Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,davalıya ait ..., ... AVM 'nin zemin kat T17 - T18 nolu iş yerinde, davacı tarafından ... Cafe açmak üzere, 09.06.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacı ile davalı arasından yapılmış bir kira sözleşmesi bulunmadığını,taşınmazda 01.09.1996 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu,mevcut kira sözleşmesine göre tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini,sözleşmeden dolayı kira alacağı bulunuyorsa bunun sözleşmenin taraflarınca talep edilebileceği nedenleriyle davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 2.625 TL Kira alacağına itirazın iptaline,takibin devamına,asıl alacağın %40 oranında tazminat takdirine,tahliye talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından kira alacağına yönelik temyiz edilmiştir.Davada aylık kira bedeli miktarını ispat yükü kendisine düşen taraf davacı taraftır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye, alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait olan taşınmazda sözlü kira sözleşmesine göre aylık 75 TL bedel ile kiracı olduğunu, kira bedellerini ödememesi nedeniyle temerrüt ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen davalının kira paralarını ödemediğini belirterek kiralanandan tahliyesine, 2.550 TL kira alacağının ve 62,54 TL ihtarname masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacılar icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı alacaklılar, 01/01/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 27/06/2013 tarihinde başlattıkları icra takibi ile 2010 yılı Ocak ayı 2013 yılı Haziran ayları arasına ait toplam 30.304,85 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; borcun 9.216,00 TL lik kısmına itiraz etmiştir. Takip dayanağı kira sözleşmesine göre kiraya verenler ... ile ... olup tahliye talepli icra takibi ... ve dava arkadaşları tarafından başlatılmıştır....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine yazılı kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen ayların kira paraları için icra takibi yapıldığı, takip talebinde haciz ve tahliyenin istendiği, çıkartılan ödeme emrinde ödeme süresi ve itiraz süresinin gösterildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde kira sözleşmesine, kira bedeline, borca ve takibe itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği ve yasal 30 günlük süre içerisinde borcun tamamının ödenmediği, davanın ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden 6 ay içerisinde açıldığı, bu nedenle temerrüdün gerçekleştiği, mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı nedeniyle haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine, davalının itiraz etmesi üzerine, davacı taraf icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu tarafından takip talepnamesine ekli ve takibin dayanağı olan kira sözleşmesindeki imza İİK.nun 269. maddesi uyarınca açıkca reddedilmediğinden sözleşme kabul edilmiş sayılır....
Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....
Somut olayda; davacıların miras bırakanı tarafından davalıya kiralanan işyerinin son dönem kira parasının 1.250,00.-YTL. olduğu, davalının 2006 yılı 7, 8, 9, 10 ve 11. aylar kira parasını ödememesi nedeniyle tahliye ve kira bedelinin tahsili istemiyle icra takibinde bulunulduğu, davalının yalnızca kira alacağına itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde yalnızca kira alacağına ilişkin uyuşmazlığın talep edilen miktara göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine 23/09/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, sözlü kira akdine dayanarak 23/10/2015 tarihinde başlattığı tahliye talepli icra takibi ile 2.328,45 TL kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiştir.Davalı borçluya 31/10/2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlu borca itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine sebebiyet vermiştir. Davacı alacaklı vekili, 21/12/2015 tarihinde icra mahkemesinden temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı borçlular vekili, temyiz dilekçesine ekli 01/12/2015 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak; taraflar arasında kiracılık ilişkisinin devam ettiğini, ibraz edilen kira sözleşmesi uyarınca davacı alacaklının tahliye talebinden vazgeçtiğini savunmuştur....