Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vergi yasaları uyarınca kiralayanın mükellef olması ile kira parasının bir bölümünün vergi dairesine kiracı tarafından ödenmesi vergi hukukunda düzenlenen bir konu olup, vergi kira parasının tesbitinde unsur değildir. Kira parasının içinde Katma Değer Vergisinin de bulunduğu, fon ve vergi stopajı indirilerek kira parası tesbit edilemeyeceği gözetildiğinde, kiranın brüt olarak tesbitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece net olarak tesbitine karar verilmiş olması bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira bedelinin tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı dilekçesinde, 01.08.2013 tarihinde itibaren net 580 TL (brüt 725 TL) olarak ödenkekte olan kira bedelinin 01.08.2013 tarihinden itibaren net 1.250 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın 01.08.2013 tarihinden itibaren brüt 787.50 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece aylık kira bedeli 62,50 TL arttırılmıştır. Kiranın bir yıllık artış miktarı 750 TL dir....

      DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/388 Esas sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kira sözleşmesi şartlarında Covid-19 salgını nedeniyle menfaatler dengesinde bozulma meydana gelmesiyle kira bedelinin değişen ekonomik koşullara uyarlanması ve öncelikle kira bedelleri için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan tensip zaptının 4. maddesine davacı vekilinin dava dilekçesi ile; yargılama sürecince kiranın %50 'den az olmamak üzere indirim ve uyarlamaya ilişkin tedbir talebinin, davanın esasını çözer nitelikte bir ihtiyati tedbir talebi olduğundan ve davanın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden REDDİNE, şeklinde karar verilmiştir....

      Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçesi ile; müvekkilinin, davalıya ait taşınmazda 2003 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı bulunduğunu; davalı tarafın, icra takibi yaparak kira bedelinin tahsilini istediğini; ancak, aylık kira bedelinin 5.000 TL olduğu halde 7000 TL olarak gösterildiğini iddia ederek; öncelikle takip dosyalarının dava sonuna kadar tedbiren durdurulması, İİK.nun 72.maddesi gereğince aylık kira bedelinin 5.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin konu başlıklı bölümünde davanın menfi tespit davası olduğu belirtildiği halde, sonuç kısmında aylık kira bedelinin 5.000 TL olarak tespitinin istendiğini; bu nedenle öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesini; esası yönünden de davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kira parasının 1.6.2010 gününden başlayarak aylık 5625 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 1.6.2010 tarihinden itibaren aylık kiranın 5625 TL. olarak tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, aylık kiranın 4900 TL. olarak tespitine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki ilk kira ilişkisi 1.6.1982 tarihli kira sözleşmesine dayanmakta olup , tespiti istenilen dönem 1.6.2010 tarihinde başlayan döneme ilişkindir. Bu nedenle kira bedeli hak ve nesafet kurallarına göre belirlenecektir....

          No:24 A Çukurova/ADANA" adresindeki taşınmazın kiralanması hususunda 10/06/2019'da akdedilmiş olan ve "05/07/2019 başlangıç tarihli" kira sözleşmesi akdedildiğini ve taşınmazın 5 yıl süreyle kiralandığını, kiralanan iş yerinin 1. sene aylık kira bedeli 17.000,00.TL ve yıllık kira bedeli 204.000,00.TL olarak belirlenmiş ve yıllık artış oranı TÜFE oranına göre kabul edildiğini, 1.sene kira bedelinin tamamı 2. sene kira bedelinin de ilk 8. aylık kısmı davacı şirkete müvekkili tarafından ödendiğini, evrensel düzeyde yaygın olan bu salgına neden olan virüsün değişim göstermesi ve aşıların etkisiz kalması nedeniyle tedbirlerin devam etmesi ve yasakların tekrar gündemde olması nedeniyle 5 Temmuz 2021 tarihinde başlayan 3. sene kira bedelinin de yasal faize göre hesaplanarak mahkemece uygun görülecek makul oranda indirilerek uyarlanmasını, dava kesinleşinceye kadar, Adana Genel İcra Dairesinin 2021/12091 sayılı takip dosyasının durdurulmasına, müvekkilinin tahliye edilmemesine ve uyarlama talep...

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait taşınmazı 01.10.2006 tarihinde aylık 900 TLye kiraladığını, ancak davalının almış olduğu tahliye taahhütnamesini baskı aracı olarak kullanması nedeniyle kira sözleşmesinin 2. ve 3. yıllarında kiraya % 25 oranında artış uygulandığını, müvekkilinin ödemekte olduğu aylık kiranın mecurun özelliklerine ve bölgedeki rayiç kiralara göre fazla olmasına rağmen, davalının kira parasının 2.000 TL ye artırılmasını talep ettiğini ileri sürerek; 01.10.2011 tarihinden başlayan dönemde aylık kira parasının (indirilerek) 800 TL olarak tespitini talep etmiştir.Davalı, üç yıl süreli ilk kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra takip eden iki dönemde davacı ile birer yıl süreli iki ayrı kira sözleşmesinin imzalandığını, buna göre aylık kiranın davacı tarafından 1.410 TL olarak ödendiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir....

            Kira parasının içinde Katma Değer Vergisinin de bulunduğu, fon ve vergi stopajı indirilerek kira parası tesbit edilemeyeceği gözetildiğinde, kiranın brüt olarak tesbitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece net olarak tesbitine karar verilmiş olması bozma nedenidir.Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporu emsal incelemesi yapılmadığından yetersizdir. Dava konusu yerin yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişiler tarafından belirlenirken tarafların gösterdikleri veya re’sen belirlenecek emsaller ile dava konusu yer ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde durulmalı ve yerin serbest koşullarda getirebileceği kira parası belirlendikten sonra hak ve nesafet kurallarına göre mahkemece uygun bir indirim yapılarak kira parası tesbit edilmelidir....

              Davacı dava dilekçesinde kira parasının uyarlanması isteminde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda uyarlama şartlarının oluşup oluşmadığı, ekonomik şartlar enflasyon, bölgenin imar ve ticari gelişmelerdeki değişimlerin kiralama değerine etkisi, vergi ve amortisman giderlerindeki beklenmeyen artışlar ve emsale ilişkin değerlendirmeler yapılarak taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uyarlanmasını gerektirecek düzeyde sözleşmenin kuruluş ve kiranın başlangıç tarihine göre değişiklik meydana gelmediği sonucuna varılarak uyarlama koşullarının oluşmadığı bildirilmiş, davacının dava konusu olayda talebi kira bedelinin değişen ekonomik koşullara uyarlanması talebi olduğu, uyarlama şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....

              Davacı dava dilekçesinde kira parasının uyarlanması isteminde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda uyarlama şartlarının oluşup oluşmadığı, ekonomik şartlar enflasyon, bölgenin imar ve ticari gelişmelerdeki değişimlerin kiralama değerine etkisi, vergi ve amortisman giderlerindeki beklenmeyen artışlar ve emsale ilişkin değerlendirmeler yapılarak taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uyarlanmasını gerektirecek düzeyde sözleşmenin kuruluş ve kiranın başlangıç tarihine göre değişiklik meydana gelmediği sonucuna varılarak uyarlama koşullarının oluşmadığı bildirilmiş, davacının dava konusu olayda talebi kira bedelinin değişen ekonomik koşullara uyarlanması talebi olduğu, uyarlama şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b-1 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu