HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiralandığı iddia edilen aracın davalı şirket çalışanının kullanımında iken karıştığı trafik kazası sonucu zarar görene yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın 4/1- a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 30/12/2021 tarihinde açılmıştır....
K A R A R Davacı ,davalı ... ile aralarında daha öncesi olmakla beraber en son 01.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ... Merkez Cumhuriyet Caddesinde bulunan 925 ada 17 nolu parSeldeki park vasıflı üstü örtülü nitelikteki yerle ilgili kira sözleşmesi yapıldığını, 6570 sayılı kanunda öngörülen şekilde tahliye davası ikame edilmeden söz konusu yerin 15 yıllığına ...’na tahsis edildiğini , belediyenin ise bu tahsise dayanarak kira sözleşmesine rağmen söz konusu yeri cebren boşaltarak mevcut yapıların yıkımı yoluna gittiğini, 2886 sayılı Devlet İhale Yasası Hükümlerine göre ihale sonucu kiralanmasının 6570 sayılı yasanın uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğini, 6570 sayılı kanunun 11. Maddesinde " kiracı kira müddetinin bitmesinden en az 15 gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği taktirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır" yine aynı kanunun 7....
Somut olayda, Dava, Büfematik Kira Sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 3.186,11 TL kira bedeli, 7.750,00 TL tazminat (cezai şart) alacağı ve 573,06 TL elektrik bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece kira alacağı ve elektrik bedeli alacağının tamamı, tazminat (cezai şart) alacağının ise 6.200 TL kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Büfematik Kira Sözleşmesine dayalı alacak talebinin reddedilen kısmı 1.550,00 TL olup, mahkemenin 2020 yılı karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının (5.390 TL) altındadır. 2- Davacının istinaf isteminin Kantin Yeri Kira Sözleşmesi yönünden incelenmesi sonucunda; TBK’nun 179. maddesi “ Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir....
Davalı vekili, sözleşme hükümleri gereği kiralanana yapılacak masrafların davacı tarafından yapılacağını, bu nedenle kira bedelinin düşük tutulup 2011 yılı Ekim ayına kadar kira bedelinin alınmayacağının kararlaştırıldığını, davacının yapılan protokolle tazminat isteminden feragat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılacak tadilatın sözleşme sonunda kiralananda kalacağı, tahliyede kiraya veren davalıların kusurunun bulunmadığı, sözleşmenin 19. maddesine göre 2011 Ekim ayına kadar kira alınmayacağı, protokolün iptali için açılan davanın sözleşme hükümleri karşısında eldeki davayı etkilemeyeceği, bu nedenle beklenmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.02.2011 başlangıç tarihli, 10 yıl müddetli, aylık 30.000 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davalının bu duruma itirazı üzerine davacı; aynı dönem için kendisinin kiracı ve abisi ... kefil olduğu yeni bir kira sözleşmesi ile ekinde dava tarihinden sonraki döneme ait nüfus müdürlüğünden verilmiş yerleşim yeri ve adres belgesi, kira bedeli ödendiğine ilişkin alındı belgelerini sunmuştur. Davacının, davalıya ait evi boşalttıktan sonra kiraladığını belirttiği bağımsız bölüm için sunduğu kira sözleşmesi önce davacının abisi ile daha sonra da davacı ile yapılmıştır. Bu sözleşme adi yazılı bir sözleşme olup her zaman düzenlenebileceğinden sonradan düzenlenen kira sözleşmesine itibar edilemez. Dosyaya sunulan belgelerden davacının yeni bir bağımsız bölüm kiraladığı anlaşılamadığından davacı; kira farkı, yeni evin temizlenmesi, elektrik ve su aboneliği harcamaları gibi giderleri isteyemez. Sadece evi boşaltırken eşyanın taşınması için harcamış olduğu taşıma giderini isteyebilir....
Davaya dayanak oluşturan ve hükme esas alınan 01.04.2000 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesi kiraya verenler ..., ..., ... ile kiracı ... arasında düzenlenmiştir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümü (c) maddesinde "kira kontratında kiracı taraf ...’dır. Ancak iş bu kontratı kiracı tarafından kurulacak limited şirketine devredebilecektir bir başkasına kiralanamaz " hükmü yer almaktadır. Dava, kiracı sıfatıyla İronlar Tekstil Turizm Hediyelik Eşya Mobilya İnşaat ve Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından açılmış, davacı vekili kira sözleşmesinin özel şartlar (c) maddesine göre davacı şirketin kurulduğu 02/05/2000 tarihinden beri kiracı olduğunu, sözleşmede açık hüküm bulunduğundan ayrı bir kira sözleşmesi yapılmadığını beyan etmiştir....
-KARAR- Davacı ile davalı arasında 20.03.2007 başlangıç, 01.03.2008 bitim tarihli sürenin bitiminden bir ay önce fesih edilmediği takdirde akdin bir yıl süre aynı şartlarla uzayacağı kira bedelinin yıllık 12.000 TL olup peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı kira sözleşmesi imzalanmıştır. Dava, sürenin bitiminden bir ay önce fesih edilmediği için aynı şartlarla bir yıl süre ile uzayan kira sözleşmesi gereği, ikinci yıl kira bedeli 12.000 TL’nin tahsili için yapılan icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, peşin ödemenin ilk yıl kirası için kararlaştırıldığını, ikinci yıl kirasının peşin ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, muaccel olan ilk ayın kira parasına itiraz edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Dava, cari yıl kira tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, 25/01/2008 tarih ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi uyarınca mülkiyeti Hazineye ait Ankara ili, ... ilçesi, Aşağı ... Mahallesinde kain ... ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ......
Buna göre sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda yasal tarifi yapılan kira sözleşmesi unsurlarının mevcut olmadığı, sözleşmeye konu konukevinin (yurt binalarının) kullanılmasının tamamen davacı şirkete bırakılmadığı, her ne kadar 'kira sözleşmesi' olarak başlıkta belirtilmiş ise de ihae şartnameleri, ekleri, sözleşmenin şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri ve diğer sözleşmeler bir bütün halinde ele alındığında sözleşmenin hizmet alım sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan ve taraflar arasında bu sözleşmeye ek olarak yapılan kira sözleşmesi uyarınca sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istemine ilişkin olup taraflar arasındaki ilişki kanuni anlamda kira ilişkisinden farklı olarak hizmet alımına dayanmaktadır....
sonuç alamayan müvekkilinin; taşınmazmazın 12 ay 29 gün geç teslim edilmesi nedeniyle uğradığı kira kaybının tazmini için dava açtıklarını, uğranılan kira tazminatı miktarının yapılacak keşifle bilirkişi aracılığı ile belirleneceğinden; belirlendiğinde tamamlanmak üzere 30.000,00,00 TL kira tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili belirsiz alacak kapsamında talep ettiğini, ---yevmiye sayılı ----- --- bölümün müvekkile 12 ay, 29 gün geç teslimi nedeniyle uğradığı kira tazminatının, kira tazminat miktarı bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinde tamamlanmak üzere 30.000,00 TL kira tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....