Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayyımın feri müdahil sıfatıyla davada davalı yanında yer aldığı, çekişmesiz yargı usulüne göre görülen davada ilgili sıfatıyla davada yer alan Tapu Müdürlüğü'nün hükmü temyiz etmediği feri müdahilin lehine katıldığı tarafla birlikte hareket edeceğinden tek başına temyiz yetkisi bulunmadığı gözetilerek feri müdahil olan kayyımın temyiz dilekçesinin REDDİNE, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz, atanan kayyımın sıfatına itiraza ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, kayyımın şahsına yönelik dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilerek denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz, atanan kayyımın şahsına yöneliktir. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, kayyımın şahsına itiraza yönelik dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilerek denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/814 esas sayılı dosyasında 14/11/2016 tarihinde şirketin olağanüstü genel kurulunda alınan kararların yürütülmesinin geri bırakıldığını, şirket temsilcisi ile şirket ortakları arasındaki açılan ve devam eden davalardan ötürü şirketin haklarını koruyacak bir kayyımın atanması gerektiği belirtilerek davalı şirkete kayyım atanması talep ve dava edilmiştir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2018/923 2021/248 DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ulaşılamadığından dolayı hissedarı bulunduğu İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Hacıhüsrev mahallesi, 1624 ada 17 parsel sayılı taşınmaz hakkında Beyoğlu (Kapatılan) 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15/02/2006 tarih 2005/206 esas 2006/129 karar sayılı ilamıyla kayyım kararı verildiğini, alınan veraset ilamı doğrultusunda kayyım kararının kaldırılmasını, ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....

        DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı ... adli yardım talebinde bulunmuştur....

          O halde, mahkemece ek kararda gerekçeli kararın kayyıma 26.11.2015 tarihinde tebliğ edildiğinden bahsedilmiş ise de kayyıma gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği denetlenemediğinden, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı dikkate alındığında temyiz başvurusunun süresinde olmadığından reddedilen kayyımın mahkemeye erişim ve adil yargılanma hakkının ihlali sayılacağı, bu itibarla temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin 07.04.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Kayyımın 29.03.2016 tarihli ek karar ve işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            Gerekçeli karar ve davacı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinin adı geçen müdahilin vekillerinden birine tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi, 3-İİK'nın dava tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun ile değişik 179/a- 2. maddesi “Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir.” hükmünü içermektedir....

              SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/1433 ESAS, 2020/863 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Van 1....

              SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/1433 ESAS, 2020/863 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Van 1....

              UYAP Entegrasyonu