Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkili davacının davalıların murisi ...ile yaptığı 01.03.2004 tarihli kira sözleşmesi ile 3549 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan dükkanı kiraladığını, davalıların murisi...’ın ölümü üzerine davalılar ile 24.07.2006 tarihinde iş yerinin 172.000,00TL bedelle satışına ilişkin ön sözleşme yaptıklarını, bu sözleşme tarihinde 21.500,00TL ödendiğini, bu sözleşmede eğer satış gerçekleşmezse ödenen paraların ileride yapılacak kira sözleşmesinde kira bedeli olarak sayılacağının kararlaştırıldığını, daha sonra anlaşılan bedelin tamamının ödendiğini ancak taşınmazın tapuda devredilmediği gibi kira sözleşmesi de yapılmadığı ve tahliye davası açıldığı tahliye sırasında müvekkilinin özel eşyalarına zarar verildiğini, müvekkili davacının taşınmaza harcamalar yaptığını ileri sürerek taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tescilini, bu mümkün olmazsa 5.234.009.00TL maddi 3.000.000.00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar...

    Buna göre, davacı geç teslim nedeniyle kira kaybına ilişkin tazminat isteyebilir. Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 20 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dairenin fiilen teslim edildiği tarih arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybı miktarı hesaplanarak dava tarihi itibariyle dava konusu değerin il tüketici sorunları hakem heyeti sınırları içinde kalması durumunda bu hususun dava şartı olduğu ve tüketici mahkemelerince resen dikkate alınması gerektiği gözetilerek uyuşmazlığın il tüketici sorunları hakem heyeti tarafından görülmesi için davanın usulden reddine; bu sınırların üzerinde olması halinde ise belirlenen kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müflis yükleniciye isabet eden taşınmazın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya müflis şirket tarafından şahsi hak olarak temlik edildiği, davacının kira tazminatı ve eksik ve ayıplı işlerden kaynaklı tazminat istemlerinin ancak sözleşmenin nispiliği kuralı gereği taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan yüklenici Müflis ...şirketinin iflas masasına alacak olarak kayıt edilebileceği, bu yönüyle davalı arsa sahibi ... Yapı Kooperatifi hakkındaki eldeki davada davalı arsa sahibinin tazminat istemleri yönünden pasif husumeti olmadığı anlaşıldığından davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/367 esas ve 2013/349 karar sayılı ilamı ile tanık beyanları ve kira sözleşmesi dikkate alındığında sanığın konutta kira sözleşmesine dayalı olarak oturduğu gerekçesiyle beraatine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından 09/12/2014 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalı ...'in şikayeti üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında kamu davası açılmasında yeterli delil ve emare görülerek hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açıldığı nazara alındığında, davalı ...'in şikayetçi olmasında somut birtakım emarelerin bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek, davalı hakkındaki haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

          Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde: taraflar arasındaki sözleşme eser ve kira sözleşmesi hükümlerini içeren yap-işlet-devret sözleşmesi olup, davacı entegre tesis yapılarak ruhsat alınması gerektiği halde yerine getirilmediğinden tazminat istendiği için uyuşmazlık, sözleşmenin eser sözleşmesi hükümlerine tabi bölümü yönünden çıkmış olduğundan, davaya bakmaya sulh hukuk mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Uyuşmazlığın niteliğine göre, davacının tahliye talebi de el atmanın önlenmesi talebi niteliğinde olduğundan bu yönüyle de sulh hukuk mahkemesi görevli değildir....

            Somut olayda; davacı kira sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunmuştur. Kiralayan (dava dışı ... Emlak Müdürlüğü) davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat davası olduğu gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, davacının zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak el atmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunduğu, 6100 Sayılı HMK'nın 4/c Maddesi gereğince zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yanılgılı gerekçeyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Davacı vekili müvekkilleri ile davalı şirket arasında Maçka İlçesi Merkez Mahallesi 51 ada 59 parseldeki 6 adet dükkanın kiralanması konusunda anlaşıldığını ve aralarında 10 yıllık kira sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin kira sözleşmesi dolmadan taşınmazı tahliye ettiğini, 2019 yılı Mart ayı kira parası 8.000 TL'yi ödemediğini, bunun yanında kiralanana zarar verdiğini, yapılan tespitte yeniden eski hale getirme bedelinin belirlendiğini belirterek toplam 252.731,44 TL'nin davalıdan faiziyle tahsilini istemiş; Davalı ise yapılan iş ve işlemlerin sözleşme kapsamında yapıldığını, TBK'nun 321. maddesi uyarınca tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporları esas alınarak davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....

              kira sözleşmesi temelli olduğu, hizmet sözleşmesi olmadığı mahkememizce kabul edilmiş, mahkememizin eldeki davada görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara bakmakla görevli Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir....

                Değişik İş sayılı dosyasını sunduğu, İBB İmar Müdürlüğü yazı cevabının dosya arasına alındığı, parsele ilişkin planların sunulduğu, tapu kaydının celp edildiği, davacı kooperatifin ana sözleşmesinin ticari kayıtlarının celp edildiği, kooperatifin eski unvanlarının belirtildiği, Davalının 03/03/2021 tarihli dilekçesi ile 01.03.2018 tarihli kira sözleşmesi sunduğu, sözleşmede kiralayanın davalı olduğu, kiralanan yerin boş tarla olduğu, kullanım amacının işyeri olduğu, ayrıca Sulh Hukuk Mahkeme kararları sunulduğu, davalının bu dilekçesi ile ambarların taşınması ve yeni ambarların temini için kira sözleşmesi ve geçici yer kira ücreti ödemeleri yaptığını beyan ettiği, sunulan Mahkeme kararlarda dava açılış tarihlerinin 2015-2016 yıllarına ilişkin olduğu, kira sözleşmesinin yıkımdan sonra iş bu davanın açılmasından yaklaşık bir ay öncesine ilişkin olduğu, Davacının 15/06/2021 tarihli dilekçesi ile 18.08.2014 tarihli sözleşmeden sonra arsa ve yapıların boşaltılması konusunda taraflarca...

                  , davacının, kendisine ihtar ve bildirim yapılmış olması nedeniyle yasal zorunluluktan dolayı kira bedellerini ------- ödemesi üzerine davalı, hukuk ve yasa hükümlerine aykırı olarak kira bedelinin kendisine ödenmesini istediğini, davacının tüm taleplerine rağmen teminat senetlerini iade etmediğini, sonrasında da, davacının tüm kira bedellerini ödemesine ve davalıya bir kira borcu olmamasına rağmen, davalı; kira bedeli teminatı olarak verilen ----- önce bankaya tahsile koyduğunu, sonra da -----------sayılı dosyasından takibe koyduğunu, dava konusu senedin; ------ tarihli kira sözleşmesi gereğince davalıya verilen 1 yıllık kira bedeli karşılığı ( aylık kira bedeli üzerinden) -----senedinden ----- ----- senedi olduğunu, dava konusu senedin, kira sözleşmesi gereğince teminat olarak davalıya verilmiş olup müvekkilin; dairenin ------tarafından satın alınmasına kadarki sürece kadar da davalıya bir kira borcu bulunmadığını, fakat davalının, teminat senetleri 01.05.2021 tarihinde kira sözleşmesiyle...

                    UYAP Entegrasyonu