Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, Körfez İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının icra takibindeki beyanları ile dava dilekçesindeki beyanlarının birbiriyle çeliştiğini, ödeme emrinin 4.bendinde borcun sebebi olarak kira alacağı gösterildiğini, oysa taraflar arasında kira akdi bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan halen alacaklı olduğunu, kabul etmemekle birlikte davacının varsa alacağının takas mahsup edilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği cezai şartın ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olup, ifayı kabul ederken ihtirazi kayıt koymadığından artık cezai şart isteyemeyeceğini, öte yandan davacının borçlarını tam olarak ödemediği için de cezai şart isteyemeyeceğini, davacının bitip tükenmek bilmeyen istekleri nedeniyle sık sık proje değişikliğine gidildiğini, taşınmazları tek tek mi yoksa bir bütün olarak mı yapılması konusunda tutarsız istekleri nedeniyle müvekkilince defalarca telefonla davalıya ulaşılmaya çalışılmış ise de sonuç alamadıklarını, davacının taşınmazları belirlenen...

    Davacı vekili bilirkişi raporu alındıktan sonra sunduğu ıslah dilekçesi ile; Kira kaybı tazminat talebini 163.400 TL ye, gecikme tazminatı talebini 49.712 TL çıkardıklarını bildirmiş ve tamamlama harcını yatırmıştır....

    Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı ... Başkanlığı vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı asıl dava ve birleşen davalarda, davalı tarafından kuruma fatura edilen sahte reçete bedellerinin ve kurumca sözleşme gereğince uygulanan cezai işlemin tahsili için davalı hakkında icra takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

      Davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; teslim borcu zamanında yerine getirilmediğinden zamanaşımı def'inin reddi gerektiği, bina ortak alanlarında 56.611,00 TL'lik eksik bulunduğu, iskân ruhsatının alınması için gerekli masrafın 13.073,70 TL, dairelerin zamanında davacıya teslim edilmemesi nedeniyle doğan 6 aylık kira tazminatı bedelinin 12.000,00 TL olduğu ve sözleşmeyle kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli cezai şart olduğu gerekçesiyle, 151.184,70 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline dair verilen kararın davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 09.02.2016 gün ve 2015/1695 E., 2016/609 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Bu kez davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

        bu nedenlerle gecikme tazminatı, konutun farklı teslimi nedeniyle tazminat ve cezai şart alacaklarının doğduğunu, davalı tarafa teslim edilen arsada bulunan evin yıkılması nedeniyle her ay ödenmesi kararlaştırılan 150,00 TL’lik kiranın ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik ....500,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, eski evin yıkılması nedeniyle istenen kira tazminatından vazgeçmiştir....

          Davacı bu sözleşme hükmünü cezai şart olarak adlandırarak cezai şart ve konutun teslim edilmemesi sebebiyle gecikme cezası taleplerinde bulunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen bu kararlaştırma ifaya ekli cezai şart olmayıp TBK.125/2 maddesi uyarınca gecikme tazminatı niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.'nun 125. maddelerine göre sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, konutun sözleşmeye uygun biçimde fiilen teslim edildiği tarihe kadar ya da bağımsız bölümlerin üçüncü kişiye kiraya verildiği ya da satıldığı tarihe kadar ki süre için davacı zararını, yani kira tazminatını talep etme hakkı bulunmaktadır. Kira tazminatı sözleşmede kararlaştırıldığından herhangi bir ihtirazi kayıt konulması ve önceden ihbar edilmesi şart değildir. Zamanaşımı süresi içerisinde her zaman istenebilir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 18/03/2010 ve 20/10/2010 tarihli satım sözleşmelerinin geriye etkili olarak feshine, toplam 51400 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verimiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesi kapsamında yerine getirilemeyen ifa nedeni ile fesih ve cezai şart istemine ilişkindir. Davacı sözleşme kapsmında belirlenen tarihte teslimin gerçekleşmemesi nedeni ile taraflar arasında yapılan sözleşmelerin feshi ile birlikte kira tazminatı ve 50.000 TL tutarında cezai şart isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında imzalanan 20/10/2010 tarihli ek sözleşmenin 13. Maddesinde teslim tarihinde inşaatın teslim edilmemesi halinde her ay için 400 TL kira bedeli ödeneceği 14. maddesinde ise her daire için 50.000 TL tazminat ödeneceği düzenlenmiştir....

            Davacı taraf asıl dava ile cezai şart talep etmiştir. Cezai şartın çeşitleri ise 818 sayılı BK’nın 158. maddesinde (6098 sayılı TBK m. 179) üç fıkra halinde üç çeşit olarak düzenlenmiştir. Buna göre 1. fıkrasında “seçimlik cezai şart”, 2. fıkrasında “ifaya eklenen cezai şartve 3. fıkrasında ise “dönme cezası” ya da “ifayı engelleyen cezai şart" olarak sayılabilir. Bu cezai şart çeşitlerinden cezai şartın başlıca üç amacı olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar; teminatla birlikte ceza amacı, tazminat amacı ve sözleşmeden dönme amacıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1maddesi "Kira bedeli 3.000.000 Euro +KDV=3.450.000 Euro'dur...Kiracı sözleşmenin feshi halinde, sözleşme bedelini cezai şart olarak ödeyeceğini, fahişlik vs hiçbir itiraz ileri sürmeyeceğini, kabul ve taahhüt eder...Sözleşmeye uyulmaması veya sözleşmedeki diğer fesih hallerinde de yukarıdaki ceza, tekrar satış, diğer zarar ve tazminat hükümleri aynen geçerlidir." şeklinde düzenlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacılar vekili, davalı ... ile müvekkilleri arasında ....08.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre haklı sebep olmaksızın sözleşmenin fesh edilmesi halinde 500.000 TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını davalı belediyece sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 90.000 TL cezai şart bedelinin ve fesih tarihinden dava tarihine kadar olan kira kaybı nedeniyle kira bedeli için ....000 TLnin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmişlerdir....

                Şirketindeki %50 hissesinin davalıya devri konusunda anlaşıldığını, tadilata başlandığını, ancak işin tamamlanmadığını, sözleşmenin davacılar tarafından 14/01/2015 tarihinde haklı nedeni ile feshedildiğini, işyerinin kapalı olması sebebi ile kazanç kaybı oluştuğunu, kira, SGK, elektrik, su gibi zorunlu ödemeler yapıldığını, davalı tarafça alınan ancak iade edilmeyen demirbaş eşyalar ile birlikte davalıdan tazminat talepleri bulunduğunu 100.000 TL cezai şart 40.000 TL kira kaybı zararı, eşya bedeli 10.000 TL, zorunlu fatura alacakları için 5.000 TL olmak üzere toplam 155.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazı, zamanaşımı itirazı, görev itirazı ile birlikte esasa dair itirazlarında cezai şart talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, cafe işletmesinin dava dışı... Ltd....

                  UYAP Entegrasyonu