Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/06/2016 gün ve 2015/293-2016/496 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı vekili ve katılma yolu ile davacı/karşı davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Mahkemece verilen kararın davalı/karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davacı/karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup, yapılan ilk incelemesinde, davalı/karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı/karşı davalı vekiline tebliğinden sonra davacı/karşı davalı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz süresi içerisinde temyize cevap dilekçesi ibraz edildiği ve işbu dilekçede temyize cevapların yanı sıra temyiz istemleri de belirtilmek suretiyle kararın bozulmasının talep edildiği, katılma yoluyla temyiz süresi içerisinde ibraz edilen ve havalesi yapılan bu dilekçesinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği ancak, temyiz harcının yatırılmamış olduğu anlaşılmıştır...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden; davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı erkeğin katılma yoluyla temyiz talebinin incelenmesinde; Hükmün davalı kadın tarafından temyizine ilişkin dilekçe davacı erkeğe 17.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş; davacı erkek Kanunda öngörülen on günlük süre (HUMK m. 433/2) geçtikten sonra 11.07.2016 tarihli temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazları bildirerek katılma yoluyla temyiz isteğinde bulunmuştur....

      Davalıların 23.11.2016 tarihli dilekçe ile temyizden feragat etmesi karşısında, davacının temyizinin katılma yoluyla temyiz niteliği taşımadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz talebinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Avukatınca ve katılma yoluyla da davalı A.. A.. avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R 1-Davalı A.. A.. avukatınca katılma yolu ile Karar Düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, HUMK 442/2 maddesine göre, katılma yoluyla karar düzeltme hakkı sadece karşı tarafa verilmiş olmakla; davalı A.. A..'nin, diğer davalının verdiği karar düzeltme dilekçesi nedeniyle katılma yoluyla karar düzeltme talebinde bulunamaz, anılan davalının dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440. Maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan davalı D.. A... vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı A.. A..'nin katılma yoluyla verdiği karar düzeltme dilekçesinin reddine, (2) numaralı bent gereğince davalı D.....

          O halde, söz konusu katılma yolu ile temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemeye bir başka mahkeme kanalı ile gönderildiğine göre, gönderildiği yer mahkemesinin muhabere defterine kayıt edilip edilmediğinin ilgili mahkemeden sorulup tespiti; on günlük katılma yolu ile temyiz süresi içinde temyiz, muhabere veya esas defterlerinden birine kayıt edilmiş ise, harcın tamamlattırılması, harç tamamlanmadığı takdirde ise katılma yoluyla temyiz isteği konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu md. 434/3 uyarınca bir karar verilmek ve dosyanın bu işlemler tamamlandıktan sonra gönderilmek üzere mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 14.04.2014 (Pzt.)...

            'ın yargılama aşamasında sanıktan şikayetçi olup katılma talebinde bulunduğu, ancak müşteki ... 'ın soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olmadığı gerekçesi katılma talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, takibi şikayete bağlı olmayan hayati tehlike geçirecek nitelikte kasten yaralama suçu yönünden soruşturma aşamasında şikayetçi olunmamasının yargılama sırasında davaya katılmaya engel teşkil etmeyeceği, bu itibarla katılma talebinde bulunan ve süresinde temyiz dilekçesi verip kararı temyiz ederek katılma iradesini gösteren müşteki Murat ve vekilinin 5271 sayılı CMK'nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu anlaşılmakla; kamu davasına katılma taleplerinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede, 1) Soruşturma aşamasında dinlenilen tanık ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanıklar ..., ... hakkında hırsızlık,mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Müştekinin 25.06.2013 tarihli celsede davaya katılma talebinde bulunmasına karşın davaya katılma talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş ise de müştekinin 11.07.2013 tarihli celsede sanıklar ... ve ... haklarındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirtmesinin katılma talebini hükümsüz kılacağından, hükümleri temyiz yetkisi bulunmayan müştekinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 2-Sanıklar ...,......

                Somut olayda davalı vekilinin hükmü temyiz etmemiş sayılmasına dair verilen ek karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğine göre davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin de temel dayanağı ortadan kalkmış olduğundan davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, davacının yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda davalı vekilinin hükmü temyiz etmemiş sayılmasına dair verilen ek karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğine göre, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin de temel dayanağı ortadan kalkmış olduğundan davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, davacının yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaçakçılığa konu eşyayı bu özelliğini bilerek ticari amaçla satmak HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Müşteki gümrük müdürlüğünün katılma kararı kaldırılmak suretiyle katılma talebi mahkemece reddedildiği anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK.nun 260. maddesi gereğince, katılma isteği reddedilenler için kanun yollarının açık olduğu gözetilip, aynı kanunun 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören Gümrük Müdürlüğünün katılma talebinin kabulüyle davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; 1-Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde davaya katılan ... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi, 2- Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu...

                      UYAP Entegrasyonu