Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. '' düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece kira bedeli yukarıda belirtilen esaslara göre belirlendiği halde belirlenen kira bedelinden, davalı kiracının önceki kira dönemlerinde emsallerine göre düşük kira ödediği gerekçesiyle hakkaniyet indirimi yapılmaması doğru değildir. Kaldı ki mahkemece davalı kiracının önceki dönemlerde emsallerine göre düşük kira ödediğine yönelik bir araştırma da yapılmış değildir. O halde kira ilişkisinin başlangıcı da dikkate alınarak belirlenen kira bedelinden hak ve nesafet esaslarına göre uygun bir indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir.Davacının talep ettiği tespit dönemi hak ve nesafet dönemi olup mahkemece kiralanan taşınmazın boş olarak getirebileceği aylık kira bedelinin tespitinde bir usulsüzlük yok ise de, belirlenen bu kira bedeli en son alınan kira bedeline endeks oranında yapılacak artırım sonucu belirlenecek kira bedelinden daha az olmamalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durularak en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedeli tespit edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
sayılamayacağını da belirttiklerini, diğer yandan davacının kira bedelini ve ortak giderleri ödemeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olduğuna göre, kendisinin asli yükümlülüğünü yerine getirmediği yetmiyormuş gibi bir de üzerine tazminat davası ile kira bedelinden indirim yapılması isteğiyle dava açmasının TBK 97.maddeye aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacı,mülkiyet hakkına dayanarak davalı hakkında alacağın tahsiline ilişkin haciz istemli başlattığı icra takibinde aylık 400 TL 'den ödenmemiş toplam 20.800 TL kira bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı itirazında davacı vekilinin tarafına gönderdiği kira bedellerinin kendisine ödenmesini bildiren ihtarnameyi kabul etmekle birlikte davacı ile aralarında kira sözleşmesi yapılmadığını,sözleşmenin kardeşi ... ile sözlü olarak yapıldığını bildirmiştir....
CEVAP Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan protokol sürelerinin dolması ile artık indirim yapma yükümlülüğünün ortadan kalktığını, taraflar arasında yazılı sözleşme ve protokoller mevcut iken teamüllerle kira bedelinin indirildiğinin iddia edilemeyeceğini, zımnen indirimin kabul edilemeyeceğini, davacının kira borcunu dilekçesi ile de ikrar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Davalı borçlu vekilince itiraz dilekçesinde, dayanak kira sözleşmesi bulunmadığından kira ilişkisi ve kira akdindeki imzaya itiraz edilmiş ise de; itiraz dilekçesinde ayrıca borcun esasına yönelik itirazlarda bulunulmuştur. Kaldı ki, taraflar arasında, aynı kira sözleşmesine istinaden farklı bir ayın kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan takip dosyasına yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye istemli (Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/444 esas sayılı dosyası) davada, davalı borçlu vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde açıkça kira akdini ve kira akdindeki imzaları kabul etmiştir. Bu itibarla, taraflar arasındaki kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü hukuken zorunludur....
Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. '' düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece kira bedeli yukarıda belirtilen esaslara göre belirlendiği halde belirlenen kira bedelinden hakkaniyet indirimi yapılmaması doğru değildir. O halde belirlenen kira bedelinden hak ve nesafet esaslarına göre uygun bir indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının eski kiracı olduğu da değerlendirilerek indirim uygulanmak suretiyle kira bedelinin hak ve nesafete göre belirlendiği anlaşılmakta olup, Mahkemece ikinci kez indirim uygulanarak kira bedelinin belirlenmiş olması doğru değildir. Bu durumda Mahkemece bilirkişi raporu ile belirlenen dava konusu taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getireceği brüt kira bedelinden ilgili rapor ile bağlı olmaksızın davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %5-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Vergi yasaları uyarınca kiralayanın mükellef olması ile kira parasının bir bölümünün vergi dairesine kiracı tarafından ödenmesi vergi hukukunda düzenlenen bir konu olup, vergi kira parasının tesbitinde unsur değildir. Kira parasının içinde Katma Değer Vergisinin de bulunduğu, fon ve vergi stopajı indirilerek kira parası tesbit edilemeyeceği gözetildiğinde, kiranın brüt olarak tesbitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece net olarak tesbitine karar verilmiş olması bozma nedenidir. Öte yandan bilirkişilerin belirlediği yerin boş olarak brüt kira parasından 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı gereğince eski kiracılık süresi, kiralananın nitelikleri ve ödenen son kira miktarı gözetilerek, uygun miktarda hak ve nesafet indirimi yapılması gerekirken, mahkemece indirim yapılmaksızın kira parasının tesbitine karar verilmesi de ayrıca bozmayı gerektirmiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, ...- ... arasında çalışacak belediye denetimli dolmuşların faaliyetine dair şartnamenin taraflar arasında imzalanmak suretiyle karşılıklı olarak kabul edildiğini, şartname kapsamında icra takibine dayanak teşkil eden kira bedeli hususunun açıkça ifade edildiğini, 27.8.2009 tarihli dilekçe ile de davalının kira süresinin bir yıl uzatılması ve kira bedelinin şartnamenin 26. maddesine göre belirlenmesi talebinin belediye encümenince görüşülerek karara bağlandığını, belediye encümeninin 3.6.2004 tarihli kararı ile ihaleye çıkarılan ve 11.6.2004 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralanan minibüs hattının kira süresinin bir yıl süreyle uzatıldığını ve aylık kira parasının da KDV dahil 365 TL olmasına 27.8.2009 tarihinde karar verildiğini, ancak davalının belediye aleyhine idare mahkemesinde belediye encümeninin 27.8.2009 tarihli kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemli dava açtığını, idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma talebini ret etmesi üzerine...