Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı taraf davalı ile yaptığı harici araç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bir kısmını, aracı davalıya teslim etmesine rağmen davalıdan tahsil edemediğini, davalının aracı kullanması nedeniyle kullanım bedelini talep ettiğini belirterek itirazın iptali talebinde bulunmuş, davalı da, beyanlarında davalının resmi devre yanaşmadığı, bakiye bedeli de ödemek istemine rağmen davacının satış bedelini kabul etmediğini, kendisinin iyi niyetli zilyet olduğundan kullanım nedeniyle tazminat bedelinden sorumlu olmadığını,taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin kira sözleşmesi olmayıp harici araç satış sözleşmesi olduğunu beyan etmiştir. Taraflar arasında araç harici satım sözleşmesi bulunduğu hususu iki tarafın da kabulündedir....

Bu nedenle Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılan kira sözleşmesinde öngörülen süre dolduğunda kiracı fuzuli şagil durumuna düşer ve Devlet İhale Kanununda fuzuli şagil için öngörülen yaptırım ile karşılaşır. Kira sözleşmesinde kiraya veren kamu kurum veya kuruluşu olsa dahi kira sözleşmesi Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılmamış ise yada yapılan ilk kira sözleşmesi Devlet İhale Kanunu kapsamında olsa dahi bu sözleşmede belirtilen sürenin geçmesinden sonra yeni dönem için taraflar arasında Devlet İhale Kanunu kapsamında düzenlenmiş olan ihale usullerinden birisi ile ihale yapılmadan yeni bir kira sözleşmesi yapılmış ise bu durumda taraflar arasında ki kira ilişkisinde Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir....

Davalının bu duruma itirazı üzerine davacı; aynı dönem için kendisinin kiracı ve abisi ... kefil olduğu yeni bir kira sözleşmesi ile ekinde dava tarihinden sonraki döneme ait nüfus müdürlüğünden verilmiş yerleşim yeri ve adres belgesi, kira bedeli ödendiğine ilişkin alındı belgelerini sunmuştur. Davacının, davalıya ait evi boşalttıktan sonra kiraladığını belirttiği bağımsız bölüm için sunduğu kira sözleşmesi önce davacının abisi ile daha sonra da davacı ile yapılmıştır. Bu sözleşme adi yazılı bir sözleşme olup her zaman düzenlenebileceğinden sonradan düzenlenen kira sözleşmesine itibar edilemez. Dosyaya sunulan belgelerden davacının yeni bir bağımsız bölüm kiraladığı anlaşılamadığından davacı; kira farkı, yeni evin temizlenmesi, elektrik ve su aboneliği harcamaları gibi giderleri isteyemez. Sadece evi boşaltırken eşyanın taşınması için harcamış olduğu taşıma giderini isteyebilir....

    Davaya dayanak oluşturan ve hükme esas alınan 01.04.2000 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesi kiraya verenler ..., ..., ... ile kiracı ... arasında düzenlenmiştir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümü (c) maddesinde "kira kontratında kiracı taraf ...’dır. Ancak iş bu kontratı kiracı tarafından kurulacak limited şirketine devredebilecektir bir başkasına kiralanamaz " hükmü yer almaktadır. Dava, kiracı sıfatıyla İronlar Tekstil Turizm Hediyelik Eşya Mobilya İnşaat ve Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından açılmış, davacı vekili kira sözleşmesinin özel şartlar (c) maddesine göre davacı şirketin kurulduğu 02/05/2000 tarihinden beri kiracı olduğunu, sözleşmede açık hüküm bulunduğundan ayrı bir kira sözleşmesi yapılmadığını beyan etmiştir....

      Somut olayda, Dava, Büfematik Kira Sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 3.186,11 TL kira bedeli, 7.750,00 TL tazminat (cezai şart) alacağı ve 573,06 TL elektrik bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece kira alacağı ve elektrik bedeli alacağının tamamı, tazminat (cezai şart) alacağının ise 6.200 TL kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Büfematik Kira Sözleşmesine dayalı alacak talebinin reddedilen kısmı 1.550,00 TL olup, mahkemenin 2020 yılı karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının (5.390 TL) altındadır. 2- Davacının istinaf isteminin Kantin Yeri Kira Sözleşmesi yönünden incelenmesi sonucunda; TBK’nun 179. maddesi “ Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir....

      Davalı vekili, sözleşme hükümleri gereği kiralanana yapılacak masrafların davacı tarafından yapılacağını, bu nedenle kira bedelinin düşük tutulup 2011 yılı Ekim ayına kadar kira bedelinin alınmayacağının kararlaştırıldığını, davacının yapılan protokolle tazminat isteminden feragat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılacak tadilatın sözleşme sonunda kiralananda kalacağı, tahliyede kiraya veren davalıların kusurunun bulunmadığı, sözleşmenin 19. maddesine göre 2011 Ekim ayına kadar kira alınmayacağı, protokolün iptali için açılan davanın sözleşme hükümleri karşısında eldeki davayı etkilemeyeceği, bu nedenle beklenmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.02.2011 başlangıç tarihli, 10 yıl müddetli, aylık 30.000 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Dava, cari yıl kira tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, 25/01/2008 tarih ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi uyarınca mülkiyeti Hazineye ait Ankara ili, ... ilçesi, Aşağı ... Mahallesinde kain ... ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ......

          Buna göre sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda yasal tarifi yapılan kira sözleşmesi unsurlarının mevcut olmadığı, sözleşmeye konu konukevinin (yurt binalarının) kullanılmasının tamamen davacı şirkete bırakılmadığı, her ne kadar 'kira sözleşmesi' olarak başlıkta belirtilmiş ise de ihae şartnameleri, ekleri, sözleşmenin şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri ve diğer sözleşmeler bir bütün halinde ele alındığında sözleşmenin hizmet alım sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan ve taraflar arasında bu sözleşmeye ek olarak yapılan kira sözleşmesi uyarınca sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istemine ilişkin olup taraflar arasındaki ilişki kanuni anlamda kira ilişkisinden farklı olarak hizmet alımına dayanmaktadır....

          İstinaf Sebepleri Davalı şirketin kiralayanının ... olmadığı, ... olduğu, ihbarnamenin tebliğinden önce 15.03.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığı, ayrıca yerel mahkemenin de gerekçeli kararında kira sözleşmesinin 01.04.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği hususunu doğruladığı, davalı şirketin kira parasını kiralayana veya icra dosyasına ödemesinde hiçbir menfaatinin olmadığı, önceki kira sözleşmesinin feshi talebinin ...'ten geldiği, tanık olarak dinlenmesi ve mahallinde keşif yapılması gerektiği belirtilerek eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak bozulmasını talep etmiştir. C....

            HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiralandığı iddia edilen aracın davalı şirket çalışanının kullanımında iken karıştığı trafik kazası sonucu zarar görene yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın 4/1- a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 30/12/2021 tarihinde açılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu