Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesinleşen boşanma ilamında baba ile çocuklar arasında kurulan ve davacı tarafından değiştirilmesi istenilen "her hafta pazar günü sabah saat 10:00'dan 18:00'e kadar" şeklindeki kişisel ilişkinin, anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak nitelikte olduğu gibi çocukların da uzman raporundaki görüşleri kapsamında, okul durumu, babanın kişisel ilişki tesisi sırasında anneye yönelik olumsuz söylemleri nedeniyle, çocuklar yönünden de uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının baba ile çocuklar arasında, her hafta pazar günü kurulan kişisel ilişkinin iki haftada bir pazar günleri kurulması şeklindeki talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının da içerir şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle kişisel ilişkiye konu olan müşterek çocuk Ada'nın velayeti babada olan abisi Arda'ya duyduğu özlemin dosyaya yansımış bulunmasına, davalı baba ile davaya konu müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin aynı zamanda kardeşler arasındaki bağı da güçlendirecek olmasına, dosyada bulunan sosyal inceleme raporlarında davaya konu müşterek çocuk Ada ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olduğunun bildirilmesine ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının önerilmiş bulunmasına ve koşulların değişmesi, küçük çocuk ile davalı baba arasındaki bağın güçlenmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilebileceğinin anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 09/08/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararının boşanma, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat kararına itirazlarının bulunmadığını ,davalı baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin hukuka ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ,çocuklardan Ali İsmail'in 05.12.2013 Alparslan'ın ise 27.02.2017 doğumlu olup kurulan kişisel ilişkinin menfaatlerine uygun olmadığını ,yaşları itibariyle uzun süreli davacı anneden ayrı kalamayacaklarını bu düzenlemenin velayet görevini gereği gibi yerine getirilmesine de engel olduğunu, daha kısa süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğinden çocuklar ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine ve SİR de dikkate alınarak baba-çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine ve birleşen davada kişisel ilişkiye ilişkin hüküm kurulurken Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı dosyasında çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilerek yeni düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesi ve baba ile her ayın 1 ve 3. cumartesi günü saat 10:00'dan pazar günü saat 10:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen karar 22.02.2016 tarihinde ilgili ilamın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona ermiştir. Diğer bir deyişle birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle baba ve çocuk arasında düzenlenmiş geçerli bir geçici velayet ve kişisel ilişki kararı mevcut değildir....

mahkeme kararının nafaka, tazminat ve velayet yönü ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

O halde ayın belirli haftalarında kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve yaz aylarında kurulan kişisel ilişki infazda duraksamaya yol açacak şekilde başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; "...velayet görevinin yerine getirildiğini, iddiaların yerinde olmadığını, çocuğun diğer tarafa gitmek istemediğini, korktuğunu, daha önce tesis edilen kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu bozduğunu, bu kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi takdirde yeniden düzenlenerek sınırlandırılmasına karar verilmesini" talep etmiştir....

    Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır (HMK.md.104). Bu sebeple mahkemenin, davalının temyizinin süresinde olmadığına dair ek kararı isabetsiz olup, bozularak kaldırılmasına, temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Velayet hakkına sahip davacı, çocukla diğer taraf arasında boşanma kararı ile tesis edilen kişisel ilişkinin davalının ...nde yaşadığı, çocuğu oraya kaçırabileceğini ileri sürerek kısıtlanmasını ve yurt içinde tesisini talep etmiştir. Mahkemece, davacının bu talebi haklı görülmemiş ve kabul edilmemiş, daha önceki kişisel ilişkide değişikliğe gidilmemiştir. O halde davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, davacı yararına vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki, iştirak nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının bu davada tazminat isteminin bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.06.2010(Prş)...

        GEREKÇE : Dava kadının davasında yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı,erkeğin birleşen davasında velayet-iştirak nafakasının kaldırılması ve lehine iştirak nafakasına karar verilmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 1- )Davalı-birleşen davacı vekilinin nafakanın artırımı ile ilgili davada verilen karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davalı-birleşen davacı yanın istinaf başvuru dilekçesindeki büfe işletmesi ile ilgili kısım sebebiyle kadının açtığı nafakanın artırımı davasındaki karara ilişkin de istinaf başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

        UYAP Entegrasyonu