Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kira sözleşmesinin haksız yere feshedilerek tahliye edildiğini öne sürmektedir. Dosyada yalnızca 01.03.2000 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta olup, daha sonra yeni bir kira ilişkisi kurulmamış ise ihale ile yapılan bu kira sözleşmesinin bitim tarihinde kiracının fuzuli şagil durumuna düşeceği açıktır....

Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin "Elektronik Ofis Sözleşmesi" adlı bir sözleşme olduğunu ve kira sözleşmesi olduğunu bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin ......

    Taraflar arasında düzenlenen 30.06.2011 başlangıç tarihli, 30.06.2013 bitiş tarihli “tarla icar senedidir” başlıklı kira sözleşmesi ile 117 ada 7 parsel nolu 93.833 m2 yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazın 6000 TL bedelle davalı tarafından davacıya kiraya verildiği, anlaşılmaktadır. sözleşmede kira bedelinin kiraya veren tarafından peşin ve nakit olarak alındığı belirtilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanında davanın dayanağı olarak bu kira sözleşmesini göstermiş olup taraflar arasında daha önceki satış vadi sözleşmesi bu sözleşme gereğince verildiği belirtilen senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibi, takip alacağının ödenip ödenmediği hususları bu davanın konusu dışındadır. Sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca taraflar akdettikleri sözleşmedeki hüküm ve koşullar ile bağlı olup kural olarak akdin süresinden önce feshi mümkün değildir. Kiraya verenin tek yanlı olarak akdi feshetmesi ve kiralanana el koyması sözleşmenin ihlali niteliğindedir....

      Dosya kapsamında taraflarca sunulan ve karşı çıkılmayan sözleşmelere göre I.... adresindeki dükkanın 20/05/2003 başlangıç tarihli 3 yıl süreli sözleşme ile kiralayanlar ..., ..., ...tarafından kiracı ...’a kiralandığı, 20/05/1999 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile ...adresindeki dükkanın ... tarafından ... ...’a kiralandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacılar vekili tarafından sırt sırta iki dükkanın ara bölmeleri kaldırılarak tek dükkan olarak kiraya verildiği belirtilmiş ise de sunulan kira sözleşmelerine göre 3 ve 4 nolu dükkanların ayrı ayrı kira sözleşmeleri ile kiralandığı anlaşıldığından kiralanan 3 ve 4 nolu dükkanlarda meydana gelen hasarların ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu ve ayrı ayrı hasarların giderilmesi için yapılacak harcamaların belirlenmesi için bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

        içeriği gözardı edilerek anılan kişinin davalı ....’nin çalışanı olduğuna ilişkin beyanına ve kira sözleşmesine ilişkin protokolün 2. bendinde 5 yıl boyunca kiralayan adına kayıtlı 150 araçlık filoya sonraki tarihlerde katılacak araçlarında kira sözleşmesi kapsamında olduğu belirtilmesine karşın kira sözleşmesinin 01.10.2006 günlü olduğu, aracın ise 2009 model olmasına dayanılmak suretiyle bozmanın “işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği hususları “ yerine getirilmeden ....’nin sorumlu olduğuna karar verilmiştir....

          bedelinin iptali ya da nadas yılında kira alınmaması hususunda 20.06.2007 tarihinde T4ne yazılı olarak başvurduğunu, yapılan bu başvurunun T4 tarafından 27.07.2007 tarihli "ileri sürdüğünüz gerekçeler ile düzenlenen kira sözleşmesinde mücbir sebepler arasında yer almadığından kira bedelinin iptali veya ertelenmesi yönündeki talebinizin yerine getirilmesi mümkün olamamaktadır" denilerek müvekkilinin kira bedelinin iptali ya da nadas yılında kira alınmaması talebinin reddedildiğini, müvekkilinin 13.02.2008 tarihinde Çankırı 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında noterde düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre ... Projesi kapsamında yer alan, ......

            Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde tamirat ve tadilat giderlerinin kiracıya ait olduğunun hükme bağlandığından bahisle davacıların faydalı masraf talebi reddedilmişse de, taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi düzenlenmediğinden mahkemenin bu kabulü dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır. Davacılar, kiralanana yaptıkları faydalı masrafları sebepsiz zenginleşme ve Borçlar Kanunu'nun 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan isteme hakkına sahiptir. Bu durumda davacıların buna ilişkin delilleri toplanarak iddia edilen masrafın davacılar tarafından yapılıp yapılmadığı, kiraya verenin zenginleşip zenginleşmediği üzerinde durularak bilirkişi tarafından imal tarihi itibariyle değeri belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              Dosyaya sunulan alt kira sözleşmesinin incelenmesinde; Alaçatı Mahallesi, 3021. Sk, No:2 Köyiçi Alaçatı / İzmir adresinde bulunan Efendiler Konağı'nın kiracısı olan Abdullah Furkan Kayabaşı tarafından alt kira sözleşmesi ile kiracı T1 kiraya verildiği görülmektedir. Davacı, bu kira sözleşmesi kapsamında kiraya verene ödenmesi gereken 220.000,00 TL'nin bir kısmının üçüncü kişi olan Bengisu Kılıç (Kayabaşı)'nın hesabına 25.12.2020 tarihinde 118.700,00 TL olarak ödendiğini, ancak kiraya veren Abdullah Furkan Kayabaşı'nın kiralananı teslim borcunu yerine getirmediğini, kira sözleşmesini 10.03.2021 tarihli ihtarname ile feshettiklerini belirterek üçüncü kişi Bengisu Kılıç (Kayabaşı)'nın kira sözleşmesi kapsamında kendisinin hesabına ödenen miktarı iade etmesi gerektiğini öne sürmektedir. Davacı tarafça Bengisu Kılıç (Kayabaşı) aleyhine Bandırma 3....

              davacının kira bedelini peşin ödemediğini, bu nedenle kira kaybı zararı istenemeyeceğini; sarf malzemeleri ve iş kaybı zararlarının teminat kapsamında olmadığını; davacının demirbaş zararını da ticari defter ve faturalar ile kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu