Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1- C maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

tazminatın, belirsiz alacak davası (HMK m. 107 /l) kapsamında şimdilik 5.000- TL'sinin (alacakları belirli hale geldiğinde netice-i taleplerini artırmak hakkı saklı tutularak) yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yüzölçüm eksikliği nedeniyle tazminat ve gecikme nedeniyle kira kaybı tazminatı bakımından, belirsiz alacak davası (HMK m. 107 / D kapsamında, alacakları belirli hale geldiğinde netice-i taleplerini artırmak üzere; yüzölçüm eksikliği nedeniyle değer kaybı tazminatının, belirsiz alacak talebi olarak şimdilik 5.000 TL’sinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, kira kaybı tazminatının, belirsiz alacak talebi olarak şimdilik 3.000 TL'sinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini belirttikleri görülmüştür....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Tescil mümkün olmadığından taşınmazın rayiç değeri 5.000 TL dava tarihinden itibaren 305.000 TL nin bedel artırım tarihi olan 21/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Yüzölçümü eksikliği nedeniyle, değer kaybı tazminat talebi isteminin reddine, 3- Kira kaybı tazminat talebinin reddine..." karar verilmiştir....

Davalı ...... ile davacı kooperatif arasında düzenlenen 13.06.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile, 130.902 m2 lik ...... barınağı vasfındaki taşınmazın kiraya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11/2. ve şartnamenin 19. maddesinde Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanun'unun 62 nci maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği hususları kararlaştırılmıştır. Davalı idare 26.08.2014 tarihi itibariyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş, taşınmaz 08.10.2014 tarihinde davacı tarafından tahliye edilmiştir....

    Davacı vekili; taraflar arasında 01/02/2013 tarihinde, iki ayrı kira sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından, sözleşmenin ....maddesine göre kira sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkilinden kira alacakları yanında cari yıl kira bedeli kadar tazminat talep edildiğini, teminat mektupları paraya çevrilerek 228.000 TL'nin tahsil edildiğini, tek taraflı feshin kanuna ve sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek sözleşmenin feshine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, cezai şart olarak talep edilen tazminat talebinin iptaline, paraya çevrilen teminat mektubu bedeli olan 228.000 TL.nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Eldeki davanın konusunu teşkil eden sözleşme "uzun süreli konaklama sözleşmesi" olarak adlandırılmış ise de sözleşme hükümleri incelendiğinde davacının sahibi olduğu dava konusu işletmeyi davalıya geçici olarak ve kullanması amacıyla devrettiği davalının da buna karşılık davacıya ücret ödediği sözleşme ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Sonuç olarak davacının davalıya dava konusu yeri işletme kiralama yöntemi ile devrettiği aradaki sözleşmeye göre ilk 5 yılın "uzun süreli konaklama sözleşmesi" olarak adlandırıldığı, devam eden yıllara ait sözleşmenin ise kira sözleşmesi olarak adlandırıldığı, esasen dava konusu sözleşmenin farklı adlandırmalara rağmen kira sözleşmesi olduğu ve uyuşmazlığın kıra ilişkisinden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır. Bu durumda kira akdine aykırı işlemlerden kaynaklanan tazminat alacaklarına bakma görevi H.M.K. 4/1- a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine aittir....

      D.Iş sayılı kararı ile kiralamaya konu taşınmazın ihtiyati tedbirle davalı şirkete teslimine karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararına ilişkin esas davanın....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açıldığını ve davanın derdest olduğunu, asıl kira ilişkisinin finansal kiralama sözleşmesine dayandığını, asıl kiracı Doruk Marmara şirketi için son bulan finansal kira sözleşmesi neticesinde, bu sözleşmeye bağlı alt kira ilişkisinin de hukuken son bulduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        karşısında, bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri ile her iki şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü şahıs şirketin asıl borçluya ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel bir borcu olup olmadığı belirlenmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde sanıkların beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, II-Tazminat talebi hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonunda; Müşteki vekili şikayet dilekçesinde, asıl borçlu Su ve Şişeleme A.Ş ile 3. şahıs ...Dağıtım Pazarlama Ltd.Şti. arasında bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri bulunduğunu bildirmesi karşısında, bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri ile her iki şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptrılarak, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü şahıs şirketin asıl borçluya ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel...

          Her ne kadar kira sözleşmesinin 15. maddesinde kira bedelinin ödenmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği yazılmış ise de kira süresi içerisinde taraflar arasında fesih ve tahliyeye yönelik olarak Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Davacı kira sözleşmesi uyarınca cari yıl kira bedeli miktarında tazminat ve ceza bedeli talep etmiştir. Kiracının ceza bedelinden sorumlu olması için kira sözleşmesinin süresinin dolması veya sözleşmenin mahkemece usulüne uygun şekilde feshedilmiş olması kiracının fuzuli şagil durumuna gelmiş olması gerekir. Somut olayda kiracı fuzuli şagil durumuna düşmediği için davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

          Bununla birlikte; ceza mahkemesinin, davalı hakkında beraat kararı verilmesi yönündeki bozma ilamından önceki her iki kararında, aracın (davalı) ... tarafından (mübrez kira protokolüne de işaret edilerek) protokol kapsamında günlük 85-TL'den 180 günlüğüne davacıya kiraya verildiği ve 3 ay süreyle davacıda kaldığı, (davalı) ...'ın (davacı) ...'ten 7.650-TL tutarında alacaklı olduğu gerekçe gösterilerek sonuca gidilmiştir. Yargıtay bozma ilamında da, aracın 3 ay boyunca davacıda kaldığı ve kullanım parasının davacı tarafından ödenmediği ve taraflar arasında hukuki ihtilaf konusu teşkil eden bir alacak mevzusu bulunduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Ceza yargılamasındaki oluşa dair bu kabul ve maddi vakıalar karşısında, taraflar arasında ... plakalı aracın davacı tarafından kullanılmasına dair bir kira sözleşmesi bulunduğunun ve takibe konu senetlerin bu kira sözleşmesi kapsamında düzenlendiğinin kabulü gerekir....

            UYAP Entegrasyonu