Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalı kiralayan arasında 1.02.2008 başlangıç tarihli 10 yıl süreli, yıllık 1500 TL kira bedeli üzerinden kira sözleşmesi yapılmış ,davalının kira sözleşmesini haksız feshi nedeniyle, kazanç kaybı ,kiralanana yapılan masraflar ile peşin ödenen kira bedelinin tahsili için eldeki bu dava açılmıştır. 2010/12776-2011/3540 HUMK'nın 8/2. fıkrasında değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalacağı belirtilmiştir. Davacının dava konusu yaptığı talepler bunlar arasında sayılmamıştır.Bu durumda görevli mahkemeyi belirlemede davanın değeri, esas alınır. Davanın değerine göre davaya bakmak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalır....

    Kabule göre de,davacı tahliye ve kira alacağı talebinde bulunduğu halde kira alacağı istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş mahkemece kira kontratının kayıtsız şartsız borç ikrarını taşımadığı, bu nedenle uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 10/03/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 11/09/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 2014 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira alacağı ile muaccel aylar kira alacağı olmak üzere toplam 9.000,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu borca itiraz etmiştir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı alacaklının 04.04.2016 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 19.02.2021 tarihinde kira alacağı ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2020 yılı 2.dönem bakiye kira alacağı olan toplamda 19.317,59 TL'nin tahsili talepli icra takibi başlattığını ve müvekkilinin mezkur icra takibine itiraz ederek dava açtığını, müvekkilinin meskeni tahliye ettiği tarih itibariyle karşılık gelecek rakamı davacının hesabına yatırdığını ancak depozito bedelini dahi alamadığını, kira sözleşmesine göre hangi artış oranınıa göre kira bedelinin arttırılacağına ilişkin kesin ne ve anlaşılır bir ibare bulunmadığını, usulüne uygun kira artışına ilişkin sözleşme yapılmadığından dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Mersin 5....

        Her iki icra dosyası kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Niksar İcra Dairesinin 2023/43 Esas sayılı dosyasında 21/12/2022 tarihli bir aylık kira bedeli 2.000,00 TL kira alacağı ile 16,27 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 2.016,27 TL alacağın tahsili istemiyle, 2023/66 Esas sayılı dosyasında ise 21/01/2023 tarihli bir aylık kira bedeli 2.000,00 TL kira alacağı ile 0,99 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 2.000,99 TL alacağın tahsili istemiyle haciz ve tahliye istemli takip başlatıldığı, istinaf kanun yolu incelemesi açısından her iki icra dosyasının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, buna göre 1 yıllık kira alacağı toplamının her iki icra dosyası yönünden ayrı ayrı 24.000,00 TL olduğu (Niksar İcra Dairesinin 2023/66 sayılı dosyası için 2000,00x12=24.000,00 TL, 2023/43 sayılı takip dosyası için 2000,00x12=24.000,00 TL), bir yıllık kira bedeli ile itirazın kaldırılmasına konu takip alacağından (her iki icra dosyası için ayrı ayrı olmak üzere 2.000,99 TL ve 2016,27 TL...

        e tarımsal amaçlı kullanılmak üzere kiralandığını, ancak kiracı ... tarafından taşınmazlar üzerinde nar ağacı dikmek suretiyle ağaçlandırma faaliyetinde bulunulduğunun tespit edildiğini, kiracıya ağaçları sökmesi için süre verildiğini, verilen süre içerisinde işlem yapılmadığının tespit edilerek kira sözleşmelerinin 30/11/2012 tarihinde feshedildiğini belirterek, kira sözleşmesinin feshedilmesinden dolayı sözleşmede yazılı kira alacağı 33,31 TL, tazminat 4.672,36 TL ve cezai şart alacağı 6.238,70 TL olmak üzere toplam 10.944,42 TL alacağın dava tarihinden itibaren asıl alacağa ilave edilecek gecikme zammı ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 12.526,86 TL olarak artırmıştır. Davalılardan ........... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Davacı hazine ile davalıların murisi ......

          Mahkemece bu defa 1 nolu daire yönünden davalının 22 aylık kira bedeli 14.300-TL ile sorumlu olduğu, 8.700-TL kira bedelinin şirkete ödendiği, ödenmeyen kira bedelinin 5.600-TL olduğu, 2 nolu daire yönünden ise 2005 yılı kira bedellerinin şirkete ödendiği, kira bedeli ile ilgili yapılan araştırmada başkaca bir veri elde edilemediği ve delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporundaki kira bedellerinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle 01/01/2006 - 31/05/2010 tarihleri arasındaki döneme isabet eden 33.750-TL olmak üzere ödenmeyen kira bedelleri için toplamda 39.350-TL alacağa hükmedilmiştir. Cari hesap alacağı talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin karar yönünden davacının istinaf nedenleri Dairemizin 03/10/2019 tarihli kararında yerinde görülmemiş olup bu defa ise davacı şirket defterlerinde 2.700-TL davalı ödemesinin kayıtlı olduğu gerekçesiyle kısmen ifanın cari hesap alacağı bakımından zamanaşımını kestiğini ileri sürmüştür....

            Davalı vekili, davacının bir yıllık kira bedeli istemesinin haksız olduğunu, ödenmemiş kira borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar 6. maddesinde herhangi bir ayın kirası ödenmediğinde ihtara gerek kalmaksızın kira döneminin sonuna kadar tüm kira parasının tamamı muaccel olur düzenlemesi bulunuyorsa da 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK'nın 346. maddesi gereği meskenlerde muacceliyet koşulu kaldırılmıştır....

              No:19 Kat:1 Canik/SAMSUN adresindeki mesken vasıflı taşınmazı kiraladığını, davalıların 2008 yılndan 01/01/2014 tarihine kadar olan kira bedelini ödediklerini, ancak 01/01/2014 tarihi ve ihtarname tarihi olan 01/07/2019 tarihleri arasında vadesi gelmiş kira borçlarını ödemediklerini, Terme Noterliğinin 04/07/2019 tarih 10427 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 30 gün ödeme süresi verildiğini, buna rağmen davalıların borcu ödemediklerini, davalıların ihtarname sonrası da 3 aylık kira bedelini ödemediklerini belirterek ihtarname tarihine kadar birikmiş 24.264,70 TL kira alacağı ile ihtarname sonrası biriken 3 aylık kira bedeli 1449,45 TL olmak üzere 25.714,15 TL kira alacağı, 290,18 TL ihtarname gideri ile 5676,00 TL işlemiş faiz alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve davalıların tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece o bölgedeki rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanan 20.639,39 TL alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Dava, kira alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasında noter onaylı 01.01.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunmaktadır. Kira sözleşmesi tarafların ortak iradesi ile feshedilmedikçe veya mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmadıkça geçerliliğini korur. Davaya konu taşınmaz çatılı işyeri olup sözleşmedeki kira süresinin bitmesi kural olarak akdi ilişkiyi sona erdirmez. Davacı 01.01.2006 – 12.12.2007 tarihleri arasındaki kira bedellerinin ödenmediğini belirterek tahsilini istemiştir. Dava dilekçesinde tahsili istenen miktar ve kira parası açıklanmamış, taşınmazın davalının işgalinde olduğu belirtilerek emsale göre tespit edilecek bedelin tahsili istenmiştir. Taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı tartışmasızdır....

                UYAP Entegrasyonu