Asıl davada, kiracı, kira sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuş, karşı davada ise kiraya veren sözleşmenin iptalini istemiştir. Bu durumda, asıl ve karşı davada HUMK 8/II maddesinin uygulanmayacağı, genel ilkeler uyarınca dava değerinin gözetilmesi gerektiği açıktır. Dava tarihine göre asıl davada, dava değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olmasına göre Mahkeme görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 153 sayılı parseldeki 29 nolu bağımsız bölümü davalıların haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar, önceki malikle kira sözleşmesi yaptıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kira sözleşmesinin 29 nolu bağımsız bölümü kapsamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden miras bırakan adına kayıtlı olan 3, 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı mirasçılardan Ata, Adnan ve Mustafa ile davalı arasında yapılan kira sözleşmesine dayalı olarak davalının kullanımında olduğunu, kira sözleşmesine onay vermediklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının dayandığı kira sözleşmesinin TMK nun 702/4 maddesi uyarınca geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması, kira sözleşmesinin feshi KARAR Davanın niteliği, Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen dosyada, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından da zilyetliğin korunmasına ilişkin değil kira sözleşmesinden kaynaklanan hakka dayalı dava olduğu nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiği ve bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29.12.2008 tarih 2008/17830-22433 Esas ve Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmakla davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı belirlendiğine, 8.11.2000 ve 3.5.2001 tarihli kira sözleşmelerine dayalı olarak açılan hakka dayalı elatmanın önlenmesi niteliğinde bulunduğuna göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 6.5.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat, karşı dava ile de elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 14.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-k.davalı vekili ve davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyeti davalı yana ait kiralanan 8 parsel üzerindeki yapıların yıkımı nedeniyle eski hale getirme bedeli, işletmenin kar kaybı zararı ve manevi zararın tahsili ve kiracılık sıfatına elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ, TAPU İPTALİ VE TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ. -KARAR- Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan satış vaadi sözleşmesinin feshi, tapu iptal, tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2016/18332 Esas, 2017/7471 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; dava konusu taşınmazda davacı ile davalı Cengiz'in paydaş oldukları, davalı Cengiz'in paylı mülkiyete konu bu taşınmazı diğer davalı Gürsu Yemekçiliğe kiraya verdiği, kira sözleşmesinin geçerli olmadığı, davalı taraf hakkında daha önceden Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisile yönelik lehlerine kararın verildiği hususlarının ileri sürülerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile yönelik karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davalıların paya yönelik müdahalesinin men'ine ve ecrimisile yönelik kararın verildiği, davalılar vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....
ün 3/20 oranında paydaşı olduğu 9 adet (22 Cilt 23,24,25,26,27,28,29,30 ve 31 sıra nolu) taşınmazın 2007 yılına kadar davalılar tarafından kira ilişkisine dayalı olarak kullanıldığını, ancak kira sözleşmesinin sona ermesine rağmen davalıların taşınmazları kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve 2007 yılından itibaren toplam 15.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş; yargılama aşamasında ...'ın da çekişmeli taşınmazları kullandığından bahisle anılan kişiyi de davaya dahil etmiştir. Davalılar, davacı ile aralarında kira ilişkisi olduğunu öne sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar ... ve ... vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1....
Davacılar, mirasbırakan Ahmet 'tan intikal eden 4 parsel sayılı taşınmazın ihtara rağmen davalılar tarafından işgal edilmeye devam edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar, görev ve husumet itirazında bulunmuşlar, diğer davalılar ise kira sözleşmesine dayanarak taşınmazın kullanıldığını, işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların çekişme konusu taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandıkları, haksız işgalci olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın ev ve arsa niteliği ile davacılar ve dava dışı şirket adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 11.03.2008 tarihinde sona erdiği çekişme konusu değildir. 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinin 3.fıkrasının 2.cümlesi ile “2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır” hükmünü getirilmiştir. Yeni yasanın bu açık ve net hükmü ve aynı yöndeki HGK.'nun 22.12.2010 tarih ve 2010/13 - 671 Esas 2010/696 Karar sayılı kararı karşısında belediyelere ait taşınmazların kira sözleşmelerinde 6570 Sayılı Kanunun 11.maddesinin uygulanması ve kira sözleşmelerinin kendiliğinden 1 yıl uzama olanağı yoktur. Öyle olunca taraflar arasındaki kira sözleşmesinin, kira süresinin dolduğu 11.03.2008 tarihinde sona ereceğine, davalı belediyenin kira süresini uzatmayacağını bildirip, kiralananın tahliye edilmesini istediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekir....