WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir. Olayımıza gelince; taraflar arasındaki kiraya konu olan yerin çatılı yer olduğu ancak taraflar arasında yazılı bir kira sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, mecuru kendi ihtiyacı için 27.07.2015 tarihinde satın aldığını belirterek tahliye istemli eldeki davayı 03.08.2015 tarihinde açmıştır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile kira süresi tespit edilerek davanın süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde açıklanan hususlar tartışılmadan işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru değildir....

    Yapılan incelemede; kiracının kiralananı kullanımına engel olunduğu tespit edilirse kiracının hangi tarihte taşınmazdan men edildiği tespit de edilerek feshinin haklı olduğu, bu durumda kiralanana kira başlangıç tarihinde taşınıp taşınmadığı, kiralananı hiç kullanamadığı sonucuna varılırsa şimdiki gibi depozito ve kira bedellerinin tamamen iadesi şeklinde hüküm kurulmalı, kiralanana taşınıp kullandığı süre varsa (kira başlangıç tarihinden sonra) bu süre kadar kira borcu olacağının gözetilmesi, kiracının haksız feshi olduğu kanaatine varılırsa davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan istinaf eden davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Samsun 1....

    Bu durumda, mahkemece elektrik bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek reddine karar verilmesi doğru değildir. 3-Davacı- karşı davalının yoksun kaldığı kâra ilişkin temyiz itirazına gelince: davacı dava konusu kiralananı oto yıkama amacı ile kiralamıştır. Sözleşmenin özel şartlarında su parasının kira bedeline dahil olduğu kararlaştırılmıştır. Borçlar kanunu 250. Maddesi hükmü uyarınca kiralayan kiralananı kira müddeti devam ettiği sürece akitte amaçlanan biçimde kullanılmak üzere hazır bulundurmakla yükümlüdür. Oysa davalının oto yıkama işi için kiralanan dükkanda en önemli unsur olan ve kira bedeline dahil olarak kararlaştırılan suyun kesilmesi ile bu yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı, kural olarak suyun kesilmesinden tahliye tarihine kadar gerçekleşmesi beklenen kârdan yoksun kalma nedeniyle tazminat isteyebilir....

      Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, tahliye yönünden ise konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 25.08.2006 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. davacı 20.07.2010 tarihinde başlattğı icra takibinde, ödenmeyen 2009 yılı Haziran ile Eylül ayları arası kira bedelleri ile 856-TL aidat bedeli, 116,50-TL ısıtma soğutma bedeli ve 326-TL elektrik bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri 10.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. davalı süresinde yaptığı itirazında alacaklının takipte hiçbir kira akdi ve belge sunmadığını, alacaklıya kira borcu olmadığını bildirmiştir....

        Dava, kira alacağı ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkiline ait taşınmazın davalı şirkete 31.08.2004 başlangıç tarihli ve 70 ay süreli sözleşme ile kiralandığını, davalı şirketin kiralananı 21.08.2009 tarihinde tahliye ettiğini davacıya bildirmesine rağmen kiralananın anahtarının teslim edilmediğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/62 Değişik iş sayılı dosyası ile 4.9.2009 tarihinde yapılan tespit sırasında davalının kendi anahtarı ile giriş kapısının açıldığını, talebe rağmen kiralananın anahtarlarının davalı tarafından teslim edilmediğini, kiralananın davalı kiracının hukuki ve fiili hakimiyeti altında iken bakım ve gözetim sorumluluğunun ihmal edilmesi sonucu 1.2.2010 tarihinde kiralananı su bastığını, zarar bedelinin belirlenmesi için ......

          Bu doğrultuda mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ise de sonuç itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Karşı dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise kira bedelinin ödendiğini ispat yükü kiracıya yani davacı karşı davalıya aittir. Daha önce de izah edildiği üzere taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu ve aylık kira bedelinin miktarı uyuşmazlık konusu değildir. Kiracı tarafından kiraya verenin dava konusu ettiği kira bedellerinin ödendiği ispat edilmemiştir.Dolayısıyla kiracı, tahliye tarihine kadar kira bedelinden sorumlu olacaktır. Ancak kiracının kiralananı tahliyesi TBK m.305 uyarınca haklı nedene dayandığından davalı karşı davacının makul süre tazminatına ilişkin talebi yerinde değildir....

            Kira sözleşmelerinde kiralayana ait edim, kiralananı kiracıya teslim etmek ve kira süresi boyunca onu kiracının kullanımına elverişli şekilde bulundurmak, kiracının edimi ise, kira paralarını ödemek, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde kullanıp, süre sonunda iade etmektir. İki tarafa borç yükleyen akitlerde taraflardan birinin tek taraflı olarak akti feshetme imkânı yoktur. Kira sözleşmesi imzalanmakla yürürlüğe girmiş ve her iki tarafa da borç yüklemiştir. Kiralanan kiracıya teslim edilmekle kiraya veren edimlerinden biri olan kiralananın anahtarının teslimini yerine getirmiştir. Davalı kiracı tacir olup basiretli tacir gibi davranmalı, sözleşmeyi imzalarken doğabilecek muhtemel durumları önceden hesap etmelidir. Taraflar arasında imzalanan kira sözlşmesinin özel şartlar 2. maddesinin yorumundan, bu maddenin kiraya vereni koruma amaçlı düzenlendiği, amacın 26.000 TL depozito bedeli ve 13.000 TL kira parasının ödenmesini sağlamaya dönük olduğu anlaşılmaktadır....

              'den satın almak sureti ile kira sözleşmesinin tarafı olduğunu, kira bedelinin %6,25’inin payına düştüğünü, davalının kira bedelini sözleşmede kararlaştırılmış olan artırımı yapmadan eksik ödediğini, davalının kiralananı tahliye ettiğini ihtarname ile bildirdiğini ve anahtarı noterliğe teslim ettiğini, buna dayanarak 2 aylık kira bedelinden de sorumlu olduğunu, buna göre kira farkı ile 2 aylık kira toplamı ve faizi için icra takibi yapıldığını, davalının iskanlı binalarda tıp merkezlerinin faaliyet gösterebileceğine dair düzenleme doğrultusunda taşınmazı iskana uygun hale getirmek yerine çok yakın başka bir binaya taşındıklarını, kiralananı projeye uygun hale getirmenin kiracının yükümlülüğünde olduğunu, davalıya borçları olmadığını, kira alacağının yanı sıra projeye uygun hale getirmeleri nedeniyle de kiracıdan ayrıca alacaklı olduklarını belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DELİLLER: Dava, kira sözleşmesi, Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/143004 Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan takibe itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf kanunun yoluna başvurulmuştur, 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kira sözleşmelerinde kiralayana ait edim, kiralananı kiracıya teslim etmek ve kira süresi boyunca onu kiracının kullanımına elverişli şekilde bulundurmak, kiracının edimi ise; kira paralarını ödemek, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde kullanıp, süre sonunda iade etmektir. Taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı, başlangıç tarihi, aylık kira miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu