Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olayda; Davacının 19.07.2013 tarihinde dava konusu kiralananı satın aldığı, ihtiyacını belirterek davalının tahliyesini talep ettiği ihtarnamenin keşide tarihinin ise 18.07.2014 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde ihtarnamenin tebliğ belgesi ve kira sözleşmesine rastlanılamamıştır. Mahkemece uyulmasına karar verilen dairemizin 09.04.2015 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında "davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesi üzerinde durulması gerektiğine işaret edildiği halde'' mahkemece, yazılı kira sözleşmesi dosya arasına alınmadığı gibi ihtiyaç iddiasına ilişkin ihtarnamenin de tebliğ belgesine rastlanılamamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında davanın reddine gerekçe olarak gösterilen, davalının kiralananı boşaltacağını bildirmesi, kiralananı boşalttığına ilişkin belgeler sunmuş olması, taraflar arasında kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümündeki 6.maddesinde davalı kiracının başka bir binaya taşınması halinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kabul edilmiş olması, sözleşme serbestisi gereğince taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde açıkça sözleşmenin kamu binasına taşınmakla sona ereceği düzenlemesinin bulunması, davalının bu hususu davacıya daha önce bildirmiş olması şeklindeki düzenlemelerin uyuşmalığın çözümüne etkili hukuki konular olmadığını, çünkü taraflar arasında kiralananın teslim tarihi konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, Kiralananın tahliye edildiğinin yani kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığını, taşınmaza...
Davalı; kira sözleşmesinde uyarlama talep edilmeyeceğinin, hatta mücbir sebep halinde kiralanan kullanılmasa dahi kira bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle kiracının Covid-19 salgını nedeniyle müşterilerinin azaldığı gerekçesiyle kira bedelinin uyarlanmasını talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; taraflar arasında 30/09/2004 başlangıç tarihli beş yıllık kira sözleşmesi yapılmış ve kiralananın akaryakıt istasyonu olarak kullanılacağının kararlaştırılmış olduğu, daha sonra taraflarca "kira uzatma (ilmuhaberi) kontratı" başlıklı ek protokolle kira sözleşmesinin 31/12/2014 tarihine kadar uzatıldığı, davacı tarafça kira bedellerinin davalı kiracı tarafından ödenmemesi üzerine, Kozaklı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/224 Esas 2017/55 Karar sayılı dosyasıyla kira alacağının 30/09/2015 tarihine kadar ki kira alacağının tahsili ve kiralanandan tahliyesi istemli dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde davacı kiraya veren tarafından açılan kira alacağı ve tahliye davasının kabulüne, davalı kiracı tarafından kiralananı kullanamamasından kaynaklı olarak açılmış olan karşı davanın reddine karar verilmiş, kararın istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15....
Kira sözleşmesinde, kiracının kiralanana yapacağı masrafları talep edemeyeceği düzenlenmiş ise de söz konusu hüküm kiralananın sözleşme süresini sonunda tahliye edilmesi halinde geçerli olacaktır. Davacı kiracı 11/02/2013 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiş, 12/03/2013 tarihinde kiralananı kiraya verene teslim etmiştir. Bu durumda, kira sözleşmesinin süresi sona ermeden kiralananı tahliye eden davacı, tahliye tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süre oranında faydalı ve zaruri masrafların imalat tarihi itibarı ile saptanan bedellerini isteyebilir....
Somut olayda davalı kiralananı süresinden önce tahliye ederek anahtarı 09.12.2010 tarihinde davacıya teslim etmiştir. Bu durumda davalının 09.12.2010 tarihine kadar tahakkuk eden kira ve ortak gider borçlarından sorumlu olduğunda kuşku yoktur. Anahtar teslim tarihinden sonraki süreçte ise davalının sorumluluğu taşınmazın olağan şartlarda yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan süre ile sınırlıdır. Konu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı TBK.’nun 325.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre kiracı sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarda gerekli çaba gösterilerek kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Mahkemece davacının erken tahliye tazminatına yönelik isteminin yukarıda açıklanan bu düzen ve koşullar çerçevesinde gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi hatalı olmuştur....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde, dava konusu işyerini 15.10.2008 yılında kiraladığını, 15.10.2009 yılına kadar olan kira borcunu peşin olarak davacıya elden ödediğini, 03.09.2009 tarihinde kira sözleşmesinin süresi bitmeden başka bir işyeri kiraladığını ve kiralayanların da kabulünü alarak işyerini tahliye ettiğini, 2009 yılının 11 . ayının sonuna doğru 2.yıl kirasını da ödediğini, kiracı olarak bulunduğu döneme ilişkin kira borcu bulunmadığını, davacının, davalının terk etmiş olduğu işyerini davalının babası ...’ a sözlü sözleşme ile kiraladığını, kendisi ile olan kira sözleşmesini ise davacının feshetmediğini, dava konusu işyerinde ...ın kiracı olarak bulunduğunu, babası adına kira sözleşmesi düzenlemedikleri için babasına ait olan kira borcunu kendisinden tahsil etmeye çalıştıklarını, belirterek davanın reddini savunmuş, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece feshin haksız olduğu ve davalının 45 günlük yeniden kiraya verme süresine ilişkin kira borcundan sorumlu olduğu gerekçesi ile 18.750 TL kira tazminatı ve 32.200 TL demirbaş bedeli olmak üzere 50.950 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının erken fesih sebebiyle hükmedilen tazminata yönelik temyizine gelince; Taraflar arasında 01.05.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin özel koşullar 6.maddesinde; “kiracı kendi isteğiyle kiralananı tahliye için yıl sonu bitiminden 30 gün öncesine kadar kiraya verene yazılı olarak ihbar etmekle yükümlüdür” hükmü yer almaktadır....
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalılar arasında 01.07.2004 tarihli sözlü kira ilişkisi bulunduğunu, anlaşmaya göre kira bedelinin her ay başında davacının hesabına yatacağının belirlendiğini, davalıların 28.11.2008 ve 31.12.2008 tarihlerinde 176'şer TL gibi düşük iki ay kira bedeli yatırdıklarını, 30.11.2011 tarihinde de kiralananı terk ettiklerini belirterek 01.07.2007 tarihi ile 30.11.2011 tarihleri arasında rayiç kiranın belirlenerek davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasındaki beyanlarında ise davacının davaya konu taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu bu nedenle kira sözleşmesinin mutlak olarak tarafı olması gerekmediğini, intifa hakkı sahibinin kira bedellerini tahsilini istemeye hakkı bulunduğunu belirtmiştir. Davalılar davaya konu kiralananı daha önce babalarının, M.T....
Davalı cevap dilekçesinde, davacı tarafından bildirilen kira başlangıç tarihi, kira süresi ve aylık kira miktarını kabul etmediğini, kiralanana 14.08.2011 tarihinde taşındığını ve iki ay oturduktan sonra davacıya bir ay önceden haber vererek tahliye ettiğini, apartmana alınan yakıt için hissesine düşen 1000 TL'yi ödediğini elektrik ve su borcu bulunmadığını davanın reddini savunmuştur. Davacının davaya dayanak yaptığı sözlü kira sözleşmesinin başlangıç tarihine, süresine ve aylık kira miktarına davalı tarafından karşı konulması halinde davacı kira başlangıç tarihini, süresini ve aylık kira miktarını kanıtlamakla yükümlüdür. ...nun 200. maddesine göre davacının bu hususları tanıkla kanıtlama olanağı yoktur....