Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı.Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Dava, kat karşılığı eser sözleşmesi uyarınca zarar ve fazladan alınan arsa payı karşılığı bedelin tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, kusuru bulunmadığını belirterek reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı müteahhit olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığı binadan davalıya 9 nolu bağımsız bölümü 31.8.2005 tarihinde sattığını, bu satış ile hataya düştüğünü, edimler arası açık nispetsizlik bulunduğunu öne sürerek, satış aktinin iptali, olmadığı takdirde şimdilik 10.000.00 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbire itirazın reddi" kararının davalı Hüseyin Tufan Karalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binadan yükleniciden bağımsız bölüm alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak da alacak isteğine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; "taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve satış sözleşmesi gereğince dava konusu taşınmaz ile ilgili tapu iptali ve tescil koşullarının oluşup oluşmadığı" konusundadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşullara ve usule uygun olup olmadığı" hakkındadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1....
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafça yapılan inşaat sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın eser sözleşmesi gereği tazminat istemi olarak kabul edilmesi halinde, taraflar arasında herhangi bir eser sözleşmesi mevcut olmadığından davanın başkaca hiç bir yön üzerinde durulmaksızın reddi gerekmektedir. Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan inşaat sebebiyle tazminat davası olarak Mahkememizce yapılan hukuki nitelendirme çerçevesinde, yukarıdaki delil, tespit ve değerlendirmeler neticesinde; Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı ve tüm arsa malikleri ile yapılmadığı için geçersizdir. Ayrıca diğer maliklerin kat karşılığı inşaat sözleşmesine onayı bulunmadığından, yüklenicinin yaptığı inşaatın seviyesinin %90'ın çok altında kaldığından taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca Konya 3....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin, davacı şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa ettiği konutlardan arsa sahiplerine bıraktığı konutlar için fatura düzenlenmemesi ve satışı yapılan bir konut için eksik tutarlı fatura düzenlenmesi nedeniyle tarh edildiğinin anlaşıldığı, bir kişinin kat edinme karşılığında arsasını müteahhide vermesinin ve inşa edilen binadan mülk sahibi olmasının hukuki açıdan bir çok işlemi içeren ve arsanın değerlendirilmesi amacına yönelik Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanmasını da gerektiren, tamamen kendine özgü (sui generis) bir hukuki muamele olduğu, varsayıma ve benzetmeye dayalı bir vergilendirmenin verginin kanuniliği ilkesi ile bağdaşmayacağı, buna göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince bina inşa eden davacı şirket tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslimi nedeniyle hesaplanan matrah farkından kaynaklanan vergi ziyaı cezalı...
Mahkemece, davanın kabulüne, dairenin bitirilme ihtimalinin olmadığına dayanılarak kira ve satış bedeli karşılığı 50 000 000 000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ile yüklenici olan davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığı binadan payına düşen iki daireyi 18.11.1998 tarihli sözleşme ile davacıya sattığı ancak davacının satış bedeli olan 5.000.000.000 TL'den davalıya 4.750.000.000 TL ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu iki adet dairenin dava tarihindeki bedellerinin toplam 50 000 000 000 TL olduğu belirlenerek bu miktara hükmedilmişse de, davacı satış bedelinin tümünü ödediğini ispatlayamamıştır....
İnşaat bilirkişileri 06/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında yapılan inşaat sözleşmesi, kura çekilişi , karar defterinin incelenmesi neticesinde davacıya verilmesi gereken dairelerin kura çekişilişine dahil edildiğini ve kura ile başka bir üyeye isabet etmiş olduğunu, T1 ait olması gereken dairelerin tapularının davacı adına kayıtlı olmadığınının bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile diğer tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde; Davacıyla kooperatif temsilcileri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, 15.11.2013 tarihli Gümüşhane 1....
Davacı, kendisi ile davalının aynı arsada hissedar olduklarını, arsa üzerine bina yapılması için diğer hissedarlarla birlikte dava dışı şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davalının tehdit ve baskısı sonucu bu sözleşmeyi imzaladığını, daha önce yapılan ancak iptal olan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre hak kaybına uğradığını ileri sürerek oluşan zararının davalıdan tazminini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının iddiaları dikkate alınarak bilirkişi raporu alınmış, raporda; dava konusu kat karşılığı sözleşmesinde davacıya tahsis edilen daire bedelinin daha önce yapılan ancak iptal olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davacıya tahsis edilmesi planlanan daireden daha kıymetli olduğunun anlaşıldığı mütalaa edilmiştir. Davacı, her ne kadar kendisinin, davalının tehdit ve baskısı altında kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladığını ileri sürmüşse de, bahse konu sözleşmenin Ankara 52....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanık ...'ın Antalya Kızılarık Mahallesi 5901 ada ve 18 sayılı parselde bulunan inşaatı devam eden binadan bir daire satılması konusunda katılandan toplam 30.000 TL para aldığı, sanığın Antalya'da kendisine ait bir dairesi olmadığı, olmayan bir daireyi katılana satmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; Sanığın müteahhitlik yaptığı ve arsa sahibi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden mezkur inşaatın yapımcılığını üstlendiğinin anlaşılması karşısında unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciden bağımsız bölüm satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali tescil ile ilgili ihtiyati tedbir isteğini içermektedir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşa edilen binadan satın alınan bağımsız bölüm ile ilgili olarak tapu iptali tescil koşullarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'nın 389 ve İİK.'nın 257. maddelerinde düzenlenen yasal koşullara ve usule uygun olup olmadığı" hakkındadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1....