Buna göre, davacı geç teslim nedeniyle kira kaybına ilişkin tazminat isteyebilir. Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili eldeki davada; davacı ile davalı ... ...AŞ arasında 06/08/2015 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, davacı kiracı tarafından kira sözleşmesi süresi dolmadan Covid-19 pandemi sürecinde alınan önlemler kapsamında AVM’lerin kapatılması sürecinde ticari olarak daha fazla zarara uğramamak amacıyla mağazayı tahliye etmek istediklerini ancak demirbaş niteliğindeki eşyaların kendisine iade edilmediği, kira akdinin sonlandırılması sürecinde ticari itibarının sarsılması nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek maddi ve manevi zararların tahsilini istemiştir. Dava konusu taleplerin ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesine dayandığı anlaşılmaktadır....
Maddesinde senet düzenleneceği ve ödemeden sonra senedin teslim edileceği belirtilmiş ise de senetlerin teminat senetleri kapsamında olduğu, davalı cevap dilekçesinde, senet ibraz edilmediği için ödeme yapmadıkları belirttikleri, dosya kapsamına göre davacı kiralayanın kira sözleşmesinin varlığını ve kira miktarını ispat ettiği, davalının ise kira bedelinin ödendiğini ispat edemediği, davalının yemin deliline de başvurmadığı, tarafların ticari defterlerini ibraz etmemelerinin sonuca etkili olmayacağı, kira sözleşmesinde aylık kira miktarı açıkça belirli olduğundan alacağın likit olduğu, icra inkar tazminat şartlarının oluştuğu, davacı davasını ispat ettiğinden davanın kabulü yerine ret olunmasının hatalı olduğu, dairemizce yeniden yargılama yapılmaksızın karar verilebileceğinden davacı vekilinden istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak açılan davanın kabulüne, davacının icra inkar tazminat talebinin kabulüne, davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları...
Bu kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 2018/1434 esas, 2019/297 karar sayılı kararı ile davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle aidiyet kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiş, dairemizce 2019/791 esas, 2019/882 karar sayılı karar ile taraflar yapmış oldukları sözleşmeye kira sözleşmesi ismini verseler dahi aralarında kira ilişkisi kurulmadığı, aralarındaki ilişkinin TBK'nun 561.maddesi kapsamında saklama sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilerek karşı aidiyet kararı verilmiş ve dosya görevli dairenin belirlenmesi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna sevk edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/549 Esas sayılı dosyasında verilen 23.03.2018 tarihli karara karşı yapılan istinaf incelemesinde dairemizin 2018/888 Esas sayısında incelendiği ve dairemizce uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan 01.04.2014 tarihli protokol kapsamında çözümlenmesi gerektiği kabul edildiği, dairemiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/2044 Esas, 2020/3600 Karar sayılı kararı ile kiralanan taşınmazların devredilmediği ve dava tarihi itibarı ile halen davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Kira Hukuku doğrultusunda kira sözleşmesi dikkate alınarak çözülmesi gerektiğinin benimsendiği görülmektedir. Uyuşmazlığın Yargıtay kararında kabul edilen niteliğine göre, dairemizce 2019/1200 Esas, 2019/1724 Esas, 2019/1731 Esas sayılı kararlarında taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği benimsenmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/731 2021/525 DAVA KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Alanya 2....