A R A R Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacılar icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuşlar, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2- Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklılar, 01/01/2015 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 05/08/2015 tarihinde başlattığı tahliye talepli icra takibi ile 80.000,00 TL kira ve 2.140,27 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmişlerdir....
Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı tarla vasfındaki taşınmazda, 19.10.2010 tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracıdır. Davacı vekili tarafından 22.10.2012 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde 18.000,00 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; herhangi bir borcu olmadığını savunmuştur....
Davalı borçlular aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takiplerinde, davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlularca yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz edilmediği gibi, 30 günlük yasal süre içerisinde de kira borcunun tamamı ödenmemiş, temerrüt gerçekleşmiştir. Davacı alacaklı tarafça, 30 günlük ihtar müddetinin bitiminden itibaren 6 aylık yasal süre içerisinde tahliye talebinde bulunulması karşısında, İİK'nun 269/a maddesinde belirtilen tahliye koşulları da oluşmuştur. Bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 7226 sayılı kanun geçici 1....
Adliye Mahkemesince, her iki borçlu tarafından yapılan itirazda kira ilişkisine ve kira bedeline itiraz edilmemesi nedeniyle kira bedelinin ve kira ilişkisinin kesinleştiği, borcun olmadığına ilişkin itirazın ise, İİK'nin 269/c maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile ispat edilemediği, davalıların borca yönelik itirazının ilk derece mahkemesince kaldırılmasında ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kira bedeli ödenmemesi nedeniyle temerrüt şartları oluştuğundan davalıların mecurdan tahliyelerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın, 01.08.2008 tarihli kira sözleşmesi ile konutu eşyalı olara katılan sanık ...’a kiraladığı, Yargıtay’ca onanan karar ile tahliyesine karar verildiği, katılan sanık ... evden ayrıldığında, kira süresince kullanılmak ve kira kontratında yazılı olan eşyaların bir kısmının olmadığı,bir kısmının yerine eski eşyalar konularak değiştirildiği, katılan sanık ..., katılan sanık ...’ın düzenlediği kira sözleşmesine sadece imza attığını, gerçek bir kira sözleşmesi olmadığı, aralarında karı koca ilişkisi olduğu, evdeki eşyaların kendisinin olduğu, evden ayrılırken de kendi eşyalarını götürdüğü, bu suretle katılan sanık ...’ın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, sanık ...’ın ise özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edildiği olayda; katılan-sanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemenin beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kira alacağı ve tahliye istemli takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği'nin 18 Kasım 2019 tarih ve 18643 yevmiye numaralı ihtarname ile bildirildiğini, taşınmazın bulunduğu yerdeki taşınmazların rayiç kira bedellerinin aylık net 13.000,00- 15.000,00 TL civarında olduğunu, kira sözleşmesinin başladığı günden bu yana en az beş kira dönemi geçtiğini, ödenen aylık kira bedelinin, günümüz ekonomik koşullarında ortaya çıkan gelişmeler, enflasyon, çevre rayiç kira bedellerindeki artışlar ve ekonomik esaslar göz önünde bulundurulduğunda çok düşük kaldığını ve kira bedelinin artırılmasının bir zorunluluk olduğunu, davacının kredi borçlarını ödeyebilmesi için bu işyerinden aldığı kiraya ihtiyacının olduğunu beyan etmiş ve dava konusu taşınmazın kira bedelinin 01.01.2022- 01.01.2023 kira dönemi için aylık brüt KDV dahil 10.628,00 TL (Net 9.000,00 TL), yıllık brüt KDV dahil 127.536,00 TL (Net 108.000,00 TL) olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının kira alacağının tahsiline ilişkin itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı 12.02.2015 tarihinde başlatmış olduğu haciz ve tahliye istemli icra takibi ile 11.200,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiş, otuz gün ödeme süreli örnek 13 ödeme emri davalıya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının takibe itiraz etmesi üzerine davacı tarafca itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava; İİK.nun 269/1 ve Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesi uyarınca yasal otuz günlük süre beklenmeden 25.02.2015 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre beklenmeden, icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz....
Dava, kira alacağının tahsili ve tahliye istemli takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliye istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı borçlu hakkında kira alacağının ödenmemesi nedeni ile ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3095 E. sayılı dosyası ile yapılan takipte örnek 13 no'lu tahliye istemli ödeme emri 12.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlunun 16.04.2012 tarihinde borca itirazı üzerine, 20.04.2012 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye talep edilmiştir. İ.İ.K.'...
Davacı tarafından 01.01.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak, haciz ve tahliye istemli olarak davalı kiracı aleyhine icra takibi başlatılmış, davalının kısıtlanması üzerine davalı vasisi ...'a 13 nolu ihtarlı ödeme emri 01.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Vasinin icra takibine vaki itirazı 14.03.2013 tarihinde yapıldığından süresinde değildir. Bu durumda icra takibine itiraz süresinde yapılmadığından takip borçlusunun kiracılık sıfatı ve kira bedelinin aylık 550 TL olduğu hususları kesinleşmiştir. Davalı vasisinin savunmalarının icra yargılamasında dinlenebilme kabiliyeti yoktur. Vasi tarafından sözleşmenin iptali ile tedbiren icranın durdurulması istemli herhangi bir davada açılmadığından, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir yönü bulunmamaktadır. Mahkemece kesinleşen takip sebebiyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddi doğru değildir....