verilinceye kadar kira paralarından ve sözleşme sonuna kadar sonradan yapılacak kira sözleşmesi ile ilk kira sözleşmesi arasındaki farktan da tazminat olarak sorumlu olacağını, ayrıca davalının kiralananı yandaki işyeri ile olan aralarındaki duvarları kaldırarak ve taşınmazda bir takım değişiklikler yaparak terk ettiğinden kiralananın eski haline getirilmesi gerektiğini belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 7.000,00 TL kira alacağı ve 3000.00 TL eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.03.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de; kira alacağı talebini 14.000 TL, eski hale getirme bedelini de 33.592,80 TL olarak ıslah etmiştir....
Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, kiralanan uçağın gümrük sahasında beklediği süre içerisinde davacı şirket tarafından Kanada merkezli şirkete ödenen tutarlar kira sözleşmesi kapsamında yapılan ödeme olarak değenlendirilip tarhiyat yapılmış ise de, yapılan ödemeler ile sözleşme kapsamında belirlenen tutarların farklı olduğu, bu ödemelerin sözleşme kapsamında olmadığı, davaya konu uçak fiilen teslim edilemediğinden sözleşmenin henüz yürürlüğe girmediği, uçağın teslim edilmesinden sonra ödenen tutarlar üzerinden stopaj kesintisinin yapıldığının saptandığı, bu durumda bekleme döneminde davacı tarafından yapılan ödemelerin karşı tarafın zararını tazmine yönelik bir cezai şart niteliğinde olduğu anlaşıldığından, söz konusu ödemelerin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek vergiye tabi tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, kiralanan uçağın gümrük sahasında beklediği süre içerisinde davacı şirket tarafından Kanada merkezli şirkete ödenen tutarlar kira sözleşmesi kapsamında yapılan ödeme olarak değenlendirilip tarhiyat yapılmış ise de, yapılan ödemeler ile sözleşme kapsamında belirlenen tutarların farklı olduğu, bu ödemelerin sözleşme kapsamında olmadığı, davaya konu uçak fiilen teslim edilemediğinden sözleşmenin henüz yürürlüğe girmediği, uçağın teslim edilmesinden sonra ödenen tutarlar üzerinden stopaj kesintisinin yapıldığının saptandığı, bu durumda bekleme döneminde davacı tarafından yapılan ödemelerin karşı tarafın zararını tazmine yönelik bir cezai şart niteliğinde olduğu anlaşıldığından, söz konusu ödemelerin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek vergiye tabi tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisi nedeniyle kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan alacak ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmaktadır. Her ne kadar Mahkemece; davacının manevi tazminat talebi yönünden Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de; dava, 02.12.2015 tarihinde 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Noterliğinin 06/02/2012 tarihli ve ... yevmiye nolu taşıt kira sözleşmesi ile davacı ... vekili ... ... tarafından davalı ...'a bir yıl müddetle kiraya verilmiş olduğu ve sözleşmede kira bedelinin aylık 2.000 TL olarak belirlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşme, davalı ... tarafından imzalanmış olmakla sözleşme içeriğinde belirlenen süre ve bedel yönünden davalı ...'ın davacıya karşı sorumlu olduğunun kabulü ile sözleşme kapsamında hesaplanacak olan kira bedelinden sadece davalı ...'ın sorumluluğu yönünde hüküm kurulması gerekirken, aracın belirlenen rayiç değeri üzerinden hesaplanan kira kaybının davalılar ..., ... ve ...'den müşterek ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece ''....sözleşmeye konu bağımsız bölümler için kira bedellerinin tespit edildiği, belirlenen kira bedellerinin davacıya vermiş olduğu talep dilekçesi kapsamında tespit edilip ödenen kira bedeli ile karşılaştırıldığında tarafların karşılıklı hak ve menfaatler dengesini zedeleyecek oranda bir farklılık bulunmadığı, keza tüketicinin dava açmadan önce bu tazminatı almaya başladığı, bu kapsamda davalıların SPK lisanslı gayrimenkul değerleme şirketlerine tespit ettirdikleri kira bedellerinin hesabına yatması halinde davalılardan Emlak Konut A.Ş den herhangi bir tazminat talep etmeyeceği yolunda yazılı beyanının olduğu, aynı proje kapsamında bir kısım dava dışı tüketicilerin bu yolu tercih etmeyip dava açma cihetine gittikleri ve hak ettikleri tarihlerden çok daha sonrasında bu tazminatı almaya mahkeme kararıyla hak kazandıkları, giderek dosyaya sunulu beyan taahhüt ve ibraname kapsamında davacının davalılardan talep hakkının bulunmadığı,'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...
bir firma (----- tarafından kiralanıp kullanıldığını, Alt kira sözleşmesi 28/05/2015 tarihinde imzalanmış olup, (EK-2 alt kira sözleşmesi) alt kira ilişkisi de bu tarihten itibaren başlamıştır....
HD tarafından onanarak kesinleştiği için maddi ve manevi tazminat yönünden davaya ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam olunmuştur. Davalı vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının aylık kirası 800,00 TL ' den olmak üzere bir yıllık kirayı peşin ödeyerek başka bir eve taşındığı, ayrıca eşya taşıma masrafı yaptığı, haksız olarak zarara uğratıldığı gerekçesiyle ilk celse verilen kararla maddi yönden istek aynen kabul edilmiştir. Ancak dosya kapsamında zarar kapsamı belirlenmesi için hiçbir inceleme yapılmadığı görülmektedir. Oysa ki davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesinin doğru olmadığı, davacının babasının evini kardeşinden kiralamış gibi gösterdiği iddia edilmiş, vergi dairesinden kira geliri beyanının olup olmadığının sorulması istenilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, erken tahliye nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,davalının 01.01.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, 01.01.2007 tarihinde gönderdiği ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, kira sözleşmesinde fesih yetkisi bulunmadığını, davalının ikinci yılın son altı ay kira bedelinin ödemediğini, 01.07.2006 tarihinden taşınmazın dönem sonuna kadar boş kaldığı 01.01.2010 tarihine kadarki kira bedelleri toplamı 12.600 TL'nın tahsilini istemiştir....