Dava, kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen bedel nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir....
Daha sonra yanlar arasında imzalanan 24.09.2008 tarihli “kira sözleşmesine ek tadil sözleşmesi”nin 3.6 maddesinde, asıl sözleşmedeki kira başlangıç tarihinin 01.10.2008 yerine 01.01.2009, kira bitiş tarihinin ise 30.09.2028 yerine 31.12.2028 olarak tadil edildiği hükme bağlanmıştır. Yine yanlar arasında imzalanan 31.12.2008 tarihli “kira sözleşmesine ek 2. tadil sözleşmesi”nin 3. maddesinde ise, “asıl sözleşme ve ilk tadil sözleşmesinin 3. maddelerinin tadil edildiği” belirtilerek kira sözleşmesinin süresinin ilk kira ödemesinin yapılacağı tarih olan 01.07.2009 tarihinden itibaren 20 yıl olduğu, “esas sözleşmenin ilk sayfasındaki kira başlangıç ve bitiş tarihinin 01.07.2009 – 30.06.2029 olarak tadil edildiği” belirtilmiştir. Davalı yüklenici (kiracı), ikinci ek tadil sözleşmesi ile kararlaştırılan kira süresi başlamadan önce, 29.06.2009 tarihinde ... 6....
Her ne kadar kira sözleşmesinin 15. maddesinde kira bedelinin ödenmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği yazılmış ise de kira süresi içerisinde taraflar arasında fesih ve tahliyeye yönelik olarak Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Davacı kira sözleşmesi uyarınca cari yıl kira bedeli miktarında tazminat ve ceza bedeli talep etmiştir. Kiracının ceza bedelinden sorumlu olması için kira sözleşmesinin süresinin dolması veya sözleşmenin mahkemece usulüne uygun şekilde feshedilmiş olması kiracının fuzuli şagil durumuna gelmiş olması gerekir. Somut olayda kiracı fuzuli şagil durumuna düşmediği için davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
karşısında, bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri ile her iki şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü şahıs şirketin asıl borçluya ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel bir borcu olup olmadığı belirlenmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde sanıkların beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, II-Tazminat talebi hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonunda; Müşteki vekili şikayet dilekçesinde, asıl borçlu Su ve Şişeleme A.Ş ile 3. şahıs ...Dağıtım Pazarlama Ltd.Şti. arasında bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri bulunduğunu bildirmesi karşısında, bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri ile her iki şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptrılarak, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü şahıs şirketin asıl borçluya ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel...
Bununla birlikte; ceza mahkemesinin, davalı hakkında beraat kararı verilmesi yönündeki bozma ilamından önceki her iki kararında, aracın (davalı) ... tarafından (mübrez kira protokolüne de işaret edilerek) protokol kapsamında günlük 85-TL'den 180 günlüğüne davacıya kiraya verildiği ve 3 ay süreyle davacıda kaldığı, (davalı) ...'ın (davacı) ...'ten 7.650-TL tutarında alacaklı olduğu gerekçe gösterilerek sonuca gidilmiştir. Yargıtay bozma ilamında da, aracın 3 ay boyunca davacıda kaldığı ve kullanım parasının davacı tarafından ödenmediği ve taraflar arasında hukuki ihtilaf konusu teşkil eden bir alacak mevzusu bulunduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Ceza yargılamasındaki oluşa dair bu kabul ve maddi vakıalar karşısında, taraflar arasında ... plakalı aracın davacı tarafından kullanılmasına dair bir kira sözleşmesi bulunduğunun ve takibe konu senetlerin bu kira sözleşmesi kapsamında düzenlendiğinin kabulü gerekir....
Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında 01/06/2013 tarihli emlak alım satım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından 5.000,00 TL kaparo verildiği, satıcının vazgeçmesi halinde kaparo miktarınca tazminat öngörüldüğü görülmektedir. Ayrıca davacı taraf taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybını ve kredi ekspertiz ücretini de talep etmektedir. Taraflar arasında akdedilen 01/06/2013 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine taraflar verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarından kira kaybı ve kredi ekspertiz ücretini de davacı taraf talep edemeyecektir. Davacının bu sözleşme gereğince davalıya 5.000 TL ödediği hususunda taraflar arasında bir çekişme bulunmamakta olup, davalının 5.000 TL’yi davacıya iade etmesi gerekir....
Bu durumda mahkemece taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesi olup olmadığı, uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir....
yi vekil tayin ettikleri, taşınmazları kiraya verme ve kira bedellerini tahsil hususunda yetkisi bulunan vekil ...'nin de, Vergi Dairesinden temin edilerek evrak arasına alınan yazılı kira sözleşmelerine göre, anılan dükkanı; 01.11.2003 başlangıç tarihli 1 yıllık kira sözleşmesi ile aylık 500.000.000 eski TL ile davalı ...'a kiraya verdiği, sözleşmede mecurun bir başkasına devir edebileceğinin de kararlaştırıldığı, davalı kiracı ...'ın da 20.07.2009 başlangıç tarihli 1 yıllık kira sözleşmesi ile aylık 500.-TL'den davalı ...'a kiraya verdiği, en son olarak da vekil ....'ın 01.08.2009 başlangıç tarihli 5 yıllık yazılı kira sözleşmesi ile yine aylık 500.-TL'den taşınmazı davalı ...'e kiraya verdiği, davacıların, davalı ... hakkında 3091 Sayılı yasa kapsamında 02.03.2011 tarihinde Kaymakamlığa başvuru yaparak ...'ın el atmasının önlenmesine karar verilmesini istedikleri, yapılan soruşturma neticesinde; ......
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle rücuen tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 03/09/2020 havale tarihli raporunda; .......Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, ....numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında , araç , kiralama sözleşmesi ile 3....
un hor kullanma tazminatından sorumlu olmayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı kiracı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı şirket ile davacı arasında akdedilen 01/09/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu işyerinin kira sözleşmesi ön sayfasında yazılı demirbaşlarla beraber kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....