ATM iflas erteleme davasında verilen tedbir kararından sonra müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, İİK 179/a maddesi uyarınca, iflas erteleme davasında şirket yönetim kurulunun yerine geçmek üzere mahkeme tarafından şirkete bir kayyım atandığını, kayyımın veya onun vekil tayin ettiği vekil eliyle icra takibinin başlatılması ve davanın açılması gerekirken, kayyımın haberi dahi olmadan iflas erteleme davasından önce vekalet verilmiş vekil tarafından bu davanın açılmasında aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacının davalıdan olan alacağı hacizli iken alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla kayyımın ve iflas erteleme kararı veren mahkemenin bilgisi olmadan müvekkil şirketten hacizli olan alacağının tahsilini istediğini, iflas erteleme davası sonunda ya davacı şirket hakkında iflas kararı verilecek ya da iflasın kapanmasına karar verileceğini, iflas kararı verilmesi halinde, alacak iflas masasına ödenecek, iflasın kaldırılmasına karar verilmesi halinde ise, haciz alacaklılarına ödeme...
Maddesinde; Temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle, yönetim kayyımlığının, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği düzenlenmiştir. Yüksek mahkemenin konu hakkındaki yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere kayyımlık kararının kaldırılmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan kuşku ve duraksamaya yer verilmeksizin gerekli araştırma yapılarak tapu maliki ile dosya kapsamında nüfus kaydı ve veraset belgesi bulunan kişinin aynı kişi olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Somut olayımıza gelince; dosya arasında mevcut tapu kaydına göre Antalya ili Aksu ilçesi Yeşilkaraman Köyü 71 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliği ve 18.386,00 m2 yüzölçümü ile tapuda kayıtlı olup malik hanesinde Salih (ölü mirasçıları) Duman: Veli oğlu malik olarak göründüğü, Antalya 1....
Bu itibarla vesayet makamının, gerek kayyımın değiştirilmesi ve gerekse vesayetin yönetimiyle ilgili aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil kararlardan olmadığından, davacı kayyımın istemi hakkında denetim makamınca bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kayyımın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, bozma nedenine göre kayyımın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 24.05.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyımın değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, kayyımın şahsına yönelik dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilerek denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 422. ve 431 maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına; 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlandığından; vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin verdiği talebin reddine dair karar itiraza tabi olduğundan buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 422. ve 431 maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına; 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlandığından; vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin verdiği talebin reddine dair karar itiraza tabi olduğundan buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 422. ve 431 maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına; 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlandığından; vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin verdiği talebin reddine dair karar itiraza tabi olduğundan buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu'nun 422. ve 431 maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına; 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesi'ne ait olduğu hükme bağlandığından; vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği talebin reddine dair karar itiraza tabi olduğundan buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu'nun 422. ve 431 maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına; 397. maddesinde de denetim makamı görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu hükme bağlandığından; vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği talebin reddine dair karar itiraza tabi olduğundan buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....