Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 20.06.2011 gün ve 485/549 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 1991 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde alınan ...ve ... plakalı araçlar üzerinde katılma alacağı bulunduğunu ileri sürerek araçların değeri üzerinden 10.000 TL katılma alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki boşanma davasının sürdüğünü, dava konusu araçların alınmasına davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ön koşul yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Vekâletnamenin incelenmesinde davalılar vekilinin bu yolda yetkilendirildiği anlaşıldığından, davalıların temyiz dilekçesinin temyizden feragat nedeniyle reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyizi bakımından; davacı vekili, hükmü tebliğden sonra süresi içinde temyiz etmeyip, karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Ancak; katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır. Karşı tarafın temyiz itirazı yukarıda belirtildiği üzere reddedilmiştir. Bu nedenle davacı tarafın katılma yoluyla temyiz istemine ilişkin dilekçesinin reddi gerekmiştir....

      Bu nedenle davalı alacaklının temyiz isteminin REDDİNE; 2-Davacı borçlular vekilinin katılma yolu ile temyiz istemine gelince; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi” başlıklı 364. maddesinin 2. fıkrasında, “Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 366/1. maddesinde; "Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır" hükmü, yine “katılma yoluyla başvurma” başlığı altında düzenlenen 348/2. maddesinde; "İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir" hükmü yer almaktadır. Buna göre; katılma yolu ile temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı olup ona tâbidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Tescil-Katılma Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından katılma alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının faiz başlangıcına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı lehine hükmedilen alacak, katılma alacağı niteliğindedir. Katılma alacağında, malların kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1) hesaba katılır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından katılma yoluyla kendi boşanma davasının reddi, para ve ziynet alacağı talebi hakkında verilen karar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-karşı davacı erkek, hükmü kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz etmiş, davacı-karşı davalı kadın ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükmü kendi boşanma davasının reddi ile para ve ziynet alacağı talebi hakkında verilen karar yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

            Öyleyse, hüküm altına alınan katılma alacağına, hüküm tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Bu yön nazara alınmadan, katılma alacağına boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak sözü edilen aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gibi, temyizin katılma yolu ile temyiz de olmamasına göre,davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyizin incelenmesine gelince; davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin ise süre yönünden REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her aşamada ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu, Bakanlık vekili tarafından....

                  Dava dilekçesindeki anlatım, yargılama oturumundaki davacı taraf beyanları ve Mahkemenin ... tarihli oturumda kabulünde olduğu üzere dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Tasfiyeye konu araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 06.12.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mahkemece, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bulunan 07.11.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacı lehine tespit edilen 8.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    Sanık müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra evrak tetkik edildi. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her aşamada kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu, bakanlık vekili tarafından sunulan katılma ve temyiz istemli dilekçede de açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi de gözetilerek 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan ......

                      UYAP Entegrasyonu