Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonra 10.10.2018 tarihli yazılı kira sözleşmesinin 28. maddesi uyarınca 4 aylık kira bedelinin hesaplanarak müvekkiline tazminat olarak verilmesini, Burgan Bank'ın 10.05.2021 tarihinde mevduatlara uyguladığı yıllık faizin öğrenilmesi adına ilgili özel bankaya müzekkere yazılmasını, 4 aylık kira bedeli tam belirli olmadığından şimdilik her türlü ıslah ve fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere dava değeri olarak 10.000,00- TL'nin kira sözleşmesinden kaynaklı tazminat olarak verilmesini, tazminat olarak istenen 4 aylık kira bedeline 10.05.2021 tarihinden başlayacak şekilde faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir....

Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda; davacının, kira sözleşmesi kapsamında, davalının taşınması sebebiyle uğramış olduğu kazanç kaybının tazminini talep ettiği, davacının mahrum kaldığı kazancın hesaplanması gerekmiş ise de, davacı yanın ticari defterlerinin mahkemeye ibraz edilemediği, davalının kâr amaçlı olarak söz konusu yeri işletmediği bu kapsamda herhangi bir gelir elde etmediğinden davacı yanca mahrum kalınan herhangi bir kazanç olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak yapılan 05/04/2006 başlangıç tarihli tarihli, 20 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kooperatifinin başka bir adrese taşınması nedeniyle kira sözleşmesinin fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır....

    Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece 1086 sayılı HUMK.nun 8/II-1 maddesi gereğince "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi ve tespit davaları ve bunlarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı" belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, kira sözleşmesinin tapu kaydına şerhi isteğine ilişkindir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 30.04.1973 tarih ve 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 8/II, b, 1. maddesi ile “kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya sulh hukuk mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Davadaki istem kira sözleşmesinin tapuya şerhine ilişkin olup HUMK.nun 8/II-1 maddesi kapsamında kalan bir istem yoktur....

      Oto Kiralama A.Ş. arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gereklerine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kapsamında aracın değer kaybı makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile hesaplatılmış, işleten sıfatının tespiti bakımından davalı ......

        Dava taşınmazı kullanan davalıya açıldığından tazminat ile sorumluluk söz konusu olmamaktadır.Davacı, bu kira kontratının kendisinden izinsiz yapıldığını veya imzayı inkar ediyor ise, diğer hissedarlara karşı ancak vekaletsiz iş görme hükümlerine göre tazminat talep edebilecek, taşınmazı kullanan üçüncü kişiden davamızdaki davalıdan; kullanımı haksız ve kötü niyetli bulunmadığından, taşınmazı kira ilişkisine dayalı olarak kullandığından, tazminat talep edemeyecektir. Tüm bu anlatılanlar doğrultusunda, davaya konu taşınmaz, kira kontratı dahilinde davalıya kiralandığında ve yasal şartları taşıdığından,..." şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

        TL'nin davalı tarafca ödenen 75.000,00 TL'den mahsubuna, müsbet zarar kapsamında olan kira kaybından kaynaklı tazminat, mahrum kalınan kar ve cezai şart taleplerinin reddine karar verilmiştir....

          Poliçede kiracı davacıların işyerindeki demirbaş ve emtia teminat kapsamına alındığına göre, dava konusu zarar gören yapıyı kiraladıkları binaya ek olarak kendilerinin yaptıklarını ve bu nedenle tazminat talebinde bulunduklarını ileri süren davacıların bu iddiaları kapsamında, mahkemece hasar karşılığında tazminat istenen sundurma şeklindeki yapının kira sözleşmesikapsamında yer alıp almadığı, davacılar tarafından ek olarak yapılıp yapılmadığı konusunda delilleri toplanarak, dava konusu yapıyı mahkemece yapılan keşifde gören, aralarında inşaat mühendisi bilirkişi de bulunan ve rapor sunan bilirkişi heyetinden, TMK’nın 722. maddesi uyarınca, dava konusu sundurmanın kiracılar tarafından sökülüp alınmasının mümkün olup olmadığı sundurmada oluşan zararın poliçedeki demirbaş ve emtia teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor alınıp tartışılıp değerlendirilmeksizin, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle kararın davacılar...

            Davalı; 675 sayılı KHK’nın 16.maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenleme gereğince, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, İdarenin kira sözleşmesinin tarafı haline gelmesinin söz konusu olmadığını, işlemlerinin tamamının 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler kapsamında gerçekleştirildiğini, inceleme ve değerlendirme süreci devam ederken taşınmazın 15/03/2017’de davacının geçici kullanımına bırakıldığını, ... kapsamında devam eden bu süreç çerçevesinde davacının kira alacağı doğmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Buna göre, davacı geç teslim nedeniyle kira kaybına ilişkin tazminat isteyebilir. Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre belirlenecek teslim tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu