ihtarnameler çekildiğini, ayrıca Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin ......

    Bedelli kira sözleşmesi düzenlendiği, kira sözleşmesinin 6....

    Şti ise 25.02.2011 tarihinde tescil edilmiş olduğu, davacının dava dışı kira sözleşmesinde kiraya veren olarak yer alan şirket ....... A.Ş.'ye 21.03.2017 tarihinde ihtarname keşide ettiği, ihtarnamenin konusunun 11.03.2016 tarihli kira sözleşmesi uyarınca mecurun kullanıma hazır hale getirilmesinin talebi olduğu ihtarname içeriğinde kira akdi devam ederken söz konusu mecurun ...... Ltd. Şti. Unvanlı şirkete de kira verilmiş olduğunun öğrenildiği, mükerrer kiraya verilen şirket yetkilileri tarafından kira akdinin bulunduğu, mecura kendilerinin de kiracı oldukları gerekçesiyle girişine engel olunduğunu, şirketin çift imza ile temsil edildiğini, bu sebeple müvekkilinin rıza ve imzası olmaksızın kira sözleşmesinin kiracı şirket tarafından feshinin hukuken mümkün olmadığını belirterek ,7 gün içinde tahliyesi ile kullanıma elverişli hale getirilmesinin talep edildiği, dava dışı ... Gayrimenkul A.Ş. vekili tarafından davacının ihtarnamesine karşılık Gaziosmanpaşa 10....

      Dava sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 7.000.00 TL. müspet ve menfi zararların tazmini istemine ilişkin olarak açılmış, 27.10.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile 52.052.43 TL. kâr mahrumiyeti, 2.000.00 TL. demirbaşların değer kaybı, 11.000.00 TL. kira kaybı, 21.500.00 TL. teminat mektubunun paraya çerilmesi sonucu oluşan zarar, 16.249.77 TL. gecikme faizi adı altında ödenen haksız para 130.216.70 TL. manevi tazminat olmak üzere toplam talep 233.000.00 TL.'ye çıkartılmıştır. Davalı vekili, feshin haklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

        daki yetkilisine bildirildiğini, dolayısı ile kira sözleşmesinin sözleşmeye uygun şekilde feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacı taşınmazdan tahliye olduğundan müdahalenin önlenmesi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalının kira sözleşmesinin uzama tarihinden 1 ay önce sözleşmede kararlaştırıldığı gibi baz istasyonunun kaldırılmasını talep ederek sözleşmeyi feshettiği, fesih nedeniyle davacının, davalı apartmanda fuzuli işgalci olduğu gerekçesi ile tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu kiralananın niteliğinin baz istasyonu olması nedeniyle Konut ve Çatılı işyeri kirası hükümlerine tabi yerlerden değildir. Genel Hükümlere tabi kira sözleşmesinde; TBK'nun 327. Maddesi gereğince açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer....

          No:... ve ... ... adresinde bulunan işyerini kiraladığını, taraflar arasında 01.05.2020 başlangıç ve 17.04.2020 imza tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesine istinaden davacı müvekkil şirket tarafından 02.06.2020 tarihinde 10.000-Euro depozito bedeli davalı şirketin hesabına gönderdiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona ermesine istinaden davacı müvekkil şirket tarafından kiralanan işyerini boşaltığını ... nolu deponun 19.05.2022 tarihinde ve ... nolu depo 27.05.2022 tarihinde tam ve eksiksiz olarak davalı şirkete teslim edildiğini, Bahsi geçen kira sözleşmesinin 16....

            Madde uyarınca kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından tek taraflı olarak feshinin hukuken mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince taraflar arasında akdedilen 20/05/2017 tarihli son kira sözleşmesinin devamı niteliğinde olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin kısa kararında tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin bir hüküm kurulmamış olmasına rağmen gerekçeli kararda tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve talebin iptali istemine ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin iptali ile birlikte açılan menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.nın 8/II-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, değerine bakmaksızın uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira ilişkisinden doğan alacağa yönelik yapılan itirazın iptali ve kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının talebinin genel hükümlere dayanan elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatına ilişkin olduğu, icra takibinde ve dava dilekçesinde tahliye ve kira alacağı tabirinin kullanılmasının elatmanın önlenmesi ve haksız işgal talepli davanın niteliğini değiştirmeyeceği, buna ilişkin uyuşmazlıklarda HMK'nın 2 ve 4. maddeleri gereğince asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

                UYAP Entegrasyonu