Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUMK'nın 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmayıp, davacı davalının komşusudur. Talep Türk Medeni Kanunu'nın 737. Maddesi kapsamında kalmakta olup HUMK'nın 8. Maddesinde sayılan işlerden değildir. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nın 25. ve 26. maddeleri(6100 sayılı HMK'nın 21.ve 22. maddeleri) gereğince Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Cevap dilekçesinde Metronom Paketleme Dağıtım Pazarlama Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ'nin ariyet sözleşmesi ile müvekkili şirketten zilyetliğini devraldığı 34 XX 158 plakalı otomobili ikame araç temini kapsamında ihbar edilen Al Servis Destek Hizmetleri AŞ'nin talebi ile çalışanı T9 kira sözleşmesi uyarınca teslim ettiğini, işleten sıfatının da uzun süreli taşıt kiralama sözleşmesi ile kiracıya geçtiğini savunan davalı T6 Şirketi vekili 4/12/2013 havale tarihli dilekçe ekinde, dava dışı Metronom Paketleme Dağıtım Pazarlama Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ ile ihbar edilen Al Servis Destek Hizmetleri AŞ arasında akdedilen 24/9/2012 tarihini taşıyan "Araba Kiralama (Rent A Car) Tedarikçi Hizmet Sözleşmesi" başlıklı onaysız tıpkıçekimden ibaret sözleşme ile dava dışı Metronom Paketleme Dağıtım Pazarlama Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ başlığını taşıyan 13/4/2011 çıkış, 17/4/2011 dönüş tarihli onaysız tıpkıçekimden ibaret kira sözleşmesi ile 9/5/2011 tanzim tarihli fatura sunmuştur....

    Haksız fesih nedeniyle yeniden kiraya verme süresi (makul süre) kirası aslında bir kira alacağı olmayıp tazminat niteliğindedir. Bu nedenle sözleşmede belirlenen akdi temerrüt faiz oranının, makul süre kira bedeli ile bu döneme isabet eden genel giderlerine ilişkin alacağa uygulanması mümkün değildir....

      Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu taşınmazı, taşınmazın sözleşme imzalandığı sıradaki maliki Mustafa Bulut ile imzalanan kira sözleşmesi kapsamında kullandığını, iş bu sözleşmenin 21. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların hali için İstanbul Mahkemelerinin görevli ve yetkili kılındığını, bu nedenle reddine karar verilmesini, dosyanın yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davaya konu kule müvekkili şirkete ait olup kule üzerindeki GSM antenleri müvekkili şirkete ait olmadığını, bahse konu GSM antenlerinin sökülmesi konulu davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle pasif husumet yokluğundan reddini, müvekkili şirketin davaya konu taşınmazı o dönemde maliki Mustafa Bulut ile imzalanan 20/03/2007 imza tarihili kira sözleşmesi kapsamında kullanmakta olduğunu, iş bu kira sözleşmesi kapsamında dava konusu sistemlerin taşınmaza kurulduğunu,...

      Ancak, sözleşmenin yapıldığı tarihte davacı şirketin yönetim kurulunun kira sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin karar aldıklarına, kira sözleşmesinde tüm yönetim kurulu üyelerinin imzasının bulunduğuna ve kira sözleşmesine dayanak yönetim kurulu kararının mahkeme karan ile iptal edilmediğine göre kira sözleşmesi geçerli olup, kira sözleşmesinin evrakta sahtecilik yapılarak düzenlendiği iddiasının işbu dosya kapsamında incelenmesine imkan bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin halen yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır....

        Dava, francising sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı olarak akdedilen alt kira ilişkisinden kaynaklanan istirdat davasıdır. Mahkemece, her ne kadar alt kira sözleşmesine dayalı olarak sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmişse de, alt kira sözleşmesi belirtildiği üzere francising sözleşmesi kapsamında düzenlenmiş olup, davada Francising Sözleşmesi'nden dolayı da istirdat talep edilmiştir. Francising Sözleşmesi'ne dayalı işbu talepte, ticaret mahkemesi görevli olup, bu sözleşme kapsamında alt kira sözleşmesine dayalı taleplerle irtibatlı olan davanın tümünün ticaret mahkemesinde görülmesi uygun olacağından, tüm dava için mahkemenin görevsizlik nedeniyle davayı reddetmesi 6100 sayılı HMK'ya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında Torbalı 1. Asliye Hukuk, İzmir 4. Asliye Ticaret, İzmir 7. Sulh Hukuk ile Torbalı Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlıkta davalının yetki ilk itirazında bulunmadığını, bu nedenle davanın ilk olarak açıldığı Torbalı Mahkemelerinin yetkisinin kesinleştiğini belirterek yetkisizlik kararı vermiştir....

            Hukuk Dairesinin ... tarih, ... esas, ... karar sayılı kararı ile; "dava dilekçesinde taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu ancak davalı şirketin mahkeme kararı ile iflasına karar verildiği, kira sözleşmesinin de iflas kararı verilince ... tarihinden geçerli olmak üzere iptal edildiği, davalı tarafça yeni bir kira sözleşmesi yapılması taahhüt edildiği halde kira sözleşmesi imzalanmadığı iddia edilerek el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır....

              sonuç alamayan müvekkilinin; taşınmazmazın 12 ay 29 gün geç teslim edilmesi nedeniyle uğradığı kira kaybının tazmini için dava açtıklarını, uğranılan kira tazminatı miktarının yapılacak keşifle bilirkişi aracılığı ile belirleneceğinden; belirlendiğinde tamamlanmak üzere 30.000,00,00 TL kira tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili belirsiz alacak kapsamında talep ettiğini, ---yevmiye sayılı ----- --- bölümün müvekkile 12 ay, 29 gün geç teslimi nedeniyle uğradığı kira tazminatının, kira tazminat miktarı bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinde tamamlanmak üzere 30.000,00 TL kira tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                arasında düzenlenen 26/11/2010 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli 3 adet kira sözleşmesi ile 3 adet tarla vasfındaki taşınmazın kiraya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11. maddesinde Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanun'unun 62 nci maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği, sözleşmenin 14. maddesinde ise, kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmaz idareye teslim edilmezse geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1 oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceği hususları kararlaştırılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu