Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde senet düzenleneceği ve ödemeden sonra senedin teslim edileceği belirtilmiş ise de senetlerin teminat senetleri kapsamında olduğu, davalı cevap dilekçesinde, senet ibraz edilmediği için ödeme yapmadıkları belirttikleri, dosya kapsamına göre davacı kiralayanın kira sözleşmesinin varlığını ve kira miktarını ispat ettiği, davalının ise kira bedelinin ödendiğini ispat edemediği, davalının yemin deliline de başvurmadığı, tarafların ticari defterlerini ibraz etmemelerinin sonuca etkili olmayacağı, kira sözleşmesinde aylık kira miktarı açıkça belirli olduğundan alacağın likit olduğu, icra inkar tazminat şartlarının oluştuğu, davacı davasını ispat ettiğinden davanın kabulü yerine ret olunmasının hatalı olduğu, dairemizce yeniden yargılama yapılmaksızın karar verilebileceğinden davacı vekilinden istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak açılan davanın kabulüne, davacının icra inkar tazminat talebinin kabulüne, davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları...

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/731 2021/525 DAVA KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Alanya 2....

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/549 Esas sayılı dosyasında verilen 23.03.2018 tarihli karara karşı yapılan istinaf incelemesinde dairemizin 2018/888 Esas sayısında incelendiği ve dairemizce uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan 01.04.2014 tarihli protokol kapsamında çözümlenmesi gerektiği kabul edildiği, dairemiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/2044 Esas, 2020/3600 Karar sayılı kararı ile kiralanan taşınmazların devredilmediği ve dava tarihi itibarı ile halen davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Kira Hukuku doğrultusunda kira sözleşmesi dikkate alınarak çözülmesi gerektiğinin benimsendiği görülmektedir. Uyuşmazlığın Yargıtay kararında kabul edilen niteliğine göre, dairemizce 2019/1200 Esas, 2019/1724 Esas, 2019/1731 Esas sayılı kararlarında taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği benimsenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 192 ada 453 parsel sayılı taşınmazdaki otel binası ve müştemilatının 30.4.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini, otel binası altında yeralan 4 numaralı bağımsız bölümün ise kira sözleşmesi kapsamında olmamasına rağmen 14.4.2009 tarihinde temin edilen iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı ile davalı tarafından kullanılmaya başlandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah etmiştir. Davalı, dava konusu edilen yerin kira sözleşmesi kapsamında olduğunu, haksız işgalci olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      Dosyaya sunulan alt kira sözleşmesinin incelenmesinde; Alaçatı Mahallesi, 3021. Sk, No:2 Köyiçi Alaçatı / İzmir adresinde bulunan Efendiler Konağı'nın kiracısı olan Abdullah Furkan Kayabaşı tarafından alt kira sözleşmesi ile kiracı T1 kiraya verildiği görülmektedir. Davacı, bu kira sözleşmesi kapsamında kiraya verene ödenmesi gereken 220.000,00 TL'nin bir kısmının üçüncü kişi olan T3 hesabına 25.12.2020 tarihinde 96.300,00 TL, 24.12.2020 tarihinde 2.500,00 TL olarak ödendiğini, ancak kiraya veren Abdullah Furkan Kayabaşı'nın kiralananı teslim borcunu yerine getirmediğini, kira sözleşmesini 10.03.2021 tarihli ihtarname ile feshettiklerini belirterek üçüncü kişi T3 kira sözleşmesi kapsamında kendisinin hesabına ödenen miktarı iade etmesi gerektiğini öne sürmektedir. Davacı tarafça T3 aleyhine Bandırma 3....

      ¸ Hakim ... ¸ Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır....

        Davacının, tazminata esas olacak depo etmesi gereken bir yıllık kira parası miktarına gelince; Davacı şirket vekili temyiz dilekçesinde, 23.03.2001 başlangıç tarihli sözleşme kapsamında ödenmesi gereken kira parasının 2.458.797,56 TL olduğunu kabul etmiştir. Yine aynı sözleşme kapsamında kaldığı halde 32’li motel ve umumi havuzdan yararlanamadığını, bunların kira parasının tazminat miktarından düşülmesini de kabul ederek, ödenmesi gereken tazminat tutarını 1.758.986,29 TL olduğunu bildirmiştir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 272.maddesinin yaptığı yollama sebebiyle olaya uygulanması gereken aynı Kanunun 250.maddesi gereğince, kiralanan, kira süresi içerisinde kiracının bir kusuru olmaksızın kullanılamaz bir duruma veya önemli derecede ayıplı hale gelirse, kiracı ücretten mütenasip bir miktarın tenzilini veya ihtara rağmen bu müddet zarfında durum bertaraf edilmezse aktin feshini talep edebilir....

          Kira sözleşmesinin .... maddesinde " Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek kesin teminatı gelir kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir." düzenlemesi yer almaktadır. Davalı .../08/2014 tarihinde, kantin işletmesinin giderlerini karşılayamadığını, kira bedellerini ödeyemeyeceğini ve kantini boşaltacağını bildirmiş, davalının fesih talebi nedeniyle davacı tarafından kira sözleşmesi .../08/2014 tarihinde feshedilmiştir....

            CEVAP: Dosya kapsamında dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeksizin karar verilmiştir. DELİLLER : 1-Kira sözleşmesi, 2-Tüm dosya münderecatı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Dava, iskele/malzeme kiralama sözleşmesi kapsamında kiralanan aracın hasara uğraması sebebiyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir Davalılara ait ve davacıya kiralanan malzemelerin aranan şartları taşımaması nedeniyle uğranan zararın tahsili savına bağlı olarak dava açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde, KİRA İLİŞKİSİNDEN doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ve bu davalara karşı açılan davaların, dava konusunun miktar veya değerine bakılmaksızın SULH HUKUK MAHKEMESİ'nde görüleceği düzenlendiğinden ve uyuşmazlık "KİRA SÖZLEŞMESİ"nden kaynaklandığından Mahkememizin görevsiz olduğu, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır....

              Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Rucuen Tazminat Uyuşmazlık, davacı kurum ile davalı şirket arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasında mülkiyeti davacı kuruma ait dinlenme ve bakım evinin işletilmesi sırasında yürütülmekte olan hizmetlerin davalı firmanın işçileri aracılığı ile görülmesine ilişkin imzalanan sözleşme hükümlerin istinaden rücuan tazminat talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi niteliğinde olmayıp, hizmet alım sözleşmesi olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği gereği temyiz inceleme görevi ... .... ... Dairesine aittir. Nitekim ... .... ... Dairesi daha önce aynı sözleşme gereğince ve aynı taraflar arasında açılan davayı 2009/13170 E. 2010/5412 K. Sayılı .../04/2010 tarihli kararı ile hizmet alım sözleşmesi kabul ederek esastan incelemiştir. Ancak, ... .... ......

                UYAP Entegrasyonu