WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 393'üncü maddesinde ise "Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde hizmet (iş) sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Bu tanımlardan yola çıkıldığında iş sözleşmesinin, "iş görme", "ücret" ve "bağımlılık" unsurlarından oluştuğu açıktır. Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 229'uncu maddesinde " Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır....

    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davacı ile davalının imzaladıkları araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin tahsili istemli davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesine aittir. Buna göre kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5....

      Davacı alacaklı tarafından, 10/07/2012 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, davalı kiracı aleyhine haciz istemli olarak 16/12/2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmediği iddia olunan 16.350,00 TL kira alacağının tahsili istenmiş, davalıya ödeme emrinin 25/02/2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, davalı borçlu süresinde yapmış olduğu itirazında takibe konu kira alacaklarına yönelik borcu bulunmadığını beyan etmiş, yazılı kira sözleşmesinin varlığına, kiracılık ilişkisine ve aylık kira miktarına karşı çıkmamıştır. Bu durumda taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı ile takibe konu alacak miktarının artık kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davalı yargılamada sözleşmenin hile ile imzalatıldığını, kiracı olmadığını, rıza ile oturduğunu savunmuş ise de, davalı icra takibindeki itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan icra mahkemesinde itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ile ecrimisil istemine ilişkin davada Gölcük 1. Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle başlangıçtan itibaren iptali ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davanın kira akdinin iptali, yani akdin feshi istendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesinin hileli olmasından,aykırılığı nedeniyle sözleşmenin kurulduğu andan itibaren geçersizliğine yönelik olduğunu, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceğini yönünde hüküm kurmuştur....

          Sulh hukuk mahkemesi, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunsa da, davanın sebepsiz zenginlemeye dayalı alacak davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye hukuk mahkemesince, davanın kira ilişkisine dayandığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı tarafından, bu sözleşmeye dayalı olarak davalının inşaat halindeki dükkanın inşaat işleri, elektrik işleri, çatı işleri, su aboneliği, yer altı kablo serilmesi ve tranşe işleri ve takibi için masraf yapıp ödemelerde bulunduğunu, davalının inşaat halindeki binasına yaptığı işçilik ve malzeme giderinden bir kısmının kira bedelinden mahsup edildiğini, geri kalanın mahsup edilmediğini beyanla alacak istemli bu dava açılmıştır....

            DAVA : Kira (Uyarlama İstemli) DAVA TARİHİ : 26/05/2023 KARAR TARİHİ : 01/06/2023 YAZIM TARİHİ : 01/06/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Kira (Uyarlama İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin birçok kamu kurumuna ve özel kişi ve kuruluşlara ihale yolu ile yahut doğrudan temin usulü ile araç kiralama hizmeti sunduğunu, davalı ...ile yapılan 07.08.2020 tarihli 36 ay araç kiralama sözleşmesine istinaden ... plakalı araç ve ... plakalı araçları teslim ettiklerini, sözleşmede her iki aracın kira bedelinin ayrı ayrı aylık KDV dahil 3068 TL olarak anlaştıklarını, hayat pahalılığı ve ekonomik kriz nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşandığını, 23.05.2022 tarihinde gönderdikleri ihtarname ile sözleşmenin değişen koşullara göre yeniden uyarlanmasını talep ettiklerini, ancak davalı yanın kabul etmediğine ilişkin cevap ihtarı gönderildiğini, akabinde 07.11.2022 de karşı ihtar çektiklerini, ancak...

              Davacı vekili, dava dilekçesinde, ...- ... arasında çalışacak belediye denetimli dolmuşların faaliyetine dair şartnamenin taraflar arasında imzalanmak suretiyle karşılıklı olarak kabul edildiğini, şartname kapsamında icra takibine dayanak teşkil eden kira bedeli hususunun açıkça ifade edildiğini, 27.8.2009 tarihli dilekçe ile de davalının kira süresinin bir yıl uzatılması ve kira bedelinin şartnamenin 26. maddesine göre belirlenmesi talebinin belediye encümenince görüşülerek karara bağlandığını, belediye encümeninin 3.6.2004 tarihli kararı ile ihaleye çıkarılan ve 11.6.2004 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralanan minibüs hattının kira süresinin bir yıl süreyle uzatıldığını ve aylık kira parasının da KDV dahil 365 TL olmasına 27.8.2009 tarihinde karar verildiğini, ancak davalının belediye aleyhine idare mahkemesinde belediye encümeninin 27.8.2009 tarihli kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemli dava açtığını, idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma talebini ret etmesi üzerine...

                kira parası ödememeleri nedeniyle haklarında icra takibi yapıldığını, davalı borçluların borçları olmadığını ileri sürerek takibe itiraz ettiklerini, yasal süresi içinde de kira borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüklerini belirterek, itirazın kaldırılmasını, takibin devamını ve davalıların kiralanandan tahliyesini talep etmiştir....

                  Oto kiralama işi yapan sanığın, katılandan aylık 1.150 TL karşılığında bir yıl süre ile araç kiraladığı, kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin düzenli olarak ödenmemesi durumunda herhangi bir şart olmaksızın sözleşmenin katılan tarafından feshedileceğinin kararlaştırıldığı, buna rağmen sanığın iki aylık kira bedelini düzenli şekilde ödedikten sonra, geri kalan kira bedellerini katılana ödemeyip söz konusu aracı uhdesinde tutarak yarar sağladığı, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 01/04/2013 tarihli oto kiralama sözleşmesinde kira bedellerinin sanık tarafından düzenli olarak ödenmediği takdirde, katılanın sözleşmeyi herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın feshedebileceğinin düzenlenmiş olması, katılanın vekili aracılığıyla sözleşmenin feshi, kira bedellerinin ödenmesi ve aracın iadesine ilişkin olarak sanık tarafından sözleşmede bildirilen adreslere gönderdiği ihtarnamenin tebliğ edilememesi ve sanığın sözleşmeye yazdığı adresin...

                    İcra Mahkemesi Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’un beraatine, İİK’nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Sanığın evde yaptığı tadilatlar nedeniyle kira parasını peşin olarak ödediğini buna ilişkin faturalarının bulunduğunu iddia etmiş ise de; taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde kira bedelinin her ay peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, diğer taraftan sözleşmede eve yapılan harcamaların kira bedelinden mahsup edileceğine dair bir hükmün bulunmaması, kira bedelinin tamamının peşin ödendiğinin de ispatlanmadığı anlaşılmakla, sanığa isnat edilen suçun oluştuğu gözetilmeksizin cezalandırılması...

                      UYAP Entegrasyonu