Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın faiz alacağı yönünden kaldırılmasına ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu taşınmazı 23.07.2009 tarihinde satın aldığını, davalı ile önceki malik arasında yapılmış olan kira sözleşmesi gereği, kira bedellerini ödemesi için davalıya ihtarname gönderdiğini, davalının 2009 yılı Kasım ayı kira parasını ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla tahliye istemli icra takibi başlatıldığını, davalının kira bedeli olan 1325 TL yi yasal sürede müvekkilinin hesabına yatırdığını, ancak takip dosyasında var olan faiz, takip masrafı ve vekalet ücretini ödemediğini, borca da itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Yapılan bu ödeme nedeniyle davalı borçlunun 2013 yılı muhtelif aylardan eksik ödenen kira bedeli bulunmamaktadır. Öte yandan , 2014 ve 2015 yılı için talep edilen toplam 20,00 TL bedelin ödendiği ise borçlu tarafından kanıtlanamamıştır. Takip konusu 2015 yılı Mayıs ayma ait kira bedelinin ise 5 ,00 TL eksik ödendiği sabittir. Buna göre mahkemece icra takibinde talep edilen aylar kira alacağı ile bağlı kalınarak 25,00 TL kira alacağı ve işlemiş faizi üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken talep dışına çıkılarak 2015 yılı Mart ayma ait ödeme olmadığından bahisle 405,00 TL üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir....
Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.10.2003 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 4/3 maddesinde “Kiracı aylık kira bedelini 2 ay üst üste zamanında ödememesi halinde bu kira bedeli ile birlikte işbu sözleşme süresinin sonuna kadar ödenecek olan bütün kira alacaklarının kira bedellerinin muacceliyet kespedeceğini beyan kabul ve taahhüt eder.” Hükmü bulunmaktadır. Davacı 25.6.2010 gün ve 2010/ 21200 esas sayılı takip dosyası ile başlattığı icra takibi ile önceki yıllar kira paraları ile birlikte 15.10.2009 tarihli 15372 TL kira farkının tahsilini istemiş takip talebi ekindeki borç dökümünde 2010 yılı Haziran ayına kadar olan kira farkı alacağı belirtilmiştir. 26.8.2010 gün ve 2010/27384 esas sayılı takip dosyası ile de 2010 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira paralarının tahsilini istemiştir....
kira bedellerini düzenli ödemediği, kira ödenmesinin sürekli geciktiği, kendisi tarafından Vezirköprü Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/164 esas sayılı dosyası ile tahliye ve kira alacağı davası açtığı, açılan dava tahliye yönünden reddedildiği, dava tarihi itibariyle davalıdan 6.488,40 TL kira alacağı bulunduğu ve mahkemece tespit edildiği, bahse konu dava tarihinden davalının taşınmazı tahliye ettiği 23/12/2018 tarihine kadar davalı tarafça tarafına kira alacağı ödenmediği, 2018 yılının 4- 5- 6- 7- 8- 9. aylarına ait kira alacağının tahsili amacıyla itiraza konu icra takibi açıldığı, davalı icra dosyası içerisinde onaylı örneği mevcut kira sözleşmesini görmesine ve bilmesine rağmen borca itiraz ettiği, kira sözleşmesine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, Vezirköprü Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/164 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğu, zira davalı ödemeye dair dosyaya herhangi bir belge de sunmadığı, borçlunun itirazı haksız olduğu gibi yerinde olmadığı, takibe konu kira sözleşmesi...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk olarak kira alacağı hesaplanırken müvekkilinin oturmadığı dönemler için de kira alacağı hesaplandığını, söz konusu raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı halde davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin el yazılı olarak verdiği dilekçede apartmanı boşalttığını belirtmişse de mahkemenin söz konusu konuyla alakalı hiçbir inceleme yapmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Adana 14....
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, alacaklı vekiline hangi aylara ilişkin ne miktarda kira alacağı ve ortak gider alacağının talep edildiği açıklatılarak, davalı vekilinin bildirmiş olduğu ödeme makbuz ve faturalarının Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/481 esas sayılı dosyasından celbi, akabinde aylık kira bedeli ile aylık ortak kira bedelinin kira sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi ve takip tarihi itibariyle tahsili talep edilebilecek toplam kira alacağı ile toplam ortak gider alacağının ayrı ayrı hesaplanmasını teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun HMK. 'nun 281....
Mahkemece, az yukarda belirtilen ilgili sözleşme hükmü gereğince, davacının tahliyeden sonraki döneme ilişkin sorumlu olması gereken kira miktarının, aylık kira bedelinin yarısı üzerinden hesaplanarak depozitodan mahsubu gerekirken, aylık tam kira bedeli esas alınarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, davalıya gönderdiği Beşiktaş 11. Noterliği’nin 26.07.2002 tarihli ihtarnamesi ile, Mayıs 2002 ve Haziran ayından 7 günlük kira bedeli alacağı ile kira sözleşmesinin 13. maddesinin (iii) bendi uyarınca iki aylık (Haziran- Temmuz 2002) kira bedelinin yarısı tutarında kira alacağı olmak üzere toplam 10.121.413.292 TL’nin (6.031 ABD Doları) mahsubundan sonra kalan 23.969 ABD Doları depozitonun iade edilmesini istemiştir....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Taraflar arasında 12.03.2012 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin 200,00 TL olduğu, üçer aylık devreler halinde ödeneceği ve bir yıllık kullanım süresi bittikten sonra kiralamaya devam edilmesi halinde kira bedeline yapılacak artışların ÜFE oranı dahilinde yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 18.06.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 200,00 TL’den 12.03.2012 – 12.03.2013 dönemi kira alacağı 2.400,00 TL, aylık 212,00 TL’den 12.03.2013 – 12.03.2014 dönemi kira alacağı 2.544,00 TL ve aylık 238,00 TL’den 2014 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira alacağı 714,00 TL olmak üzere toplam 5.658,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiştir....
Davacı alacaklı, 10.7.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak, davalı borçlu hakkında, 8.7.2010 tarihinde başlattığı tahliye talepli icra takibinde 10.7.2005- 10.7.2010 arası, 60 aylık kira bedeli olarak 8695 TL kira alacağı ile 3135,86 TL işlemiş faizinin ödenmesini istemiştir. Borçlu yasal süredeki itirazında kiralananda bulunan mallarla ilgili olarak tedbir kararı verildiğini, kiralananın anahtarının değiştirilerek yediemine teslim edildiğini, bu nedenle kira sözleşmesinin sona erdiğini belirterek borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Davalı borçlu, itirazında kira ilişkisine ve aylık kira miktarına İtiraz etmediğinden takipte istenen kira alacağı kesinleşmiştir....
Davacı alacaklı, 1.1.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak, davalı borçlu hakkında, başlattığı tahliye talepli icra takibinde 2010 yılı Ocak ve devamı en son 2011 yılı Haziran olmak üzere 18 aylık kira bedeli olarak 15600 TL kira alacağı ile 1041,54 TL işlemiş faizinin ödenmesini istemiştir. Borçlu yasal süredeki itirazında dükkanı mal sahibinin izniyle hava parası karşılığında kiracıdan aldığını, 1.5 sene sonra tahliye ettiğini belirterek borca itiraz ettiğini bildirmiş,davaya cevabında da bu savunmasını tekrar etmiştir.Bu durumda dava dışı kiracı ile davacı arasındaki 1. 1 2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin davalıya devredildiğine ilişkin uyuşmazlık yoktur.Davalı borçlu, itirazında kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediğinden takipte istenen kira alacağı kesinleşmiştir....