Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı iş bu itirazında; takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinin varlığına, sözleşmedeki imzasına açık ve kesin olarak itiraz etmediğinden taraflar arasındaki kira ilişkisi ve takibe konu kira alacağı miktarı kesinleşmiştir. İİK.nun 62/4. maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Davalı borçlu aylık kiranın miktarına karşı çıkmış ise de itiraz ettiği miktarı açıkca göstermediğinden miktara itiraz etmemiş sayılır. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kira sözleşmesinde iki farklı kira artış oranına yer verildiği, yıllık hangi oranla artış yapıldığını belirlemenin mümkün olmadığı, hangi artış oranının uygulanacağının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    Kira, mahiyeti itibariyle Borçlar Kanununun 270 vd maddelerinde düzenlenen hasılat kirasına ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nun 8/II. maddesi hükmüne göre “dava konusu olan şeyin değerine bakılmazsının İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269. ve 272. ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları …” görmeye sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Kiranın, adi kira veya hasılat kirasına ilişkin olmasının bir önemi yoktur. İstem, özünde tahliye talebine ilişkin olup, bu davayla birlikte kira alacağı da istendiğinden davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak, yanılgılı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....

      Mahkemece; davanın kabulüne, 9.554,00 TL kira alacağı, 2.239,65 TL KDV alacağı, 2.888,47 TL gecikme faizinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, kira alacağı ile KDV alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dava; ödenmeyen kira alacağının tahsili ve kiracının kiralanandan tahliyesi istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK7nun 297. maddesi uyarınca; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir...

        İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, davalı/kiracının, Bursa 12.İcra Müdürlüğü'nün 2020/3379 esas sayılı dosyasına konu Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Çamlıca Mahallesi Babacan Caddesi No:55 'deki kiralanandan İİK 269 ve 269/a maddeleri gereğince temerrüt nedeniyle tahliyesine, tahliye işlemlerinin icra dosyası üzerinden yürütülmesine, Bursa 12.İcra Müdürlüğü'nün 2020/3379 esas sayılı dosyasında davalı tarafından 2019 Ekim ayı bakiye kira alacağı 1.000,00 TL, 2019 Kasım ayı kira alacağı 8.500,00 TL, 2019 Aralık ayı kira alacağı 8.500,00 TL, 2020 Ocak ayı kira alacağı 10.170,00 TL, 2020 Şubat ayı kira alacağı 10.170,00 TL, 2020 Mart ayı kira alacağı 10.170,00 TL, 2020 Nisan ayı kira alacağı 10.170,00 TL, 2020 Mayıs ayı kira alacağı 10.170,00 TL, 2020 Haziran ayı kira alacağı 5.765,00 TL, 2.406,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77,041,84 TL'ye yaptığı itirazın kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiştir....

        Davalı; davacı kiracının kendi kusurlu tadilatları nedeniyle ruhsat alamadığını, bununla birlikte tahliyesi sırasında kiralanana zarar verdiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davasında ise; kiralanana verilen zarar ile sözleşmenin erken feshine dayalı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kiralananın eski hale getirilmesi bedeli 10.000TL, mahrum kalınan kira bedeli alacağı 5.000TL, erken tahliye eksik ödenen kira bedeli alacağı 5.000TL, nedeniyle sözleşme hükümleri uyarınca ödenmesi gereken cezai şart bedeli 5.000TL, toplam 25.000TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile 84.960TL eski hale getirme bedeli, 8.500TL kiralananın eski hale getirilme süresine ilişkin kira bedeli, 17.000TL erken fesih nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart bedeli, 9.700TL ödenmemiş kira alacağı bedeli olmak üzere toplam 120.160TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....

          Davalı; davacı kiracının kendi kusurlu tadilatları nedeniyle ruhsat alamadığını, bununla birlikte tahliyesi sırasında kiralanana zarar verdiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davasında ise; kiralanana verilen zarar ile sözleşmenin erken feshine dayalı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kiralananın eski hale getirilmesi bedeli 10.000TL, mahrum kalınan kira bedeli alacağı 5.000TL, erken tahliye eksik ödenen kira bedeli alacağı 5.000TL, nedeniyle sözleşme hükümleri uyarınca ödenmesi gereken cezai şart bedeli 5.000TL, toplam 25.000TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile 84.960TL eski hale getirme bedeli, 8.500TL kiralananın eski hale getirilme süresine ilişkin kira bedeli, 17.000TL erken fesih nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart bedeli, 9.700TL ödenmemiş kira alacağı bedeli olmak üzere toplam 120.160TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, 03/02/2011 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K'na göre alacak davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir....

              Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 4.maddesinde; “...kira ilişkisinden doğan alacak davalarında değerine bakılmaksızın” Sulh Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiş ise de 6100 sayılı HMK'nun geçici 1/1 maddesinde, “bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı” düzenlenmiştir. Buna göre uyuşmazlığın Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

                Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece HUMK 8/ 1-3 maddesi uyarınca kira akdine dayalı olarak açılan tahliye ve alacak davalarına bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 1.2.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait kiralananda kiracı olduğunu, davalı hakkında 2010 Eylül ila 2011 Ocak ayları kira bedeli toplamı 29.500....

                  Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 62.995,74 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 4.maddesinde; “...kira ilişkisinden doğan alacak davalarında değerine bakılmaksızın” Sulh Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiş ise de 6100 sayılı HMK'nun geçici 1/1 maddesinde, “bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı” düzenlenmiştir. Buna göre uyuşmazlığın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu