Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir.Mahkeme kiralananın tahliyesine, alacağın kısmen tahsiline karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kiracısı olduğunu, aylık 225,00 TL.den 2007 yılı Ağustos ayından 2009 yılı Mayıs ayına kadar kira paralarını ödemediğini, 13.05.2009 tarihli ihtarname ile toplam 4950 TL kira parasının talep edildiğini, ihtarnamenin 24.02.2010 tarihinde tebliğine rağmen 30 günlük yasal süresinde ödemediğini belirterek, davalının temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesine ve 4950 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı kiralananı 01.01.2004 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıdan kiraladığını, kira parasının 60,00 TL olduğunu, davalının kendisini kiralanandan çıkartmak için kiralananı dava dışı ...'...

    Davacı vekili, davalının 28.06.2002 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, kiralananın yap işlet devret şeklinde kiraya verilmesi nedeniyle kira bedelinin davalının işleteceği mağazanın aylık net satışının %1,85 +KDV si olduğunu, sözleşme sonunda davalının kiralananı tüm demirbaşları ve tefrişatları ile müvekkiline teslim etmesi gerektiğini ancak davalının kiralananı teslim etmediğini, 10 yıllık süre dolması nedeniyle kira parasının emsallere göre çok düşük kaldığını belirterek kira parasının 28.06.2012 tarihinden itibaren aylık 115.000 TL+ KDV olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kira parasının ciro üzerinden kararlaştırıldığını bu nedenle kira bedelinin tespiti talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)6098 sayılı TBK'nın 299. maddesi;" Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini üstlendiği sözleşmedir." düzenlemesi mevcuttur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301.maddesi hükmü gereği; kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür....

        Davalılar vekili ise; davacının müvekkillerine ait taşınmazda kiracı olup, bir yıllık kira parasını peşin ödediklerini, ancak kira sözleşmesinde kiralananın tahliyesi halinde kalan süreye ilişkin peşin ödenen kira parasının iade edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 16.maddesinin peşin ödenen kira parasının iadesine yönelik olmadığını, öte yandan tahliyenin sözleşmenin 16.maddesindeki koşullara göre gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, peşin olarak ödenen kira parasının tahliye tarihinden sonraki kısmının kiralayana iade edileceğine ilişkin sözleşmede her hangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.08.2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin özel koşullar 16.maddesinde; “kiracı taşınmazı bir yıllık dönem içinde tahliye etmek istediği takdirde tahliye tarihinden Biray önce kiralayana haber vermek zorundadır....

          Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir; tanık dinlenemez. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Taraflar arasında 06/12/2005 başlangıç 01/07/2006 bitiş tarihli, aylık 500,83 TL bedelli, kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasında 01/05/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira sözleşmesi uyarınca davalı kiracının iki ay önceden haber vermek şartıyla kiralananı tahliye edebileceğini, ancak kiracının bu şarta uymayarak kiralananın 3 ay boş kalmasına sebep olduğunu belirterek 3 aylık kira bedeli ile davalının kiralanana vermiş olduğu zararın bedeli olarak 8.185 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği hükmü düzenlenmiş olup, yine Türk Borçlar Kanununun 322/2. Maddesinde kiracının, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemeyeceği belirtilmektedir. Davalılardan müteselsil kefil ..., cevap dilekçesi ile kiralananda sözleşmenin en başından beri diğer kiracı ile birlikte oturmakta olduğunu iddia etmektedir....

                BK.nun 256. maddesinde de kiracının; kiralananı, kira süresince tam bir ihtimam dairesinde kullanması, komşuluk ilişkilerine riayet etmesi, kimseyi rahatsız etmemesi kuralları açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, davalının ceza dosyası ile sübuta eren eylemleri kiralananın açıktan fena kullanma olgusunu gerçekleştirdiğinden mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Kira konusu 10 numaralı parselin bulunduğu yerde imar çalışmaları yapılmış ise de, uygulama aşamasına geçmediği üstelik kiralananın bütünü ile imar uygulamasında yola terk edilmediği de sabittir. Gerek Borçlar Kanununun 255. ve gerekse buna paralel 277.maddeleri gereğince bir kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi kiracının hukuki durumunu kuvvetlendirerek kira ilişkisinden doğan haklarını üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale getirir. Bu yönü ile şerh sonraki maliklere karşı da bir bakıma ayni bir etki gösterir. Kısaca, tapuya şerh edilerek güçlendirilen kira sözleşmesi yukarıda sayılan nedenlerin varlığı ileri sürülerek feshedilmediği sürece kiracıya kiralanandan kullanma ve yararlanma hakkı sağlar. Yararlanmanın ne şekilde sürdürüleceğinin önemi yoktur. Diğer taraftan adi kirada kiracının hasılat kira sözleşmelerinde olduğu gibi kiralananı işletme borcu da bulunmamaktadır....

                    Davacı dava dilekçesinde, taşınmazın 05/07/2012 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davalılardan ...'ye kiraya verildiğini, Kira sözleşmesinin 5. maddesinde, “Kiracı kiralananı alt kiraya veremez ve başkasına devredemez” hükmünün yer aldığını buna rağmen davalının Kiralananı ...'ye devrettiğini ve kiralananın bu kişi tarafından işletildiği ... Mal Müdürlüğü'den öğrendiğini ve davalılara 16.08.2012 tarihinde ihtarname göndererek, akde aykırılığın 15 gün içerisinde giderilmesini aksi takdirde Kiracı ... hakkında akde aykırılık nedeniyle, ... hakkında ise haksız işgal nedeniyle tahliye talep edileceğinin ihtar edilidiğini, davalılar tarafından aykırılığın giderilmediğini, belirterek davalıların tahliyesini istemiştir. Davalı ... cevabında, kiralananı devretmediğini, işyerini açarken annesi olan diğer davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu